MAVİ KIZ MELİKE MELİS

[eyuphuseyin]

MAVİ KIZ MELİKE
Selanik göçmeni bir baba ve Girit göçmeni bir annenin tek kızı olarak dünyaya gelmişti. Mersin'de çiçekleri misler gibi kokan portakal bahçelerinde koştu, büyüdü...Turunca, yeşile ve denize sevdalıydı....

Adı Melike Melis..
Kısaca kendisine Mavi denilmesinden hoşlanıyordu... Babası Mersin'de bir sahil kasabasına yerleştiğinde, Mavi'nin dünyası değişti..Evlerinin bahçesinde sarmaşıklar, rengarenk çiçekler, portakal ağaçı arasında buldu ..Evleri küçük önü verandalı..Sahile çok yakındı....Mavi sevinçten çığlıklar atıyordu.

Annesine ''anneciğim, hep burada yaşayacağız değilmi'' dedi..Tekrar tekrar bu soruyu babasına da soruyordu..Karşılığında hep ''evet'' cevabı alıyordu...çok sevinçliydi...Akşam olduğunda penceresini sonuna kadar açtı, dalgaların ve uzaklardan gelen balıkçı motorlarının sesiyle derin bir uykuya dalmıştı...

Sabah martıların sesi ve bahçeden misler gibi gelen çiçeklerin kokusuyla uyandı...Sabah nemli serindi...Pencereden sahile baktı..Denizin üstü biraz pusluydu.. Dalgaların sesini hala duyuyordu...Verandaya çıktı..Dışarısı biraz serinceydi..üstüne birşeyler aldı..Babasının sallanan sandalyesine oturdu.. Etrafdan gelen geçenleri seyrediyor...Onlara selam veriyordu...

Bir kaç saat sonra, anne ve babasıyla veranda da kahvaltılarını yapıyorlardı. Mavi, hızlı hızlı atıştırdığında'' kızım acelen ne, arkandan atlımı kovalıyor'' dedi..Mavi'nin ağzı dolu cevap veremiyordu..O maviye çalan yeşil gözlerini açmış., şaşkın şaşkın babasına bakıyordu...Küçük burnuyla derin nefes aldı..Şöyle bir doğruldu..''Canım babam şu iskeleye kadar gidebilirmiyim'' dedi..Babası başını sallayarak''evet'' dedi..

Hemen yerden sandaletlerini ayağına geçirdi.. İskeleye koşmaya başlamıştı...Sarı saçlarını rüzgarın hafif esintisine bırakmıştı...Nefes nefese geldiği iskelede durdu....Sandaletlerini ayağından çıkardı..üzerinde yeşil şortu ve beyaz askılı bluzuyla.. İskeleye boylu boyunca uzandı.. Tepesinde uçan martlıları seyrediyordu. Gökyüzünde bulut kümelerini bir şekle benzetip bir şeyler mırıldanıyordu...Ta ki tepesine bir gölgenin gelmesiyle irkildi.. Maviye çalan yeşil gözleri sertleşti..Rahatsız edilmekten hiç hoşlanmamıştı..

Adam '' merhaba güzel kız'' deyince, Mavi biraz yumuşadı.. ''Merhaba '' dedi...''Adınız ne diye sordu'' Mavi..Adam adım ''Alan'' dedi..Mavi, adamı soru yağmuruna tutmuştu...Alan amca'da Giritliydi...
Hikayesi çok uzun ve gizemliydi..çok konuşmazdı..Motorlu sandalıyla açılır..Yakaladıkları balıkları akşamları sahilde satardı..
Alan amca sandalına bindi, motorunu çalıştırdı.. Sandal denizi yararak iskeleden ayrıldı..Mavi, sessizce onu izliyordu..Gözden uzaklaşana kadar onu izledi... Alan amca'dan hoşlanmıştı...İskele de oturdu..

Güneş tepesine geldiğinde eve geri döndü....Sahildeki balıkçı motorlarını, sandallarını izleyip duruyordu...Birden gözü iyice büyümüş, ağzı bir karış açık'''aaaaa Alan amca'' dedi. Hava henüz kararıyordu..Ona doğru koşmaya başladı..'' Alan amca'' ''Alan amca'' İskeleye gelmişti. Alan amca elindeki tuttuğu balıklar sepette..İskeleye bırakıyordu..Alan amca '' İyi akşamlar Mavi'' dedi gülümseyerek..Hiç kimse onun böyle keyifli gülümsediğini görmemişti..Bilgiliydi.çok okuyordu..Onda balıkçıdan öte bir şey vardı. Mavi'nin eline iki kocaman balık verdi..''Bunlar senin, bana bugün uğurlu geldin..Şansım yaver gitti..Bereket getirdin bana..''dedi.

Akşam, keyifli bir akşamdı. Babası rakısını yudumlarken, Alan amca'nın balıkları içinde Mavi'ye ''O na teşekkür ettiğimi söyle'' dedi..''Bir akşam bize yemeğe gelsin, davet et.Alan amcanı'' dedi..Mavi çok bundan çok mutlu olmuştu..
Zaman hızlı akıp gidiyordu..Bu tatlı bakir sahil kasabasında...Mavi, on dört yaşına gelmişti. Erken kalkıyor, iskeleden denize giriyor.üstünden hiç deniz tuzu eksik olmuyordu.. Bir geleneği hiç bırakmamıştı..

Denizin derinliklerinden çıkardığı istiridye kabuklarını Alan amca'ya balığa çıkmadan önce veriyordu..Ona şans getirmesini istiyordu..Alan amca'da onu tekrar denize bırakıyor..Dilek tutuyordu...Bir gün denize açtığı ağ bir yerlere takılmıştı..Sandaldan denizin derinliklerine daldı. Gözlerine inanamadı...Parlayan iri inci tanesi....Kabuğuyla aldı. Ağı, takılan kaya parçasından kurtarmıştı.. Sandala çıktığında nefes nefeseydi...

Avucundakine tekrar baktı....Sandalın motorunu çalıştırdı...Dümeni iskeleydi....iskeleye yavaş yavaş yaklaşıyor..motorun duman kokusu denizin yosun kokusuna karışmıştı...İskeleye vardığında, Mavi onu bekliyordu...Alan amca ilk defa böylesine mutluydu...Küçük bir dostu vardı...Ona sevgisinden öte avucunda incisi....Mavi'ye avucunu açmasını, gözlerini kapamasını istedi...Alan amca, Mavi'nin avucuna iri inciyi bırakmıştı.. Mavi gözlerini açıp, avucuna baktığında....Sevinç çığlığı iskeleden eve kadar gelmişti..

Alan Amca'nın boynuna zıpladı...Sarıldı tekrar tekrar onu öptü...
Eve geldiğinde.. Onu yatak odasında kalpli pembe kutusuna koydu...
Ertesi sabah., iskeleye geldiğinde Alan amca'yı hiç göremedi..Saatlerce bekledi...Yoktu..Günlerce bekledi
sabahları...Asla o gelmedi ve dönmedi.....

Aylarca yolunu gözledi durdu...

Mavi, o sahil kasabasında hiç mutlu olmadı... Oradan başka şehire yerleşti. Orada yaşamaya başladı...Yıllarca o şehirde kaldı....Seneler sonra o sahil kasabasına döndü.. Koltuğunun altında şiirleri...Yaşadıklarını şiirlere dökmüştü...öylesine gözleri denize takılmıştı...Dalmıştı.. Bir sesle irkildi, tanıdık ses '' Mavi'' ...Karşısında Alan amca duruyordu.. Biraz daha yaşlanmış...''Sarı kız'' dedi...Birbirlerine sarıldılar...Gözyaşlarına boğuldular...Gözyaşlarını sildiler..Sımsıkı tekrar sarıldılar... Alan amca'' Mavi bunca sene neler yaptın ''dedi

Mavi ellerindeki şiirleri uzattı...Alan amca 'tek tek okudu , Mavi'nin şiirlerini ....Suratı asıldı...Elindeki yazılmış tüm şiirleri denize fırlattı.. ''Böyle hayat olmaz, böyle kader olmaz olsun..''dedi. Denizler yutsun acılarını, dalgalar silsin şiirlerdeki gözyaşını....'' ''Bana güzel şiirler yaz'' Şimdi gidiyorum..'' dedi ..Motorlu sandalına bindi...Motorunu çalıştırdı...''Tekrar geleceğim, bekle beni'' dedi..

Sandal denizi yara yara gözden uzaklaştı......

ALİ AYDIN GüLYAZ