BİR ZAMANLAR AYVALIK Levent Şimşek

[eyuphuseyin]

Yıllar önceydi Bekir şanlı Eyüp olut ve ben Askerden yeni gelmiştik Eyüb,ün Küçük Reis isimli karpuz kıç Tratası vardı Trata kayığını Rahmetli Şarlo Hasan abimiz çalıştırıyordu ve Kahvede otururken konuştuk anlaştık Reisimiz Hasan abimiz Bekir Eyüp ve ben çalışmaya başladık işlerimiz güzel gidiyordu muhabbetimizde çok güzeldi Hasan abimizin yıllar önce teknelerde telsizler varken kodu KARGAYDI tabi biz çalışırken Hasan abimiz teknede bize ismimizle hitap etmiyor bize karga diyordu Bizde ona karga diyorduk gerçi Hasan abimiz dışarda da sevdiği insanlara da hep karga derdi Bir akşam kahvede kararlaştırdık yarın İLYOSTA adasına gidicez tamam dedik kumanyamızı mazotumuzu aldık gecenin ortasında yola koyulduk gün yeni ağarırken küçük İLYOSTA adasına Fenerin altı eski ana kalaya vardık Hasan abimiz Hadi kargalar erken erken kalamızı atalım dedi demiri kıyıya koyduk bağladık üç ip öyle kıyı kıyı attık kalamızı ipleri vince vurduk hepimiz çayı çok seviyoruz ama ben Hasan abimiz gibi çayı seven bir insan görmedim teknede çaycımız Bekir di Hasan abimiz hadi karga vur çayı dedi Bekirde tamam karga dedi çayımız oldu Denizde balıkta sabah sabah Çayın lezzeti bir başka oluyor Çaydanlığımızda hani öksüz doyuran derler ya aynen öyleydi biz duble bardaklardan içerken Hasan abimiz aynı maşrapaya benzeyen çok büyük mavi bir bardaktan içiyordu neyse maçalar geldi ağları tuttuk torba geldi eh idare eder bir kova kalamar Tratacılar bilir bir kova kalamar yedi kilo gelir iki kasa kadar izmarit kupa bir kaç mercan birkaç taracık Hasan abimiz kargalar bir tanede aynı yere çok ip atalım dedi bizde tamam karga dedik bir tanede çok ip attık takımı vince vurduk hemen çay yine kıç üstünde kahvaltımızıda yapıyoruz ve yine torba geldi fena değil yine önceki kala kadar balık aldık Hasan abimiz kargalar şu az ilerdeki kalaya da atalım bir tane dedi tamam karga dedik Küçük ilyosta Adam kayasının hemen hemen kıyısından koyduk demiri biliyoruz burası çok akıntı sular yapar neyse yine üç ip Büyük İLYOSTAYA doğru attık kalamızı yine ateşe vurduk çayı Nasılda içiyordu Hasan abimiz o maşrapa gibi bardaktan çok seviyordu çayı Kalayı çekerken takım bir başka türlü geliyordu bir gariplik vardı çünkü çok akıntı vardı ipler sanki kavisli geliyordu maçalar yanaşırken maçanın üstünde bir kabak yüzüyor bu nedir acaba diyorduk acaba uzatma ağı atan bir başka balıkçının ağlarınımı tuttuk maçalar yanaştıkça bizim torbada olan mavi Mayıstramıza benziyor falan ağların ucu geldi bir baktık bizim Torba takımın ucu olan maçalarda akıntıtan bütün ağlar bir yumak oldu Hasan abimiz Ofu more kargalar mahvolduk dedi neyse elimizle ağları öyle ilişik şekilde zar zor aldık Yırtık yok ama bütün Trata takımı bir yumak Cundaya yola koyulduk moraller biraz bozuk tabi yolda soruyoruz Hasan abimize KARGA niye sana yakın arkadaşlara Karga diyorsun Morisi kargalar iyi hayvanlardır kargalarda yanlış olmaz kargada güvercin doğurmaz vs. vs. bizde doğrudur tamam karga demiştik Kayıkta bir Karga muhabbeti gidiyordu Cundaya yanaştık balığımızı manava verdik tekneye ilişen takımı açmaya gidicez Yesmi Hasan abinin kahvenin önünden geçerken Hasan abimiz Bize hadi kargalar yapalım bir Pisyedili tamam karga dedik akşama kadarda arka arkaya Yesmi Hasan abinin Tavşan kanı çaylarıyla pisyedili oynadık Hasan abimiz takmayın kafaya kargalar ağları sonra açarız yovmiyeyi de çıkardık zaten o kadar ilişen Trata takımını iki günde zor açmıştık Şarlo Hasan abimiz güzel adamdı sevilen insandı gençliğimizin hocasıydı çok güzel yıllarımız geçmişti bir gün gelen çok acı bir haberle yıkılmıştık ağlamıştık kahrolmuştuk Hasan abimiz vefat etmişti 🥲 98 yılı aralık ayıydı daha 38 yaşındaydı Cundada derin bir sessizlik ve Hüzün Mekanın Cennet olsun KARGA Nur içinde yat güzel abimiz Hasan Başkurt abimiz.
Levent Şimşek

[eyuphuseyin]

302427762_3187205504942567_20726988902955730_n.jpg (128.21 KiB) 8183 kere görüntülendi

Çok yıllar önceydi daha küçüktük Cunda sahasında futbol oynuyorduk o zamanlar saha Toprak direkler Tahta Direklerin ağları eski Trata Bandası Sahanın bir tarafı Deniz bir Tarafı Yemiş Ağaçları Bir tarafı Rahmetli varyemez İbrahim amcanın Bamya tarlası bir taraf ta Rahmetli Sansine Hanım teyzenin Enginar tarlası o eski Yeşil bez futbol toplarıyla Kaleye şut çekiyoruz Kalede Fusko Murat var şut çekenler Kaçafre Ahmet Tazı Özer Nanani Ahmet İncebelli İsmail Kel Ayşe Mehmet Hasan dokuz Kirpi Mehmet Cudi Hasan Dara Ömer Yogi Mehmet Kontak İsmail ve ben Nesimaçi Levent biz kaleye şut çekerken bizden yaşça büyük Mustafa gürbüz abi yanımıza geliyor durun More çocuklar size topa nasıl vurulur öğreteyim Tamam Mustafa abi diyoruz belkide yedi sekiz yeşil bez futbol toplarını diziyoruz kale önüne Mustafa abi Hepsine sert bir şekilde vuruyor Sekiz toptan ikisi kaleyi tutuyor Tabi Kalede Fusko Murat iki güzel Planjon yapıyor ama diğer toplar Sansine Hanım teyzenin Enginar tarlasında hepimiz koşuyoruz topları Enginar tarlasından alıp yine Aynı şekil diziyoruz Mustafa abi yine bam bam bam bütün toplara vuruyor toplar yine Sansine Hanım teyzenin Enginar tarlasında yine koşuyoruz alıyoruz topları, ne güzel yıllar ne güzel zamanlardı Sansine Hanım teyze ve Varyemez İbrahim amca mekanları cennet olsun.
Levent Şimşek

[eyuphuseyin]

302435401_3186273891702395_5772994205737277281_n.jpg (7 KiB) 8182 kere görüntülendi

Ah eskiler Güzel yıllar 90 lar, Altınova merasında gece çalışmıştık H.A.Ali Troluyla hadi Cundaya dönmeyelim Balıklar buzhanede gün ağardımı Körfeze çıkıp iki ağ daha yaparız demiştik Çıplak adasına damlara kıyıya yanaşıp Funda etmiştik demiri hem biraz dinleniriz bir kahvaltı yapıp Gün ağarınca basarız Marşa Uçarı Hüso kaptan üst kamarada açtı radyoyu Ebru gündeş Demir attım yalnızlığa diyor ve Uçarı Hüso kaptandan bir ses Cengiz sen hangi kahvede çalışmıştın be Zigardeldemi Beybabadamı canım bir Kahvecik çekti be Cengizden yükses sesli bir ses Dur More Dur Hüso abi Sabah Sabah Karga daha Kakasını görmedi Kahve istiyorsun öyle dedi ama sonra Kahveyi yapmıştı Keçi çobanı Mehmet abide çayı ateşe vurdu Cengiz çiğre kardeşim yumurtaları kaynatıyor bende söğüş yapıyorum Büyükçe bir tabağa iri iri kesilmiş domates salatalık biber biraz baharat üstüne harbi Cunda yapımı Kelle peyniri ve bol Zeytin yağı Hep beraber kahvaltımızı yapıp sonrası Marşa basıp Demiri kaldırıp çalışmaya devam etmiştik Güzel yıllar güzel zamanlardı Selam olsun burdan Uçarı Hüso kaptan Keçi çobanı Mehmet abi ve Cengiz kardeşime.
Levent Şimşek

[eyuphuseyin]

Güzel Ağaçtır Güzel, Cundalı olupta bu Ağacın meyvesinden tatmayan yoktur bence, Cunda Karadut durağına bile İsmini vermiştir, Çok eskiden Onlarca Çocuk Arka Denize yüzmeye giderken bu Ağaca uğramadan geçmezdik Alt dallarında tabi devamlı toplanıldığı için hep olmamış Ham Dutlar ekşi bir lezzet ama üst dallarına pek çıkılmadığı için üstü fırça gibi olmuş Muhteşem olmuş Karadut Çocuktuk tabi o Zamanlar Atletik Sportif ve Dinamiktik Çıkıyorduk Ağacın en Üstlerine yiyorduk doya doya Karadut ellerimiz bileklerimiz Kıpkırmızı oluyordu bazen suratımızada Dut sürerdik kendimize Bıyık sakal bile yapardık bazen suratımızı kıpkırmızı yapardık Çıkardık Arka deniz yoluna O Zamanlar oralarda hiç bir ev yoktu her Taraf tarlaydı ve ekiliş vardı Her tarlada Kavunlar Karpuzlar Acurlar Domates Salatalıklar Tarlalarda Çardak şeklinde Asmalar Salkım salkım Üzümler Her taraf mis gibi kokardı mis Çocuktuk işte bazen Dayanamıyorduk Koparıyorduk bir kaç tane Aslında Sahipleri tarlalardaki mahsüllerden bize verirlerdi ama yinede Tarla sahipleri çekinirlerdi biraz bizden Çocukluk işte kerataydık ta biraz ama şunuda söylemeden geçemicem Arkadaşlar O Tarlalarını eken Toprakla uğraşan o Güzel İnsanlar Muhteşem mutluydu ve Herşey Organik Bereket bolluk Muhteşem güzeldi Hemen hemen her Tarlada Yemiş Ağaçları Altlarında gölgelerinde Eşekler Keçiler ve Kuzular vardı Her şey ne Kadarda Doğaldı, Arka denize geldiğimizde çok Kalabalık olurdu Deniz kıyısı, Hemen hemen Herkes Ayvalıklı ve Cundalı bütün gözler üstümüzde olurdu Çünkü Dutlardan Kıpkırmızıydık ara sıra elimizde birkaç tane de Topatan Kavuncuğu da olurdu ,Kahya gazinosunun ilk açıldığı zamanlar orda tarla kıyında bir kuyu vardı Yüzdükten sonra o kuyudan ipli Tenekeyle su çekip duş yapardık, Hiç unutmam Dünya kupası Futbol maçları vardı Arkadaşlarımızdan Almanyacılar ve Hollandacılar iki gruptuk bende Almanyacıydım Kahya gazinosunun Bahçesindeki Masa toplarında kolasına Maç yapıyorduk Hemen orda Deniz kıyısında Limancıkta Nural abi Büyük oğlu Ahmet abiyle Rahmetli Arap İhsan abide Küçük oğlu Adil abiyle kayıklarında ağlarını tamir ediyorlardı Arka Denizin Demirbaşı Ada Canavarı Rahmetli Atilla abide hep ordaydı Arka denizde boğulmaktan kurtardığı çocuklar bile var, Ne güzel yıllar ne güzel zamanlardı Aramızdan Ayrılan tüm İnsanlarımız mekanları cennet olsun.

Levent Şimşek

[eyuphuseyin]

302017312_3184010311928753_4637723045115072965_n.jpg (11.44 KiB) 8179 kere görüntülendi

1941 Doğumlular,,,,Rahmetli Derya Mustafa abi Rahmetli Kurt Mehmet abi bizim komşumuz Ahmet abi Ayvalıklı Özcan abi isminde bir abi ve benim Babam İstanbul Bahriye birliklerinden Teskereyi alıp Ayvalığa doğru mutlu bir şekilde yola çıkmışlar ve Balıkesir garajına gelmişler paralarıda çok kısıtlıymış ancak Balıkesir Ayvalık otobüs biletinin paraları varmış ceplerinde ama garajıda geziyorlar birşeylerde almak istiyorlar Derya Mustafa abi alın More alın ne isterseniz alın bende para var demiş ve başlamışlar alış veriş yapmaya tabi bilet paralarıda bitti gibiymiş Gitmişler hep beraber bilet gişesine bize beş tane Ayvalık bileti ne kadar şu kadar diyor adam Derya Mustafa abi bende para var alış veriş yapın demişti ya Derya Mustafa abi elini cebine atmış Ofuuuu More para yok düşürdüm parayı demezmi Ofu Nenemu ne yapıcaz şimdi Mahvolduk burda demişler hep beraber Rehin kalmışlar Balıkesir garajında Yürüyerek gidebilirmiyiz acaba bile demişler Derya Mustafa abi benim kol saatini satarız ekleriz denkleştiriz Ayvalığa gideriz demiş başlamışlar garajda satılık saat var diye bağırmaya Adamın biri kaç paradır fiyatı demiş Derya Mustafa abide sanki Cundada Keçi satıyor gibi gel Abey kolay yaparız bişeyler demiş adamda Derya Mustafa abiye ne demek istiyorsun bilader yaparız bişeyler başlamış adam fasariya yapmaya hemen girmişler araya kötü bişey demedi siz yanlış anladınız abi falan ortalık yatışmış sonra saati başka birisine satıp hep beraber Ayvalığa Cundaya gelmişler..bu dünyadan göçenlere Allahtan rahmet hayatta olanlara uzun ömürler.

Levent Şimşek

[eyuphuseyin]

Yıllar önceydi Mehmet Çiğre abiyle beraber ben Mehmet abinin kayınçosu Bekir Şanlı ve Gazozcu Eyüp Olut dört kişi Mehmet abinin Mehmet reis isimli karpuzkıç Alamana teknesiyle Balıkçılık yapıyorduk Genellikle Altınova merasında çalışıyorduk Gece Ay karanlığında yakamoza yani tekne giderken Balıkların parıldaması ve Ağlar Mola edilerek balıkların çevrilmesi Gündüzde teknenin altındaki Kalın Cam Ayna der Balıkçılar Aynaya bakmakta çok zevklidir Aynaya bakan kişi Teknenin altında gözüken balık sürüsünü görüp Balık diye bağırır ve Aynacıdan ikinci ses beklenir ve ikinci ses şöyle olur Bittiiiiii ve Hemen Ağlar mola edilir ve Balıklar çevrilerek Yuvarlak içine alınır Bir bakarsınız Ağlara Balıklar vurmaya gözlemeye başlıyor Hele bu Balıklar Lüferse Teknede herkesin Yüzü gülmeye başlar, Aynacılık zevkli iş Denizin altını seyrederek Balıkları Ahtapotları bütün canlıları izleyerek İnsan sanki başka bir Dünyayı seyrediyor Genelde tuttuğumuz Balıklar Lüfer Palamut çipura mırmır çok kuvvetli sarpa sürüsüde oldumu mola yapıyorduk gerçekten güzel günlerdi Muhabbetimiz çok güzeldi zaten ben Bekir ve Eyüp Askerden yeni gelmiştik Reisimiz Mehmet abide tam bir kafa dengiydi Bazen Altınova Tuzlanın oradaki kahveye gelirdik oraya kasayla balık getirip satardık ve ordaki Bakkal dükkanını işleten abi balığı seviyordu ona da balık verip ihtiyaçlarımızı kumanyamızı aldığımız olurdu Mesela Ekmek salça yağ şeker tuz aldıktan sonra tam dükkandan çıkarken Alın be çocuklar şu Turşuyla şu Çukulataları yok abi falan derdik yok yok alın bunlarıda derdi bize,Yakaladığımız balıkları Cundadan Manav abimiz arabasıyla gelip alırdı Haftalarca bile Altınova kumburnunda olurduk Dikiliye bile gidip gelirdik Güzel günlerdi valla Tabi merada başka balıkçılarda olurdu Denizin üstünde makineler istop teknelerle yanyana gelip çayımızı içip sohbetler yapardık Bir gün yine biraz balık tutmuştuk Tuzlanın orada baştan kara yanaşıp ağlarımızı temizliyorduk gırgır şamata muhabbet o biçim çayımızıda yapmıştık Duble bardaklardan çayımızı yudumlarken dışarıdan yani karadan hiç tanımadığımız bir abi bize seslenerek Bereketli olsun arkadaşlar Balık varmı diye sordu bizde hep beraber var var dedik Abide ne balığı var deyince Mehmet abi gırgır olsun gülelim diye FİRİYO balığı var demezmi ben o anda çay içerken bir güldüm olmaz böyle bir şey arkadaşlar Hani insan Azraili gördüm der ya aynısı çay genzime kaçtı ne burnumdan ne ağzımdan nefes alamıyorum kendimi kıçüstüne attım yerde kıvranıyorum Mehmet abi Bekir ve Eyüp sırtıma vuruyorlar kendi kendime eğer nefes alamazsam gidiyorum diye düşünüyorum derken bir anda burnumdan çaylar çıktı nefes aldım Allahıma şükürler olsun kurtuldum dedim ama o anı unutamam,,,, FİRİYO Giritçede Lahana demek Mehmet Abide gırgır olsun gülelim diye öyle söyledi Tabi bende biraz fazla gülmüşüm, Sonra o Balık soran abiye bir poşet karışık balık doldurup vermiştik,Sevgi saygı çerçevesinde gırgır muhabbet içinde Ekmeğimizi Denizden çıkarmak için mücadelemizi veriyorduk Gerçekten güzel Zamanlardı.

Levent Şimşek

[eyuphuseyin]

Çok çok Yıllar Önce iki Cundalı eşekleriyle Pateriçadaki Zeytinliklerinden Cundaya Dönmek için Biri bir eşekte diğeride bir eşekte yola koyulmuşlar Muhabbet ederek geliyorlarmış ve birdenbire çok Kuvvetli Yağmur başlamış birinde iki takım Yağmurluk Muşamma var diğerinde yokmuş Muşamması olan hemen Muşammasını giymiş ve Fazla olan muşamma Takımınıda Arkadaşına verip Al More Muşammayı giy Islanmayasın Tamam demiş Muşamması olmayan giymiş Muşammaları ve Yavaş yavaş Muhabbet ederek geliyorlarmış Muşammayı veren diğerine ama Muşammareçimu olmasaydı çok Islanacaktın demiş,bir dakika bile geçmeden yine İyiki verdim sana To Muşammeraçimuyu İne Ama yapılan iyilik bu kadarda başa kakılmazki diye bir ses gelsede Muşammayı veren Dozu daha çok artırmış biraz daha geçmiş ama Muşammereçimu olmasaydı çok kötü Islanacaktın biraz daha geçiyor İyiki verdim sana Muşameraçimuyu yoksa acayip Islanacaktın Muşammayı veren sürekli böyle dedikçe Diğerinin Morali bozulmaya başlamış yine biraz Geçmiş Muşammeraçimu olmasaydı çok kötü Islanacaktın hem Hasta Grip olacaktın ve İğdeler İskelesinin önüne gelmişler Yine vermeseydim sana Muşamareçimuyu Sucuk olacaktın der demez Diğer eşekteki Adamdan Bağırarak bir ses gelmiş Çuş More Eşek durmuş Atlamış eşekten yola Başlamış İskelenin ucuna doğru koşmaya ve Balıklama atlamış Denize ve çıkmış Denizden Islak vaziyette atlamış yine eşeğinin üstüne ve Demiş ki vermeseydin More bana Muşameraçimunu olacaktım böyle . Mekanları cennet olsun.

Levent Şimşek

[eyuphuseyin]

Çok yıllar önceydi Kahvede otururken kararlaştırmıştık Şarlo Hasan abinin yeni yaptığı Türkay isimli Tratayla Babakaleye gidicez Reisimiz Hasan abi gemiciler ben ve Sinek Mustafa abi Mazot ve Kumanyamızı yapıp Sabah saatleri yola koyulduk kayıkta biraz su yapıyordu Hasan abi ara sıra Kamara içine girip Maşrapa ve kovayla su çıkarıyordu Ne More biraz Çok Su yapıyordu Çok Pancar motorumuzda çok keyifli değildi Sekman atmak istiyordu Hava limanlıktı İlyosta adasını bayağı geçmiştik kestirme olsun diye Körfezden ortadan gidiyorduk biranda makine çok bağırmaya başlamıştı Kamaraya bir girdik Ofu Egsozun civataları kopmuştu telle falan bağlamaya çalıştık nerde tel tutarmı egzosu yapacak bir şey yok makine danalar gibi bağırıyor her taraf duman dumana makinede zaten keyifsiz olduğu için çokta sıkıştırmıyoruz onu yarı yolla gidiyoruz kayıkta su yaptığı için sırayla kamaraya girip maşrapa ve kovayla su çıkarıyoruz Hasan abi bize Flanç tan Salamastra dan Su yapıyor Kargalar dediğinde Tamam Karga demiştik Artık Limana girdiğimizde takarsın ona bir Salamastra Yok More gresli Deniz Süngeri takıcam ona daha Güzel demişti Akşam hava kararmaya başladığında Babakaleye gelip kayığı limana bağlayıp Mesut abinin Deniz kıyısında olan kahveye girmiştik Kahveye girdiğimizde İnsanlar bir acayip bakıyordu bize Hasan abinin kafasında şapka benim bere Mustafa abininde şal Kahvede ön masada Babakaleli Balıkçı Artist Mehmet abi oturuyordu Mehmet abi merhaba dedik sanki bizi tanımadı gibi hissettik ama sonra tanıdı biz tabi egsoz olmadığı için dumandan Beşiktaşlı eski Futbolcu Amokaçi gibi olmuşuz Kulaklarımız da iyi duymuyordu birbirimize bağırarak konuşuyorduk Kolaymı Egsozsuz pancarla yolculuk yaptık tabi Sağırlaşmıştık Gidip kafalarımızı çeşme altına tuttuğumuzda Simalamız normale dönmüştü sonra orda bir süre çalışıp Güzel Balık ta tutup Cundaya geri dönmüştük, Babakale İnsanıyla doğasıyla Bereketli Deniziyle Muhteşem güzel bir Balıkçı Köyü Rahmetli Şarlo Hasan abi Güzel Adam mekanı cennet olsun Babakaleli Artist Mehmet abi ve Sinek Mustafa abi Allah uzun ömürler versin..

Levent Şimşek

[eyuphuseyin]

1941 Doğumlular,,,,Rahmetli Derya Mustafa abi Rahmetli Kurt Mehmet abi bizim komşumuz Ahmet abi Ayvalıklı Özcan abi isminde bir abi ve benim Babam İstanbul Bahriye birliklerinden Teskereyi alıp Ayvalığa doğru mutlu bir şekilde yola çıkmışlar ve Balıkesir garajına gelmişler paralarıda çok kısıtlıymış ancak Balıkesir Ayvalık otobüs biletinin paraları varmış ceplerinde ama garajıda geziyorlar birşeylerde almak istiyorlar Derya Mustafa abi alın More alın ne isterseniz alın bende para var demiş ve başlamışlar alış veriş yapmaya tabi bilet paralarıda bitti gibiymiş Gitmişler hep beraber bilet gişesine bize beş tane Ayvalık bileti ne kadar şu kadar diyor adam Derya Mustafa abi bende para var alış veriş yapın demişti ya Derya Mustafa abi elini cebine atmış Ofuuuu More para yok düşürdüm parayı demezmi Ofu Nenemu ne yapıcaz şimdi Mahvolduk burda demişler hep beraber Rehin kalmışlar Balıkesir garajında Yürüyerek gidebilirmiyiz acaba bile demişler Derya Mustafa abi benim kol saatini satarız ekleriz denkleştiriz Ayvalığa gideriz demiş başlamışlar garajda satılık saat var diye bağırmaya Adamın biri kaç paradır fiyatı demiş Derya Mustafa abide sanki Cundada Keçi satıyor gibi gel Abey kolay yaparız bişeyler demiş adamda Derya Mustafa abiye ne demek istiyorsun bilader yaparız bişeyler başlamış adam fasariya yapmaya hemen girmişler araya kötü bişey demedi siz yanlış anladınız abi falan ortalık yatışmış sonra saati başka birisine satıp hep beraber Ayvalığa Cundaya gelmişler..bu dünyadan göçenlere Allah,tan rahmet hayatta olanlara uzun ömürler.

Levent Şimşek

[eyuphuseyin]

Çok yıllar önceymiş Cunda adası 70 ler Tarihin Kültürün Dayanışmanın Mizah,ın Tiyatro ve Sanatın en güzel Yaşandığı Güzel Yıllar Güzel İnsanlar Mutlu İnsanlar....Taş kahvede Gençler Koca Bekar olan Mık Mık Ali Ağaya yanaşıp neden Evlenmiyorsun diye sorduklarında Nasip diyormuş Mık Mık Ali Ağa Gençler sana bir Nasip var ne dersin dediklerinde Mık Mık Ali Ağa neden olmasın diyormuş, Gençler bir senaryo düzenlemiş Cundada bir şenlik bir Flim yaşayabiliriz ama Gelinin Erkek olması lazım ama Mık Mık Ali Ağayı üzermiyiz acaba diye düşündükten sonra ne olacak birşey olmaz Güzel bir Flim olur demişler şimdi Gelini ayarlamak lazımmış Selim Abiye bu Flimin içinde Gelin olurmusun diye sorulduğunda tamam demiş Selim abi Mık Mık Ali Ağaya sana nasip var demişler kimmiş demiş yüzünü görmek yok ancak Gerdeğe girerken göreceksin yüzünü dediklerinde tamam demiş Mık Mık Ali Ağa Düğün günü ayarlanmış Bütün Cunda bu Flimin içinde Akşam olmuş Mık Mık Ali Ağa giymiş takım Elbiselerini Selim abiyede Gelinliği giydirmişler ama Duvağı kesinlikle açmak yok demişler Manastır Bahçesinde Düğün Hazırlıkları başlamış Bütün Cunda İnsanları orada toplanmış Masalar sandaliyeler kurulmuş Balıklar Salatalar Tatlılar Meyvalar Davullar Zurnalar İnsanlar Dans oynama Halay lar başlamış Gelinle Damat gelmiş Alkışlarla beraber Dans etmişler Hocada gelmiş Nikahı kıymış ama Duvağı açmak yok Orada Gece geç vakitlere kadar Çoluk Çocuk Herkes oynamak zıplamak nara atmak Alkışlar Şarkılar ve vakit gelmiş Düğün sona Ermiş Damat ve Gelin evine uğurlanacak o Zamanlar elektirik te yok İnsanların elinde gazlı gece Fenerleriyle Damat ve gelin kol kola en önde bütün Cunda İnsanları arkalarında Mık Mık Ali Ağanın Aşıklar tepesinin altındaki evine doğru yürünülüyor ve evin önüne gelinmiş Mık Mık Ali ağa kapıyı açıp Alkışlarla beraber Gelinle içeri girmişler İnsanlar büyük bir heyecanla Flimin sonuna gelinmiş bekliyor ve kapıya kulak verilmiş dinliyorlar bir bakmışlar içerden Mık Mık Ali Ağa dan Tekbir sesleri geliyormuş ve biranda bir bakmışlar Ofu Büyük bir gürültüyle pencerenin camını kırarak Selim abi kendini dışarı atmış koşarak kaçıyor Mık Mık Ali Ağada Sinirli bir vaziyette kapıya çıkıp İnsanlara Moresi Asarniko More Tutoses Yani Erkek bu deyip insanlara fasariya koymuş birinin bir daha Evlenirmisin sorusuna da Kesinlikle demiş ve bu Flimin böyle bir Gecenin sonuna gelinmiş, Başrollerini Mık Mık Ali Ağa ve Selim abi nin GÜZELSİN CUNDA isimli gırgır şamata burda bitmiş..,Mık Mık Ali ağa ve Selim Abi Mekanları cennet olsun ve Aramızdan ayrılan Tüm Cunda İnsanlarımızın mekanları cennet olsun.
Levent Şimşek