Mübadele Deneyimi ve Amerikan Basınında Türk- Yunan Nüfus Mübadelesine İlişkin Tespitler Cihan Özgün İbrahim Hamaloğlu

Girit Konulu Dergiler
Cevapla
Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Mübadele Deneyimi ve Amerikan Basınında Türk- Yunan Nüfus Mübadelesine İlişkin Tespitler Cihan Özgün İbrahim Hamaloğlu

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 16 Eki 2020, 17:52

Mübadele Deneyimi ve Amerikan
Basınında Türk- Yunan Nüfus
Mübadelesine İlişkin Tespitler

Cihan Özgün
İbrahim Hamaloğlu



Giriş: “Mübadele Kavramı Üzerine”
Göç ya da göç hareketi, iyi tanımlanmış coğrafi bölgeler veya idari alanlar arasındaki yerleşim yeri değişiklikleri1, insan ya da insan topluluklarının asıl yerinden ulaşılmak istenilen yere hareketidir2. Bu hareket kuşkusuz mekân değişikliğinden öte bir mekânsal bir kopuşa işaret eder. Bu bakımdan olayın göç sayılabilmesi için mekânsal ve zamansal ölçütün önemi büyüktür3. Göç teorileri arasında görece yeni bir model olan “Yerinde Olma Teorisi” genel olarak, kendi iradesi dışında veya zorla yaşadığı topraklardan başka bir mekâna göç ettirilme olgusunu ifade eder. Genellikle savaşlar sırasında veya sonrasında karşılaşılan bu durum, iradesi dışında göçe katılanların genellikle “zorunluluğu” yaşamasına yol açar. Nüfus Mübadelesinin tarafları olan Müslüman Türkler ve Ortodoks Rumlar bir anlamda “savaş sebebiyle” yerlerinden olmuşlardır ve bu du- rum söz konusu teorinin en belirgin örneklerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır4. Göç kavramının belki de en sancılı boyutu mübadeledir. İki ya da daha çok devlet arasında imzalanan bir protokol vasıtasıyla, hukuksal boyutu, coğrafyası, zaman aralığı, göç yolları ve araçları, taşınmazların durumu gibi meselelerin belirli esaslara oturtulmuş şekilde uygulandığı bu göç hareketinde devletler nüfusları değiş-tokuş ederler. Bu değiş-tokuş da karma ve uluslararası bir komisyon aracılığıyla yürütülür, denetlenir. Aynı zamanda mübadele, göç ettirilecek nüfusun ırk, din, dil gibi birtakım niteliklerinin ve göç edilen yerler ile iskân birimlerinin daha önceden tespit edildiği; hatta göçmenlerin iaşe, sağlık gibi ihtiyaçları için özel birimlerin kurulduğu, sistematik ve kurallar çerçevesinde hayata geçirilen zorunlu nüfus hareketini ifade eder5. Tarihte çok kez örneği görülen mübadeleye katılan kimselere de mübadil denir. I. Dünya Savaşı sonrasında mübadele olayı sadece Türkler ile Yunanlılar arasında yaşanırken, II. Dünya Savaşı sonrasında çok sayıda insan benzer nedenlerle yer değiştirmiştir. Nitekim 12 milyon Alman, 1,5 milyon Polonyalı’nın kitle halinde nüfus aktarması yapılmıştır. Aynı bi- çimde, en az 12 milyon Hindu dininden ve Müslüman Hintli yer değiştirerek, birinciler Hindistan Birliği’nde ikinciler de Pakistan’a yerleşmiştir. Yaşanan bu tecrübeler mübadelenin, imparatorlukların dağılması veya sömürge alanlarının terk edilmesi gibi nedenlerle savaş veya savaşlar sonrası ortaya çıkan anlaşmalı, uluslararası ölçekte karşılıklı yapılan nüfus hareketi olduğunu ortaya koymaktadır. Konu şüphesiz siyasi bir antlaşma sonucunda ortaya çıkan bu devletlerarası kararın tarihi, siyasi, sosyolojik, ekonomik, psikolojik ve edebiyat boyutunu da içerir6.
Vassilis Colonas Türk- Yunan Mübadelesine ilişkin bir araştırmasında, konuya söz edilen bu boyutlarıyla yaklaşarak, Lozan Anlaşması’nın en dolaysız ve temel sonucunun insan varlığının mekân içindeki devamlılığının zor yoluyla kesintiye uğratılması olduğuna işaret eder. Bu anlaşmayla sadece yüz binlerce insanın yerlerinden edilmediği aynı zamanda toplumsal yaşamlarının amaçları arasında




* Doç. Dr., Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Yakınçağ Ta-
rihi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi
** Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Ana Bilim Dalı Doktora
Öğrencisi
1 Canan Emek İnan, “Türkiye’de Göç Politikaları: İskân Kanunları Üzerinden
Bir İnceleme”, Göç Araştırmaları Dergisi, Cilt: 2, Sayı: 3, Ocak-Haziran
2016, ss. 10- 33, s. 14.
2 Kemal Karpat, Osmanlı Nüfusu ( 1830- 1914 ), Tarih Vakfı Yurt Yayınları,
İstanbul, 2003, s. 3.
3 Yücel Yiğit, “Mübadele Sürecinde Erdek Kato Horyo/Aşağıyapıcı Köyü”,
Mübadele Kitabı, Ed. O. Yapucu- Y. Aksan- C. Özgün, Ege Üniversitesi Yay., İzmir, 2017, s. 86.
4 Hale Okçay, “Mübadeleye Sosyolojik Bakmak”, Mübadele Kitabı, Ed. O.
Yapucu- Y. Aksan- C. Özgün, Ege Üniversitesi Yay., İzmir, 2017, s. 240.
5 Tuncay Ercan Sepetcioğlu, “İki Tarihsel Eski Kavram, Bir Sosyo-Kültürel
Yeni Kimlik: Mübadele Nedir, Mübadiller Kimlerdir?”, TSA / Yıl 18, Özel
Sayı 3, Ocak- 2014, s. 53.
6 Yücel Yiğit, a.g.m., s. 87.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: Mübadele Deneyimi ve Amerikan Basınında Türk- Yunan Nüfus Mübadelesine İlişkin Tespitler

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 16 Eki 2020, 17:59

yer alan diğer maddi kimliklerin ifadesini de yitirdiklerine yönelik tespitlerde bulunur7. Binbaşı Jason B. Faulkenberry ise konuya iliş- kin olarak hazırladığı akademik çalışmasında, mübadelenin başta siyasal olmak üzere insanı ilgilendiren çok sayıda sonuçlarının yanı sıra, dokunaklı hikâyelerinin de bulunduğunu ifade eder. Faulkenberry bununla birlikte, mübadele ile taşınamaz bir kültürün geride bırakılarak başka bir yere göç etmenin çok büyük bir trajedi olduğunu da vurgular8. Bu ayrıntılar bir arada değerlendirildiğinde, mü- badelede bir hüzün, geride bırakılan maddi manevi birikimler, anılar, yaşanmışlıklar vardır ve tüm bunların başta siyasi, sosyal, psikolojik ve ekonomik olmak üzere pek çok neden ve sonuçla değerlendirilmesi gerekir.
Türk ve Yunan halklarının mübadele kapsamında yaşadıkları göç olgusu “zoraki ve zorlayıcı göç” kapsamında yer almaktadır. Bu haliyle mübadeleyi, göç etme olgusunun nedenleri arasında ortaya atılan ilkel, serbest, zoraki, zorlayıcı göç şeklindeki dört değişik sınıflama9 arasında son ikisi içinde değerlendirmek mümkündür. Zorunlu göçler de kendi içinde muhaceret, mübadele, tehcir (sürgün), mültecilik, sığınmacılık, deprem, sel vb. doğal afetlere bağlı göçler şeklinde alt başlıklar altında tasnif edilebilir10.

Yeni Türkiye’nin İnşası: “Mübadele, Kimlik Ve Göç Sancısı”
Türk Kurtuluş Savaşı yeni bir Türkiye’nin yaratılması sürecinin başlangıcıdır. Bu süreç aynı zamanda toplumsal ve kültürel anlamda Anadolu’da bir Türk varlığının yeniden inşa edilmesi sürecini ve deneyimini de ifade eder. Bu bağlamda Türkiye Cumhuriyeti Anadolu nüfusunun homojenleştirilmesi politikasına uygun olarak mübadele deneyimini yaşar ve bu deneyim Renée Hirschon tarafından “halkların ayrışması”11 olarak haklı bir ifadeyle açıklanabilir. Gerçi Hirschon’un bu değerlendirmesi, Lozan Görüşmelerinde Lord Curzon’un sıklıkla ifade ettiği “halkların ayrışması” ifadesinden mülhemdir ve Mübadele de bunun için yasal çerçeveyi oluşturmuş ve uygulamaya koymuştur12. Türkiye için yeni bir ulus devlet yaratma projesinin belki de en önemli adımı olan Nüfus Mübadelesi, farklılıkları değil benzerlikleri esas almaktadır. Diğer bir anlatımla Mübadele, Anadolu’nun Türkleşmesine ve Müslümanlaşmasına zemin hazırlayan bir sosyal hamledir. Yerinden olan topluluklar, kendi dininden olan ve kendi gibilerin olduğu topraklara doğru hareket etmişlerdir. Hem Anadolu topraklarının ve hem de Yunanistan topraklarının yüzyıllardır süregelen heterojenik insan kaynağı, bu göç ile homojenik bir insan profiline dönüşmüştür. Bu nedenle yerinden olan iki farklı dinsel topluluk, kendi dininden ve milliyetinden olanla mübadeleye tabi tutulunca gelenler sosyolojik olarak “kendi- lerini” de getirmişlerdir13. Çağlar Keyder tarafından “nüfusun homojenleşmesi- etnik olarak temizlenmiş bir Türk coğrafyasının yaratılması14” ifadesiyle tanımlanan bu mübadele deneyimi, çok sayıda yabancı yazar tarafından da Türkiye’de ulus inşasının ayrılmaz bir parçası olarak görülmüştür15. Mübadele deneyiminin, “normal vatandaş- devlet ilişkilerinin ancak milli bir devlet içinde sağlanabileceğine inanılan zaman diliminde” yaşandığını belirten Milas, milli devletler döneminde, gelecekle ilgili umutların ve beklentilerin de “milli devlete” odaklandığı görüşüne sahiptir. Bu haliyle nüfus mübadelesi, dünyaya egemen olan millilik ve milliyetçi ideoloji görüşünün bir sonucudur. Uygulandığında uluslararası camianın onayını




7 Vassilis Colonas, “1923’ten Önce ve Sonra Küçük Asya Rumlarının Konut
Sorunu ve Mimari Tarzı”, Ege’yi Geçerken 1923 Türk Yunan Zorunlu Nüfus Mübadelesi, Derleyen: Renée Hirschon, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yay., 2. Baskı, İstanbul, 2007, s. 249.
8 Jason B. Faulkenberry, The 1923 Greco- Turkish Population Exchange:
Successful Prevention of Genocide and Mass Atrocities, A Master Thesis U.S. Army Command and General Staff College, Fort Leavenworth, Kansas, 2012, s. 92.
9 Y. Koçak- E. Terzi, “Türkiye’de Göç Olgusu, Göç Edenlerin Kentlere Olan Etkileri ve Çözüm Öneriler”, Kafkas Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi KAÜ-İİBF, Cilt: 3, Sayı: 3, Yıl: 2012, s. 167 ve 171.
10 Cevdet Yılmaz, Pınar Tağrikulu, “Giresun ve Trabzon Kırsalında Göçe Ka- tılmayan Ailelerin Gerekçeleri”, Geçmişten Günümüze Göç II, Ed. Prof. Dr. Osman Köse, Samsun, 2017, s. 920.
11 Renée Hirschon, “Ege Bölgesi’ndeki Ayrışan Halklar”, Ege’yi Geçerken 1923 Türk Yunan Zorunlu Nüfus Mübadelesi, Derleyen: Renée Hirschon, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yay., 2. Baskı, İstanbul, 2007, s. 4.
12 Fahriye Emgili, “Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi Hakkındaki Araştırmalara Bir Bakış”, Tarih ve Günce Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Dergisi, I/1, 2017- Yaz, ss. 29- 54, s. 31.
13 Hale Okçay, “Mübadeleye Sosyolojik Bakmak”, Mübadele Kitabı, Ed. O.
Yapucu- Y. Aksan- C. Özgün, Ege Üniversitesi Yay., İzmir, 2017, s. 240.
14 Çağlar Keyder, “Nüfus Mübadelesinin Türkiye Açısından Sonuçları”, Ege’yi Geçerken 1923 Türk Yunan Zorunlu Nüfus Mübadelesi, Derleyen: Renée Hirschon, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yay., 2. Baskı, İstanbul, 2007, s. 53.
15 Erik- Jan Zürcher, Grek and Turkish Refugees and Deportes, Turkology Up- date Leiden Project Working Papers Archive Department of Turkish Stu- dies, Universiteit Leiden, January 2003, s. 6.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: Mübadele Deneyimi ve Amerikan Basınında Türk- Yunan Nüfus Mübadelesine İlişkin Tespitler

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 16 Eki 2020, 18:06

alması ve yapılanların hukuka uygun sayılması da bundan kaynaklanır16.
Mübadele sonuçları itibariyle ve daha derin anlamda, her iki ülke için katışıksız demografik tabanın öncelenerek bir “kolektif kimlik” yaratmasına imkân sağlar. Ancak Mübadele, her iki halkın etnik bileşimi, bu deneyimin siyasal boyutu, ardından ulusal ekonomilerin inşası, sosyal yapıların bileşenlerinde meydana gelen değişimler, demografik sınıflandırmalar, sosyal ve politik gerilimler, ideolojiler ve meydana gelen kültürel çatışmalar ve aynı zamanda insanların geçmişi algılayış biçimlerini de değiştiren ciddi sonuçlar yaratır17.
Mübadele, siyasetçiler için bir çözüm olarak kabul görmüştür ama uygulamada ortaya çıkan sorunlar ve mübadeleyi bizzat yaşa- yanların içine düştükleri durum, kararı verenlerin öngöremediği bir süreci ve toplumsal, psikolojik, ekonomik problemleri de ortaya çıkarmıştır. Gidenlerin veya gelenlerin bu durumu sevinçle karşıladıkları veya gidilen ya da gelinen yerlerde büyük coşkuyla karşılandıkları, yeni yurtlara- vatanlara kolaylıkla uyum sağlandığı görüşleri hem inandırıcılıktan hem de gerçeklikten uzaktır18. Bununla birlikte mübadeleyi gerek Rumların ve gerekse Türklerin birbirlerine karşı gelecekte olası “kitle acımasızlığı ve soykırım” yaşatmaması için bir çeşit önlem şeklinde düşünmek tartışmaya açık bir konudur19. Dahası günümüzde Yunanistan topraklarında ya da adalarda Türk- Rum halkının bir arada yaşaması tecrübesinden hareketle, geleceğe yönelik bu türden bir niyet okumanın yanlış olacağı da ortadadır.
Mübadelenin gerçekleşmesini ekonomik açıdan zorunlu kılan sebeplerin varlığı da göz ardı edilemez. I. Dünya Savaşı ve sonrasında yaşanan savaşlar sürecinde, Rumların Anadolu’da yoğun olarak ilgilendikleri zeytin, üzüm, tütün gibi değerli tarım ürünlerinin üretimi eski canlılığını yitirmiştir. Gerçi söz konusu üretim etkinliklerinde yaşanan bu kayıplarda, Türk nüfusunun cephelerde savaşması ve çoğunun yaşamını yitirmesinden dolayı yaşadıkları yerlere geri dönememesinin de etkisi büyüktür. Rumların Anadolu’dan göç etmeye başlamasıyla beraber kuyumculuk, marangozluk gibi zanaat alanlarında da büyük boşluklar doğar. Bu koşullarda genç Türkiye Cumhuriyet’inin mübadeleyi kabul edip doğan bu boşluğu doldurmaktan başka çaresi kalmaz. Gerçi söz konusu bu sorunun çözümü için yeniden kurulan Türkiye, o güne kadar ticari faaliyetlerin kısmen dışında olan Müslüman Türkleri “ekonomik düzene” katmak için büyük gayretler de gösterir20. Bu nedenle Türk hükümeti, mübadilleri çarçabuk birer üretici haline getirmek ve onları üretim etkinliklerine hazırlamak için gereken desteği sağlamaya çalışır. Mübadillerin tarımsal üretim etkinliklerini gerçekleştirecekleri topraklara ekecekleri tohumundan, pulluk, tırmık, traktör gibi tarım alet ve makinelerine ve hatta kükürt ve bakır sülfatı gibi tarım kimyasallarına kadar çok sayıda yardımda bulunur21. Ancak sunulan emeğin sadece %15’inin Türkler, sermayenin %50’sinin ve işgücünün
%60’ının Rumlar tarafından sağlandığı bir ortamda, mübadelenin uzun dönemde iktisadın millileşmesine yönelik olumlu katkısına rağmen, kısa vadede Türk iş hayatı ve sanayisinin gelişmesindeki etkileri pek de olumlu değildir22.
30 Ocak 1923 tarihinde Lozan Barış Konferansı’nda Türkiye ve Yunanistan hükümetleri arasında, Türk ve Yunan ahalisinin zorunlu değişimini esas alan bir antlaşma imzalanmıştır. Lozan Barış Antlaşması ile kabul edilen protokolün birinci maddesinde; “İstanbul’da oturan Rumlar ile Batı Trakya’da oturan Müslümanlar dışında, Türk topraklarında yerleşmiş olan Rum Ortodoks dininden Türk uyrukları ile Yunan topraklarında yerleşmiş Müslüman Yunan uyruklarının 1 Mayıs 1923 tarihinden başlayarak zorunlu mübade- lesine girişilecektir” ifadesi yer almaktadır23. Yunanistan mümkün olduğunca fazla Rum’u yerleşik statüsünde bırakarak hem İstanbul’la olan bağlarını koparmamak hem de yeni göçmen dalgasının ülkesinde yaratacağı sorunlardan kaçınmak için ayrı bir çaba harcamıştır24. İstanbul’daki mübadeleden muaf tutulan 110.000 Rum Or-







16 Herkül Milas, “Mübadele’den Yüz Elli Yıl Sonra”, Mübadele Kitabı, Ed. O.
Yapucu- Y. Aksan- C. Özgün, Ege Üniversitesi Yayınları, İzmir, 2017, s. 4.
17 Evangelia Balta, “Greek Historiographical Production on The Population Exchange Over The Last Fifteen Years (2000- 2014)”, Mübadele Kitabı, Ed. O. Yapucu- Y. Aksan- C. Özgün, Ege Üniversitesi Yay., İzmir, 2017, s. 12.
18 Olcay P. Yapucu, “Gitmek İstemeyenler; Dr. Aleko Perikli Camuzakis”, Mübadele Kitabı, Ed. O. Yapucu- Y. Aksan- C. Özgün, Ege Üniversitesi Yay., İzmir, 2017, s. 44.
19 Jason B. Faulkenberry, a.g.t., s. 89- 90.
20 Nural Yıldız- Emel Yıldız, “Mübadele Meselesi ve Cumhuriyet Dönemi Ta- rımsal Kalkınma Politikası”, Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Haziran 2012, 14/ 1, ss.349- 370, s. 352- 353; Eda Özcan, “Ahali Mübade- lesi ve Yardımların İstanbul Örneği”, ÇTTAD, IX/20- 21, 2010/Bahar-Güz, ss.55- 75, s. 60; Ömer Budak, “Mübadele Meselesi ve Lozan’da Çözümü”, Karadeniz Araştırmaları, Yaz 2010, Sayı 26, ss.129- 142, s. 136; Mübadele konusu, Lozan Barış Konferansı sırasında Ülke ve Askerlik Sorunları Ko- misyonu’nun 1 Aralık 1922 oturumunda ele alınmış ve Nansen’in yeni ra- poru da bu oturumda okunmuştur. Nansen, raporunda mübadelenin her iki ülke açısından zorunlu olduğunu söyleyerek, özellikle ekonomik faktörlerin altını çizmiştir. Söz konusu raporda, her iki ülkenin ekonomilerinin kötü du- rumda bulunduğu, mübadelenin hem göçmenler hem de iki ülke açısından en iyi çözüm olacağı belirtilmiştir. Türkiye için mübadele, Rumlardan kalan verimli arazilerin işlenmesinde gerekli emek gücünü sağlarken, Yunanistan için hem daha önce gelen göçmenlerin barınma sorunlarının çözümüne, hem de tarımda gerekli işgücünün bir an önce karşılanmasına ve göçmenlerin kendilerini besleyebilecekleri ürünleri almasına önemli bir katkı sağlayacak- tır. Bu yüzden Venizelos ekim mevsiminden önce mübadelenin başlatılması görüşünde ısrar eder. Her ne kadar Yunanistan ve Türkiye mübadele konu- sunda uzlaşmışsalar ise de görüşmeler ilerledikçe bazı konularda görüş ay- rılıkları ortaya çıkmaya başlamıştır. İlk sorun mübadelenin kapsayacağı Rum ve Türkler konusunda çıkar. Komisyondaki Türk üyeler, İstanbul’daki Rumların da zorunlu mübadelesi konusunda ısrar etmiş, Yunanlılar da bu teklife şiddetle karşı çıkmışlardır. Türk üyeler Batı Trakya Müslümanlarının mübadelesini istemediği için onlar da İstanbul Rumlarının mübadeleden muaf tutulması teklifinde bulunmuşlardır. Diğer bir sorun da mübadelenin zorunlu mu yoksa gönüllü mü olacağı üzerinde yoğunlaşmıştır. Yunanlılar mübadelenin gönüllü olmasını önermişler, Türkler ise zorunlu göçün soruna en iyi çözüm olacağını belirtmişlerdir. Bu konuda Lord Curzon da Türkleri destekler. Gönüllü mübadeleye karar verilirse, bunun uygulaması aylar ge- rektirecektir, oysa her şeyden önce istenen, Türk nüfusun gelecek yılın ba- şında toprakları işleyebilmek üzere Türkiye’ye getirilebilmesidir. İkinci ola- rak, Yunanistan’a her yandan yığılmakta olan göçmenlerin bu ülkede yer- leşmesini sağlamak da gerekmektedir. Mübadele zorunlu olursa, gidenlere arkalarında bırakmak zorunda kalacakları mal ve mülklerinin değerini ödemek kolaylaşmış olacaktır. Yücel Bozdağlıoğlu, “Türk-Yunan Nüfus Mü-
badelesi ve Sonuçları”, TSA, Yıl. 18, Özel Sayı 3, Ocak- 2014, s. 16- 17.
21 Aytek Soner Alpan, The Economic Impact of the 1923 Greco-Turkish Popu- lation Exchange Upon Turkey, A Master Thesis, School of Social Sciences, Middle East Technical University, Ankara, 2008, s. 63.
22 Fahriye Emgili, “Türk-Yunan Nüfus Mübadelesinin Türkiye Cumhuri- yeti’nin Millî İktisadının Oluşumundaki Etkisi”, TSA, Yıl: 18, Özel sayı 3, Ocak- 2014, s. 108.
23 Gökçe Bayındır Goularas, “1923 Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi Ve Günü- müzde Mübadil Kimlik Ve Kültürlerinin Yaşatılması”, Alternatif Politika, 4/ 2, Temmuz 2012, ss.129- 146, s. 130.
24 Gerçi Yunanistan’ın bu çabası bir teknik kavramın yorumlanması sorununu da beraberinde getirir. Bu sorun “établis” konusudur. Yunan tarafı 30 Ekim 1918 tarihinden önce herhangi bir şekilde İstanbul’da bulunan her Rum’un “yerleşik” kabul edildiğini savunurken, Türkiye konuya olan temkinli yak- laşımını 1927 yılına kadar sürdürür ve sözü edilen yılda yapılan anlaşmayla iki ülke arasındaki “établis” sorunu en azından siyasi bir çözüme kavuşur.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: Mübadele Deneyimi ve Amerikan Basınında Türk- Yunan Nüfus Mübadelesine İlişkin Tespitler

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 16 Eki 2020, 18:12

todoks’un üçte ikisi kendilerine Türk vatandaşlığı verilmiş olan Osmanlı vatandaşlarıdır. Diğer üçte biri ise Ekim 1918 öncesinde İstanbul’a yerleşmiş olan Yunan vatandaşlarıdır. Bu durumdaki Rumların da kalmasına izin verilir. Lozan Anlaşmasından sonra da Türk vatandaşı Rum Ortodokslar ve Yunanlılar ya da İstanbul Helenleri diye de anılan Yunan vatandaşı Ortodokslar, İstanbul’da tek bir azınlık grubu oluşturmayı sürdürürler. Lozan’daki Türk delega yonu Yeni Türkiye içinde ulusal azınlıkları kabul etmeye karşı çıkar, mübadeleden muaf tutulan azınlıkları da din üzerinden tanımla- makta ısrarcı bir tavır sergiler. Bu kararlı duruş sonucunda İstanbul’daki Rum Ortodokslar Türkiye tarafından bir dini azınlık olarak kabul edilirler ve böylece etnik durumlarını siyasi bir kaygı haline getirmelerinin de önü kesilmiş olur25.
1923 yılının ilk ayında imzalanan protokol gereğince mübadele sürecinde göçü denetlemek, kolaylaştırmak ve taşınır- taşınmaz malların tasfiyesi ile ilgilenmek için Türkiye ve Yunanistan devlet- lerinin resmi temsilcilerinden oluşan bir Karma Komisyon da kurul- muştur. Buna Muhtelit Mübadele Komisyonu denilir ve kurulan bu Karma Komisyon 12 Temmuz 1924 günü ilk kez İstanbul’da toplanır. Komisyon mübadillerin merkezden sevk edilmesi, sağlık sorunlarının çözümü, iskelelere çıkarılmaları, iskân bölgelerine sevk edilmesi gibi çok sayıda konuyla ilgilenir26. Üstelik tasfiye edilecek mallara, haklara ve çıkarlara ilişkin tüm itirazlar, karma komisyon tarafından kesin hükümle karara bağlanır. Lozan sözleşmesinin 13. Maddesi gereğince Karma Komisyon, mevcut sözleşme çerçevesinde tasfiye edilecek taşınabilir ve taşınmaz malların değerinin saptanmasında tam yetki sahibidir ve tarafları dinleyerek görüşlerini alacak, tasfiye edilecek malların değerlendirilmesinde malın değeri altın üzerinden hesaplanacaktır27.
Türk Hükümeti, mübadil olarak gelen yaklaşık yarım milyona yakın insanın nakil, iaşe, konut ve geçim gibi işleri ile ilgilenebilmek amacıyla 1923 Ekim’inde Mübadele, İmar ve İskân Vekâletini kurmuştur. Bu bakanlık, mübadillerle ilgili her türlü kanuni hak ve yasal düzenlemelerin yapılması ve uygulanması ile ilgilenmeye başlar. Bakanlık mübadillerin yerleştirileceği yerleri başta İstanbul, Bursa, İzmir olmak üzere on büyük bölgesel idari bölümlere ayırarak çalışmalarını sürdürmüştür28. Vekâlet maddi sıkıntılar içinde görevini sürdürmeye çalışır. Üstelik vekâlette çalışanların konuyla ya- kından uzaktan ilgisi de yoktur. Vekâletin kurulmasından sonra işe alınan iskân memurlarının çoğu Kurtuluş Savaşı’nın sona ermesiyle ordudan ayrılarak işsiz kalmış emekli askerlerdir. Bu memurların mübadillere karşı sert tutum ve davranışlar sergilemesi de başka sorunlara kapı aralar29. Zorunlu iskân için seçilen ayırt edici kriter




Buna göre, Yunanistan’da bulunan ve Türklere ait olan emlak, muhtelit ko- misyon tarafından tespit edilen fiyat üzerinden, Yunanistan hükümetince sa- tın alınacaktır. Buna karşılık, Türkiye’de bulunan ve 1912 yılından önce Anadolu’yu terk eden Rumlarla genel olarak diğer Rumlara ait -İstanbul’da- kiler dâhil olmak üzere- emlak sahiplerine iade edilecektir. Ancak Atina Antlaşması’nın uygulanmasında her iki tarafın da karşılaştığı teknik ve ha- cimsel zorluklar ortaya çıkar. Établis çerçevesine dahil olup olmadıklarını kanıtlayamayan 20.000 civarında Rum’un İstanbul’dan çıkarılarak sınır dışı edilmesi Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkileri tekrar gerginleştirir. Esra Sarıkoyuncu Değerli, “Atatürk Dönemi Türk-Yunan Siyasi İlişkileri”, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı 15, Ağustos- 2006, s. 243- 247; ve ayrıca lütfen bkz. Kemal Arı, Büyük Mübadele- Türkiye’ye Zorunlu Göç (1923- 1925), Tarih Vakfı Yurt Yay., İstanbul, 2003, s. 87- 88.
25 Alexis Alekxandris, “Din ve Etnisite: Yunanistan ve Türkiye’deki Azınlıkla- rın Kimlik Meselesi”, Ege’yi Geçerken 1923 Türk Yunan Zorunlu Nüfus Mü- badelesi, Derleyen: Renée Hirschon, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yay., 2. Baskı, İstanbul, 2007, s. 186; ve ayrıca bkz. Raoul Blanchard, “The Exchange of Populations Between Greece and Turkey”, Geographical Re- view, Volume 15, Issue 3, Jul., 1925, s. 450.
26 Eda Özcan, a.g.m., s. 60- 62.
27 Michael Barutciski, “Lozan’a Yeniden Bir Bakış: Uluslararası Hukuk ve Si- yasette Nüfus Mübadeleleri”, Ege’yi Geçerken 1923 Türk Yunan Zorunlu Nüfus Mübadelesi, Derleyen: Renée Hirschon, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yay., 2. Baskı, İstanbul, 2007, s. 46.
28 Sinan Kalayoğlu, The Greek Muslim Migration: Rethinking the Role of Se- curity and Nationalism within the Compulsory Exchange of Populations Between Greece and Turkey, Master’s Thesis, Department of International Relations, Bilkent Üniversity, Ankara, 2004, s. 80- 81; Mübâdele, İmar ve İskân Vekaleti, muhacirlerin iskânı için ülkeyi 10 yerleşim bölgesine ayır- mıştır. Bu yerleşim bölgelerinin kapsadığı iller
şöyle belirlenmiştir. 1. Bölge: Sinop, Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Gümüşhane, Amasya, To- kat, Çorum; 2. Bölge: Edirne, Tekfurdağı, Gelibolu, Kırkkilise, Çanakkale;
3. Bölge: Balıkesir; 4. Bölge: İzmir, Manisa, Aydın, Menteşe, Afyon; 5. Bölge: Bursa; 6. Bölge: İstanbul, Çatalca, Zonguldak; 7. Bölge: İzmit, Bolu, Bilecik, Eskişehir, Kütahya; 8. Bölge: Antalya, Isparta, Burdur; 9. Bölge: Konya, Niğde, Kayseri, Aksaray, Kırşehir; 10. Bölge: Adana, Mersin, Si- lifke, Kozan, Cebel-i Bereket, Antep Maraş. Osman Akandere, “Yunanis- tan’dan Mübadele ile Türkiye’ye Gelen Göçmenlere Yönelik Gazetelerde Yer Alan Duygusal Mesajlar”, Geçmişten Günümüze Göç- II, Ed. Prof. Dr. Osman Köse, Samsun, 2017, s. 1207.
29 Yücel Bozdağlıoğlu, “Türk Yunan Nüfus Mübadelesi ve Sonuçları”, TSA,
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: Mübadele Deneyimi ve Amerikan Basınında Türk- Yunan Nüfus Mübadelesine İlişkin Tespitler

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 16 Eki 2020, 18:21

“din” ölçüttür ve bu ölçüt göz önünde bulundurularak yaklaşık yarım milyon Müslüman Türkiye’ye göç etmiş, yukarıda sayılan nedenler yüzünden mübadillerin sağlıklı bir şekilde iskanı sağlana- masa da eskiden Rumların yaşadıkları bölgelere yerleştirilmelerine öncelik verilmiştir30.
Mübadillerin çoğunlukla mübadele öncesi ya da mübadeleyle Rumların terk ettiği boş köylere iskân edilmeleri, en yoğun mübadil iskânının Batı Anadolu ve Trakya’da olmasını da beraberinde getirmiş olur. Diğer mübadiller ise yerli halkın yaşadığı köylere ya da kendilerinden önce iskân edilmiş olan muhacirlerin köylerine iskân edilirler31. Mübadele sürecinde yaşanan aksaklıklar ya da eksiklikler Ankara hükümetin zaman zaman yayınladığı talimatnamelerle giderilmeye çalışılır. Bunlardan biri olan ve 9 Aralık 1923 tarihinde, Mübadele, İmar ve İskân Vekâleti tarafından yayınlanan ‘’Muhacirlerin Kabul, İaşe, Sevk ve İskânları”na ilişkin talimatname üç kısımdan oluşur. İlk kısımda Muhtelit Mübadele Komisyonu tarafından mü- badillerin ellerine verilmiş kimliklerin kontrol edilerek, anarşist, cani, casus ve Yunanlılarla beraber bulunmuş olup olmadıklarının kontrol edilmeleri yer alır. Bu inceleme sonrasında şüpheli kişilerin Türkiye’yi yurt edinemeyecekleri ve geri iade edilecekleri bildirilir. Mübadil olarak kabul edilecek olanlar ise, sanat, meslek ve coğrafi konumları göz önüne alınarak sevk edilirler. Gelen mübadillerin Anadolu’nun sosyal ve ekonomik dokusuna kolayca uyum sağla- ması için geçim seviyesinin yükseltilmesi hayli önemlidir; bu yüzden Mübadele, İmar ve İskân Vekâleti mübadillerin tohumluk, çift hayvanı, zirai alet ihtiyaçları hakkında tüm gelişmeleri yakından takip etmeyi de ihmal etmez32. Mübadele konusu devletin resmi ilgisi içinde o kadar önem kazanır ki; 17 Ocak 1924 tarihinde Mübadele İmar ve İskân Vekâleti kaldırılarak görevleri Dâhiliye Vekâletine devredilir ve göçmen yerleştirme işleri yeni bir evreye girer. Göçmenlerin sevk ve iaşeleri ile evlerinin tamir ve inşasına ve sürmekte olan iskânlarıyla ilgili tüm işlemlerin yerleşim yerinin en büyük mülkiye memurunun denetiminde, iskân müdürlüğü tarafından yürütülmeye başlar33.

Amerikan Basınında Mübadele: “Sadece Türkler İçin Türkiye”34

Amerikan basınının Türkiye’ye olan ilgisi her dönemde söz konusudur ve özellikle bu ilgi Türk Kurtuluş Savaşı döneminde, ağır- lıklı olarak Rumları da savunmaktan geri durmayan tavırlarıyla, daha da artmıştır. Örneğin The New York Tımes gazetesinin 10 Temmuz 1921 tarihli yazısında, “Hristiyan nüfus korkunç bir zulüm altında inlemektedir, yalnızca Pontus bölgesinde 350 bin ölüme mahkûm edilmiş Rum bulunmaktadır, masum ve barışsever bir halk, herkesin gözleri önünde yok edilmektedir” ifadeleri söz konusu il- ginin boyutu ve içeriği hakkında az çok ipucu sunmaktadır35. Lozan Barış görüşmelerinde, özellikle mübadele konusunda Amerika’nın etkin ve hayli baskın bir taraf olduğunu da tespit etmek güç değil- dir.36. Diğer taraftan Lozan görüşmeleri sırasında ve özellikle de mübadele gibi en hararetli tartışma konularının masaya yatırıldığı bir süreçte Amerikan basınının kamuoyundaki faaliyetleri ise ayrı bir değerlendirmeyi hak etmektedir. The Washington Times gazetesinin 2 Aralık 1922 tarihli “Antlaşma Milyonları Göçe Zorluyor” başlıklı haberinin satır araları hayli ilginç detaylarla doludur. Bu haberde sayıları milyonu bulan Türk ve Yunanlının karşılıklı olarak değiş tokuş yapılacağı, 1 milyonun üzerinde Türk ve Yunanı etkile- yen modern tarihteki en büyük mübadelenin, Lozan Barış Konferansı’nda müttefik devletlerin onayladığı koşullara göre yürütüleceği aktarılmaktadır. Haberin devamında, “…bu şartlara göre önümüzdeki iki hafta içinde Türk egemenliği altındaki topraklarda ya- şayan tüm Yunanlıların, mallarını ve menkul kıymetlerini Müslümanlara satıp Türkiye’den ayrılmaları, aynı zamanda Yunanistan topraklarında yaşayan Türklerin de Türkiye topraklarına geri dönmeleri istendiğine” ilişkin bir bilgi de paylaşılmaktadır. Haberin belki de en dikkat çeken ayrıntısı “müttefik delegelerinin Türk top- raklarında yaşayan Hristiyanların barış antlaşması imzalandıktan sonra katledilmesinden korkmaları nedeniyle böyle bir mübadeleye onay verdiklerine” ilişkin bilgidir. Üstelik aynı haberde Norveçli Dr. Fridtjof Nansen’in37 Anadolu’da azınlık durumundaki Hristiyan n fusunu korumak için yöntemler hakkında delegeleri bilgilendirdiği, halklar üzerinde büyük sıkıntılar yaratsa da, Türkiye ile Yunanistan arasındaki mübadelenin azınlıkları korumak için en iyi yöntem olduğunu belirten demecine de yer verilmiştir. Nansen’in bu demecin- deki en belirgin ayrıntı da “mübadelenin her ne kadar sıkıntı ya da zorluk içerse de ölümden daha iyi bir netice vereceğine” ilişkin yorumudur. Söz konusu haber, mübadele planının onaylanmasının




Yıl 18, Özel Sayı S.3, Ocak 2014, s. 26.
30 Ayhan Aktar, “Nüfusun Homojenleştirilmesi ve Ekonominin Türkleştiril- mesi Sürecinde Bir Aşama: Türk- Yunan Nüfus Mübadelesi 1923- 1924”, Ege’yi Geçerken 1923 Türk Yunan Zorunlu Nüfus Mübadelesi, Derleyen: Renée Hirschon, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yay., 2. Baskı, İstanbul, 2007, s. 141; Martin Baldwin- Edwards, “Migration Between Greece and Turkey: From the Exchange of Populations to Non-Recognition of Borders”, To Ap- pear in South East Europe Review, V. 3, 2006, s. 2.
31 Gökçe Bayındır Goularas, a.g.m., s. 131.
32 Eda Özcan, a.g.m., s. 64.
33 Canan Emek İnan, “Türkiye’de İskân Siyaseti: İskâna Yönelik Örgütsel Yapı Üzerinden Bir İnceleme”, Yönetim ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi, Sayı: 22, 2014, (ss. 82- 102), s. 88.
34 The Washington Times, 2 Aralık 1922, s. 1.
35 Çok daha ilginç olanı burada verilen 350 bin rakamının daha sonra Yunanlılar tarafından sürekli soykırım iddiası ile kullanılacak olmasıdır. Gerçekten de Anadolu’daki Rum nüfusunun sayısına ilişkin Rum tarafının spekülatif gö- rüş ve iddiaları Türk tarafını zor durumda bırakmak için kurgulanan bir pla- nın parçasıdır. Bu konudaki görüşler Lozan Antlaşması’ndan itibaren tartı- şılmaktadır. Üstelik bu tartışma XIX. yüzyıla kadar uzanır. 3- 4 Şubat 1919 Paris Barış Konferansı’nda Venizelos Rum Patrikhanesi’nin hazırladığı is- tatistiklere dayanarak, Batı Anadolu’daki Rum nüfusunu 1 milyon 700 bin olarak belirtmiş ve devamında Türk çoğunluğunun olmadığı bu bölge Os- manlı Devleti’nin olmamalıdır tezini ileri sürmüştür. Venizelos’un bu iddi- alarının Wilson ilkeleriyle çelişmediğinin anlaşılması için, bir başka ifadeyle Rum çoğunluğun ispatlanması amacıyla, bir Amerikan heyeti oluşturulmuş, fakat heyetin yaptığı araştırmalar sonucunda Batı Anadolu’da Rum nüfusu- nun %32’yi geçmediği anlaşılmıştır. Mehmet Kiracı, Cumhuriyet Dönemi- nin İlk Göçü: Türk- Yunan Nüfus Mübadelesi, Edirne Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Mayıs 2006, S. 82- 83 ve 87.
36 Örneğin, Lozan Barış Konferansı sırasında Mübadele konusunun tartışıldığı komisyonunun 2 Aralık 1922’de yaptığı toplantıda İsmet Paşa değişimden Batı Trakya Müslümanlarının ayrı tutulmasını, İstanbul’da tüm Rumlara de- ğişimin uygulanmasını, ayrıca İstanbul’daki Rum Patrikhanesi’nin de kaldı- rılmasını ister. Tam da bu noktada ilginç bir detay karşımıza çıkmaktadır;

Türk delegasyonu, mübadele ile Patrikhane sorununu ilişkilendirmeye çalı- şır. Patrikhane’nin Türkiye dışına çıkarılması isteği, Türkiye’nin mübadele konusunda pazarlık gücünü arttırma isteğinden kaynaklanmaktadır. Türk de- legasyonu üyesi Rıza Nur da Türkiye’nin Patrikhane konusundaki ısrarına bu açıdan sahip çıkar. Nitekim Patrikhane’nin Türkiye dışına çıkarılması fikri, Yunan ve İngiliz delegeleri kadar Amerikalı delegelerin de baskısıyla kesin bir dille reddedilmiştir. Yücel Bozdağlıoğlu, “Türk-Yunan Nüfus Mü- badelesi ve Sonuçları”, TSA, Yıl: 18, Özel Sayı, Sayı 3, Ocak- 2014, s. 18.
37 O dönem Uluslararası Ruslara Yardım Komitesi başkanı olan Norveçli kaşif Nansen 1921- 1922 Büyük Rus Kıtlığı’nı yerinde görmüş bir kişidir ve hem Rus Kıtlığı’ndaki hem Lozan Konferansı’ndaki hem de mübadeledeki çaba- ları nedeniyle 1922 yılında Nobel Barış Ödülü’ne layık görülmüştür. Robert Rudmose Brown, Obituary: Fridtjof Nansen, The Geographical Journal, Vol. 76, No. 1, July 1930, ss. 92- 95.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: Mübadele Deneyimi ve Amerikan Basınında Türk- Yunan Nüfus Mübadelesine İlişkin Tespitler

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 16 Eki 2020, 18:36

Türkler için kesin bir zafer anlamına geldiği, halihazırda Lozan Konferansı’na “Sadece Türkler için Türkiye” sloganıyla gelen delegelerin bu konuda çok başarılı oldukları, mübadeleyle birlikte Türkiye’deki Hristiyanların korunması sorununun da çözüleceği bilgisi verilerek son bulmaktadır38.
The Union Daily Times gazetesinin 13 Aralık 1922 tarihli “Anlaşma Sağlanamadı” başlıklı haberinde ise, Türk heyeti başkanı İsmet Paşa’nın, Türk- Yunan mübadelesi için Anadolu’daki Yunanlılar ile Makedonya’daki Türklerin değişmesinde ısrarcı olduğu üzerinde durulmaktadır. Haberde Türk heyetinin, “Türkiye’ye dıştan yapılacak tüm yabancı müdahalelerin reddedildiği, ülkedeki gayrimüslimlerin dış güçlerin etkisinde olmadıkları zaman Müslümanlarla barış içinde yaşadıkları, Yahudilerin bugüne kadar Türkiye’de hiçbir sıkıntı çekmediklerine” ilişkin demeçleri de paylaşılır. Aynı haberde yine Türk heyetinin “Yunan ve Ermenilerin de, Rusların ülkedeki Ortodoks azınlık üstünde hak elde edinceye kadar barış içinde yaşayıp sonrasında yabancılarla işbirliği yapması nedeniyle sıkıntılar çektikleri, Milletler Cemiyeti’nin ülkedeki azınlıklar üs- tünde söz sahibi olması durumunda “yardımseverliğin yalancı yüzü” adı altında azınlıkların sömürüye uğrayabileceği” hakkındaki demecine de yer verilmiştir39.
The New York Herald gazetesinin 13 Aralık 1922 tarihli haberinde de, Amerika’nın azınlıkların Türkiye’de kalması için Türkiye’ye baskı yaptığı, Türkiye’nin ise bu baskılara aldırış etmeyerek mübadeleyi başlatacağı, fakat 350.000 Yunanlının da İstanbul’da hiçbir güvencesi olmadan kalacağı bilgilerine yer verilir. Aynı haberde, İsmet Paşa’nın “şu anda Türkiye’de bulunduğu bölgede hak iddia edebilecek bir azınlık yoktur” demecine de yer verilmiştir. Ha- berin devamında Türklerin mübadeleyle ilgili planları da sıralanmıştır. Söz konusu habere göre, ilk olarak yabancı müdahalesine engel olmak için azınlıklar üzerinde verilecek hiçbir güvence ya da himaye adı altında koruma talebi kabul edilmeyecektir. İkinci olarak İstanbul’daki tüm Yunanlıları mübadeleye bağlı kılıp, olası dış müdahalelerin önüne geçmek, son olarak da alınan tüm önlemlere rağmen İstanbul’da kalan Yunanlıların, dış devletlerin hiçbir güvencesi olmadan tamamen Türklerin iyi niyetine ve adaletine bağlı kalmalarıdır40.


The Bennington Evening gazetesinin 14 Aralık 1922 tarihli “Richard Child, İsmet Paşaya Hızlı Karar Vermesi İçin Baskı Yapı- yor” başlıklı haberi ise, İtalya’daki Amerikan büyükelçisi Richard Washburn Child’ın Lozan’daki görüşmeleri yakından takip ettiğine ilişkindir. Haberde Child’ın Türkiye topraklarında yaşayan Ermeni, Yunan ve diğer azınlıkların korunmasına yönelik liberal tavizler vermesi konusunda İsmet Paşa’yla uzun görüşmeler yaptığı belirtilmektedir. Haberin detaylarında mübadeleye ilişkin Lozan görüşmelerinde Amerikalıların tüm ilgisinin mübadele esnasında azınlıklara dikkatli davranılması ve ilerleyen zamanlarda tekrar bir mübadelenin olmayacağı garantisinin verilmesi üstüne olduğu da yer almaktadır. The Bennington Evening gazetesinin 14 Aralık 1922 tarihli söz konusu haberinde, Türkiye azınlık durumundaki Rumları koru- maya yönelik tedbirleri alması halinde, azınlık hakları konusunda dünyaya ilham verebileceği bilgilerine de yer verilmiştir. Aynı haber, Amerika’nın mübadeleye ilişkin tavırları hakkında da detaylı bilgiler sunmaktadır. Amerika’nın Türkiye ile Yunanistan arasında yapılacak mübadeleyi hoş karşılamadığı, onaylamadığı, Amerikan halkının savaşın zavallı kurbanlarına yardım etmeye istekli olduğu fakat bu yardım fonlarının Yakın Doğu’daki kalıcı barışı sağlamak için mutsuz mültecilerin kalıcı yerlerine nakillerinde kullanılacağını bildikleri için olanları endişeyle takip ettikleri bilgilerine de yer verilmiştir. Aynı haberde, Türk delegasyonunun başkanı İsmet Paşa’nın, Türkiye topraklarındaki azınlıkların uluslararası komite tarafından kontrolünü reddeden bildiriyi açıklaması da paylaşılmıştır41. Amerika’nın Türk- Yunan Mübadelesini onaylamadığına iliş- kin diğer haberler de The Pensacola Journal gazetesinin 14 Aralık 1922 tarihli “Türklerin Mübadele Planını Reddeden Amerika” 42 ya da The Bisbee Daily Review gazetesinin 14 Aralık 1922 tarihli “Azınlıklar Meselesinde Çizilen Plan Onay Bulmadı”43 başlıklarıyla kamuoyuna aktarılmıştır.

Albuquerque Morning Journal gazetesi ise yine 14 Aralık 1922 tarihinde “Konferans Çok Gergin” başlığı altında Türk hükümetinin azınlıkların kontrolü hakkında aldığı kararlara değinmiş, uluslararası komite delegelerinin Türk topraklarındaki azınlıkları kontrolünü reddeden Türklere karşı kulislerde birçok özel toplantılar yaptıklarını yazmıştır. Haberde, Türklere karşı ortak bir uzlaşma planı gerektiği, büyük güçlerin delegelerinin de Türklerin egemenlik hakları ihlal edilmediği müddetçe ortak planda yer alacakları bilgilerine yer verilmiştir. Ayrıca konferans uzmanlarının görüşlerine de yer verilen haberde, ilerleyen günlerde hem Boğazlar Meselesi, hem de azınlıkların durumu hakkında kesin bir sonuca varılacağı tahminlerinde de bulunulmuştur. Haberin devamında Türklerin, İstanbul’daki Yunan cemaatinin gelecekteki durumu tartışılırken göstermiş oldukları uzlaşmacı tavra da yer verilmiş, Yunanlıların şartları belli bir çerçevede İstanbul’da kalmalarına izin verileceği de belirtilmiştir. Rum Ortodoks kilisesinin başkanı olan Rum patriğinin sınır dışı edilmesi meselesine de değinilen haberde müttefik delegelerinin bu hassas konuya gelmeden önce Türklerle başka noktalarda anlaşmaya varmaya çalıştıkları da aktarılmıştır44.
The Great Falls Tribune gazetesinin 14 Aralık 1922 tarihli “Amerika, Türkiye’deki Yabancı Azınlıkların Korunmasını Talep Etti” başlıklı haber ise, mübadele hakkında detaylara yer verirken, köken olarak İstanbullu olmayan Yunanlıların sınır dışı edilmesi meselesini konu edinmiştir. Haberde 3 Ekim 1918’den sonra İstanbul’a yerleşmiş olan Yunan göçmenlerin sınır dışı edileceği, ayrıca ister Rum ister Türk, bu ikamet değişikliği nedeniyle güç duruma düşen bireylerin zararlarının karşılanacağı ve İstanbul’dan ayrılmak zorunda kalacak Yunan sayısının az olacağı bilgilerine yer verilmiştir45.
Grand Forks Herald gazetesinin 14 Aralık 1922 tarihli, “Türkiye Milletler Cemiyetine Katılacak” başlıklı haberinde, Lozan’ın hemen ertesinde Türkiye’nin Milletler Cemiyetine gireceği ve devamında topraklarındaki azınlıkların korunmasının da Milletler Cemiyeti’nin sorumluluğunda olacağı bilgisi yer almaktadır. İsmet Paşa’nın son günlerdeki “Avrupa halkları arasında azınlıklar için yapılan anlaşmaların bir benzerini Türkiye’de yapabilir” tarzındaki açıklamalarından, Türkiye’nin Hristiyan halkları üzerindeki denetimi Cemiyet’e verebileceği izlenimini edindikleri haberi de paylaşılır. Haberin devamında Türkiye’nin hiçbir baskı altında kalmadan sadece Misak-ı Milli’nin şartları çerçevesinde mübadeleye izin vereceği, siyasi suçluların serbest bırakılacağı fakat Ermeniler için bir yurt kurulmasına asla müsaade edilmeyeceği de aktarılır. Haberde son olarak büyükelçi Richard Child’ın, İsmet Paşa’yla yaptığı açık görümelerin sonuçlarına da değinilmiştir. Buna göre, Ermeni ve Rum delegelerinin, Türk delegelerine karşı yaptığı kışkırtmalar nedeniyle sık sık bölünen görüşmelerin, Amerikan büyükelçisinin zamanında müdahaleleri sayesinde bir sonuca bağlanıp ve azınlık meselesinin çözümünde ihtiyaç duyulan özverinin gösterilmeye başlandığı bilgisi de paylaşılır46.
Amerikan basını, 1922 yılının son ayında Yunanistan’ın mübadele şartlarının artık kesinleşmesi konusundaki sabırsızlığına işaret eden haberler yayınlamıştır. Iowa County Democrat gazetesinin 28 Aralık 1922 tarihli “Amerikan Devleti Türkleri Vazgeçiriyor” başlıklı haber, Yunanlıların İstanbul’dan sürgün edilmesini Amerikalıların protesto ettiği ve bu tepkinin Kemalistler tarafından dikkate alındığı ve alınan yeni kararın belli şartlar altında Yunanlıların İstanbul’da kalmaya devam edebileceği yönünde olduğuna ilişkindir. Haberde, Türkiye’nin geri adım attığını gören müttefik devletlerin Amerika’nın protestosunu desteklemeye başladığı bilgisi de paylaşılmış, mübadelenin detaylarına ilişkin görüşmelerin yine ilerleyen günlere sarktığı bilgisine de yer verilmiştir. Eski başbakan Venizelos’un açıklamasına göre “mübadele için Yunanistan’ın tüm planın- dan feragat edebileceği” bilgisi de haberin detaylarında yer almıştır47.
Lozan görüşmeleri devam ederken 30 Ocak 1923 tarihinde, 2 Mukavele, 19 maddeden oluşan “Türk ve Rum Ahali Mübadelesine Dair Mukavele” imzalanır ve buna göre mübadelenin 1 Mayıs 1923 tarihinde başlaması öngörülür. Ancak birçok nedenden dolayı mübadeleye 1923 yılının son birkaç ayında başlanabilmiştir48. The





38 The Washington Times, 2 Aralık 1922, s. 1.
39 The Union Daily Times, 13 Aralık 1922, s. 1.
40 The New York Herald, 13 Aralık 1922, s. 1.
41 The Bennington Evening, 14 Aralık 1922, s. 3.
42 The Pensacola Journal, 14 Aralık 1922, s. 1.
43 The Bisbee Daily Review, 14 Aralık 1922, s. 1.
44 Albuquerque Morning Journal, 14 Aralık 1922, s. 1.
45 The Great Falls Tribune, 14 Aralık 1922, s. 1.
46 Grand Forks Herald, 14 Aralık 1922, s. 1.
47 Iowa County Democrat, 28 Aralık 1922, s. 3; 1924.
48 Mehmet Çanlı, “1924 Mübadelesi ile Yunanistan’dan Samsun’a Gelen Muhacirlerin Nakli ve Nakil Sırasında Karşılaşılan Sorunlar”, Geçmişten Günümüze Göç- II, Ed.
Prof. Dr. Osman Köse, Samsun, 2017, s.1199; Ekim ayına kadar mübadelenin insan sevki kısmı büyük ölçüde tamamlanmıştır. Az sayıda da olsa göçmen getirme işi, 1925 yılının ilk aylarına kadar uza- mıştır. Süreç, olanaksızlıklar ve güçlükler karşısında başarıyla tamamlan- mıştır. Bu göç hareketinin sonunda, yaklaşık 1.663.000 insan mübadeleye tabi tutulmuştur. Bu sayının l.200.000’ini Anadolu’dan Yunanistan’a giden İstanbul dışındaki Türkiye uyruklu Ortodoks Rumlar, 463.000 kişisini de Yunanistan’dan Türkiye’ye gelen Batı Trakya dışındaki Yunanistan uyruklu Müslümanlar oluşturmuştur. Kibar Aktın, “Sinop’a 1924’te Göç Eden Mü- badil Aileler İle Bir Sözlü Tarih Çalışması”, Geçmişten Günümüze Göç II, Ed. Prof. Dr. Osman Köse, Samsun, 2017, s. 1183.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: Mübadele Deneyimi ve Amerikan Basınında Türk- Yunan Nüfus Mübadelesine İlişkin Tespitler

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 16 Eki 2020, 18:50

Evening Star gazetesinin 24 Temmuz 1923 tarihli “Türkler ve Avrupalı Devletler Arasında Barış Antlaşması İmzalandı” başlıklı haberinde, Müslümanlar için 12 yıllık savaş döneminin sona erdiği, İsmet Paşa’nın müzakerelerde en iyi noktalara vurgu yaparak diğer devletlerin delegasyonlarını alt ettiği bilgisine yer verilir. Aynı haberde, Amerikan devletinin hoş karşılamadığı mübadelenin yine de Yunanistan’daki Türklerin Türkiye’ye, Türkiye’deki Yunanlıların da Yunanistan’a dönüşü şeklinde tarihteki en acımasız olaylardan biri olarak yakında başlayacağı da yer alır. Ermeni sorununun çözülemediği ve kendilerine bir yurdun tahsis edilmediği, I. Dünya Savaşı’nı kaybetmesine rağmen Kurtuluş Savaşı’nda Yunanlılara karşı üstünlük kuran Türkiye’nin Lozan’da masaya galip devlet sıfatıyla oturmasının önemine ayrıca vurgu yapılır49. Aynı tarihte benzer ha- ber, The Bismarck Tribune gazetesinde, Lozan Anlaşması “Doğu’dan Batı’ya Bir Köprü Olarak Kalacak” başlığı altında değerlendirilir50.
Worcester Democrat gazetesinin 10 Kasım 1923 tarihli “Maryland’lı Kız Mübadeleye Yardım Ediyor” başlıklı haberinde ise Amerika’nın gözetimi altında başlayan Türkiye ile Yunanistan arasındaki mübadele konusu ele alınır. Söz konusu bu haberde Marlyland eyaletinin Bel Air şehrinden Alice Anna Roue isimli bir kadının Ya- kın Doğu Amerikan Yardım Heyeti51 adına mübadele kamplarından birinde yaptığı gözlemler paylaşılır. Aynı haberde Midilli Adası’nda birkaç ay boyunca sürecek şekilde günde 3.000’in üzerinde kişinin takas edilmeye başlandığı, Midilli’den 955 Müslümanla yola çıkan ilk geminin Ayvalık’a vardığı, aynı zamanda Samsun’dan yola çıkan bir geminin de Yunan mübadillerle birlikte Kavala’ya doğru yola çıktığı bilgilerine yer verilmiştir. Ayrıca haberde, Türk ve Yunan makamlarının bürokrasiye bağımlı kalmadan garantiler veren ve bu nedenle mübadelenin etkin ve hızlı bir şekilde başlamasına sebep olan Yakın Doğu Yardımı Heyeti’ne teşekkür ve tebrik mesajları gönderdikleri bilgisi de paylaşılmış, aynı haberin detayında mübadelenin şimdiden 600.000 insanı kapsadığı bilgisine de yer verilmiştir52.
The Evening Star gazetesinin 18 Aralık 1923 tarihli bir haberinde de Arnavutluk’un Yunanistan topraklarında yaşayan Arnavut Müslümanlarının, Türk – Yunan mübadelesine bağlı olmadan istedikleri yerde yaşayabilmeleri ve bu nedenle Arnavut Müslümanların, Türk Müslümanlardan farklı olarak Yunanistan topraklarından sınır dışı edilmemesi konusunda Milletler Cemiyeti’ne başvuruda bulunulduğu bilgisine yer verilmiştir53.
Lozan görüşmeleri sayesinde, Mübadele Anlaşmasıyla yaklaşık yarım milyona yakın Müslüman Türkiye’ye gelmiş, buna karşılık 1 milyondan fazla Rum Yunanistan’a göç etmiştir. Nüfusla ilgili bu yer değiştirme çalışmaları ve bununla ilgili sorunların çözümü on yıllık bir zaman dilimine yayılmıştır. Mübadele Antlaşmasında geçen “Rum Ortodoks dini” tabiri ile kimlerin ifade edildiği çeşitli tartışmalara neden olmuşsa da, Karma Komisyon 8 Ağustos 1924 tarihinde gerçekleşen 64. oturumunda bu ifadenin bütün Rumları kapsamadığına ve vaftiz kayıtlarının Katolik Rumlar için bağlayıcı un- sur olarak kabul edilebileceğini karara bağlamıştır. Böylece Tür- kiye’nin istemeyerek de olsa Katolik ve Protestan Rumları mübadele haricinde tutması sağlanmıştır. Aslında mübadele dışında tutulanlar bunlarla da sınırlı değildir. İşgaller sırasında işgalcilerle işbirliğine gitmeyip Türklerin yanında yer alan Giresunlu Ponosoğlu Nipoyat, Söke’de yaşayan Konstantin Portil veled-i Dimitri ya da bir Fransız’la evlenen Madam Maria Savacıoğlu gibi sayılabilecek bazı Rumlar da bu uygulamanın dışında bırakılmışlardır. Bu örnekler, mübadele deneyimine neden olan yaşanmışlıklarda Türklerin suçlanamayacağına, suçlu aranıyorsa bunun Yunanistan ve onları kullananlar olduğuna ve çok daha önemlisi Türklerin, kendilerine ihanet edilmediği müddetçe her kesimle dostça, iç içe yaşayabildiğine işaret etmektedir54. Ancak The Evening Star gazetesinin 23 Ekim 1924 tarihli “Yunanistan Milletler Cemiyetinden Yardım Bekliyor” başlıklı haberi, Türklerin İstanbul’da yerleşik durumdaki Yunanlıları tutuklamaya başladıklarına ilişkindir ve Türk imajını kara- lamaya yönelik bir içerik taşımaktadır. Haberde, Yunan makamları- nın, Lozan Antlaşması’na ek olarak kabul edilen Türk- Yunan mübadelesi hükümlerine aykırı şekilde Türklerin bu tutuklamaları yap- tıklarını aktararak, konuyu Milletler Cemiyeti’ne taşıdıkları bilgilerine yer verilmiştir. Haber aynı zamanda, Lozan Antlaşması’na ek olarak kabul edilen mübadelenin hükümlerine uyulmamasının, genelde Lozan’ı da karaladığını iddia eder. 1918’den önce İstanbul’a yerleşen Yunanlıların istedikleri yerde ikamet etme haklarına vurgu yapılan haberde, Milletler Cemiyeti’nin mübadelede büyük çabalar sarf ettiği ve İstanbul’dan gelen haberlere göre şehirde ikamet eden Yunanlıların komple tutuklandığı bilgisi tekrarlanmıştır55.
The Evening Star gazetesinin 28 Ekim 1924 tarihli haberinde, Musul sorunu yüzünden gerilen Türk – İngiliz ilişkileri hakkında bilgiler verilmiş devamında İstanbul’da Yunanlıların tutuklanıp sınır dışı edilme meselesinin ikinci plana atıldığı duyurulmuştur. Aynı haberde Türk- Yunan mübadelesini denetleyen karma komisyonun üyesi Türk bir delegenin olayı inceleyen komisyona verdiği bilgilere göre İstanbul’da tutuklamaların sonlandırıldığı bu nedenle meselenin önemini yitirdiği de paylaşılmıştır56.
New Britain Herald gazetesinin 31 Ekim 1924 tarihli “Milletler Cemiyeti Türk- Yunan Çekişmesini Sonlandırdı” başlıklı haberinde Milletler Cemiyeti’nin mübadele hakkında aldığı iki ülkeyi de kap- sayacak kararlara yer verilmiş, iki ülkeden de İstanbul’da tutuklanan Yunanlılardan itibaren başlayan tüm sorunları çözmeleri, mübadelenin işleyişi hakkında tutulacak raporların periyodik olarak Milletler Cemiyeti Konseyi’ne sunulması istenmiştir. Ayrıca konseyin her iki hükümetten de Trakya’daki Türk azınlığının ve İstanbul’daki Yunan azınlığının durumları ile ilgili raporları Aralık ayında Roma’da yapılacak toplantısında sunması talep edilmiştir. Mübadelenin sorunsuz devam etmesi için iki ülkenin de gayretli olması gerektiğinin de altı çizilen haberde, Cemiyetin mübadele komisyonu başkanının, genel konseyin İstanbul’daki tutuklamalara karışmasından dolayı sinirli olduğu bilgisine de yer verilmiştir57.
The Evening Star gazetesinin 1 Kasım 1924 tarihli “Milletler Cemiyeti Durumdan Memnun” başlıklı haberinde, Cemiyet’in 8 Aralık’ta Roma’da toplanmasından önce mübadele meselesi hakkında yeni kararlar aldığı ve bu kararlara göre, 1918’den önce sadece yasal olarak kayıtlı olanlar için değil, aynı zamanda daimî olarak kalma niyeti ile sabit ikametgahı bulunanların da İstanbul’da kalması gerektiği bilgisi paylaşılmıştır. Aynı haber, Konsey’in Türk ya da Yunan tarafını tutmayacağı, mübadeleyle ilgili herhangi bir hukuksal sorunda Uluslararası Adalet Divanı’nın tek yetkili mercii olacağını da bildirmiştir. Gazete aynı zamanda Aralık ayında yapılacak toplantıda Türklerin, İstanbul’daki Yunanlılara, Yunanlıların da Batı Trakya’daki Türk azınlığa nasıl davrandıkları ile ilgili raporların alı- nacağı bilgisini de paylaşmıştır58. Adı geçen gazetenin 3 Şubat 1925 tarihli “Günün Yorumu” başlıklı haberinde Türk- Yunan mübadelesi masaya yatırılmış, iki tarafın da konuyla ilgili tezlerine yer verilmiştir. Türklerin Papa ile aynı mevkide olan Rum Ortodoks Kili- sesi Patriği’nin sınır dışı edilmesini istediği, bunun üzerinde Yuna- nistan’ın çok sert bir protestoyla Türkiye ile diplomatik ilişkileri as- kıya alıp savaş duruma geçme hazırlıkları yaptığı da aktarılmıştır. Söz konusu haberde, eğer savaş durumu olursa bunun sadece Bal- kanları ya da Anadolu’yu değil tüm Yakın Doğu ve Avrupa’yı da tehlikeye düşüreceği bilgisine yer verilmiştir. İstanbul’da Yunan azınlığını koruyan hükümleri ihlal eden Türkler yüzünden, Lozan Antlaşması’nın “bir kâğıt parçası” olmaya başladığı, 140 milyon Ortodoksun önderliğini yapan Patriğin, iki ülkenin değil tüm Ortodoksların tasarrufunda olduğu, Türkiye’nin “düşmanca” tavrına, Yunanistan’ın da düşmanca cevap verebileceği hatırlatılmasında da bulunulmuştur. Haberin detaylarında, Türkiye ile sıkı bağları olan bir Amerikan diplomatının açıklamalarına göre, mübadelede ve azınlıklar konusunda sık sık suçlanan Türkiye’nin,









49 The Evening Star, 24 Temmuz 1923, s. 1.
50 The Bismarck Tribune, 24 Temmuz 1923, s. 1.
51 Yakın Doğu Amerikan Yardım Heyeti, I. Dünya Savaşı sırasında “Ermenilere ve Süryanilere Amerikan Yardım Heyeti” adı altında kurulan ve 1918'den sonra “Yakın Doğu Amerikan Yardım Heyeti” ismini almış olan kısaca “Yakın Doğu Yardımı” olarak bilinen yardım organizasyonudur. ABD’nin bilinen en eski herhangi bir mezhebe bağlı olmayan uluslararası yardım örgütüdür. Aynı zamanda Amerikan Kongresi’nin desteklediği en eski ikinci insani yardım kuruluşudur. Bu yardım örgütü bünyesinde görevlendirilen Alice Anna Roue’den mübadele ortamını kayda alması istenmiş- tir. Mübadelede insanların zarar görmemesi için iki hükümete de garantilerin verilmesine ilişkin bir tutum da sergileyen bu örgütün, temelinde Ermeni ve Süryani katliamlarını kanıtlamak üzere kurulmuş olduğu da bir gerçektir. Joseph Grabill, Protestant Diplomacy and the Near East, University of Min- nesota Press, Minneapolis, 1971, s. 72.
52 Worcester Democrat, 10 Kasım 1923, s. 7.
53 The Evening Star, 18 Aralık 1923, s. 34.
54 Bülent Kara, “Dramatik Bir Huzur Mücadelesi: Mübadele”, Atatürk Üniver-
sitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 5/1, 2005, ss. 187- 198, s. 195.
55 The Evening Star, 23 Ekim 1924, s. 13.
56 The Evening Star, 28 Ekim 1924, s. 12.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: Mübadele Deneyimi ve Amerikan Basınında Türk- Yunan Nüfus Mübadelesine İlişkin Tespitler

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 16 Eki 2020, 18:57

Milletler Cemiyeti’nin verdiği tüm yönergeleri yerine getirdiği ve antlaşmalara sıkı sıkıya bağlı kaldığı da vurgulanmıştır. Haberde de değinildiği gibi asıl sorun, Türk hükümetinin, Patrik 1918’den sonra atandığı için muafiyet şartlarına uymadığını bildiğini ve bu nedenle Patriği şahsen mübadeleye bağlı olarak göndermek istemesidir. Haberin editö-rüne göre Türk hükümeti, Patriği mübadeleyle sınır dışı ederse, Or- todoks dünyasında Türk yargı sınırları içindeki bir Patrik üzerinden söz sahibi olma hakkından mahrum kalacak ve bu da Türkiye aleyhine bir durum olacaktır. Haberde Yunan hükümetinin, Patriğin bir birey olarak değil, Türkiye'nin dini özgürlüklerini güvence altına aldığı bir kurumun başkanı olarak görülmesi gerektiği ısrarla vurgulanır. Dahası İstanbul’da 1918’den çok önce yüzyıllardan beri var olan Patrik gibi kimselerin mübadeleye bağlı olamayacağı, 1 Mayıs 1923’ten itibaren Türk topraklarındaki Ortodoksların, Yunan topraklarındaki Müslümanların mübadeleye bağlı olması gerektiği, Patriğin bunların haricinde olduğunun tekrar tekrar haber edilmesidir. Gazete bu konuya ilişkin olarak, Türk hükümetinin, yaptıkları mu- halefetin Patrikhane’ye değil, Cihan Harbi’nde ve devamı Türk- Yunan Savaşı’nda Türkiye’ye düşmanca tavırlar takınan Patrik VI. Konstantinos’un şahsına olduğunu ayrıca yazmaktadır. Üstelik ha- ber editörü bu ayrımı, tarihsel bir örnekle pekiştirme çabasına girer. Haberde İsmet Paşa’nın “Fatih İstanbul’u fethettikten üç gün sonra II. Gennadios’u Patrikhane’nin başına geçmesi için görevlendirdiği ve ona “millet başı” unvanıyla Yunan vatandaşlar üzerinde nere- deyse sınırsız bir yargı yetkisi verdiği” demeci paylaşılarak, Türklerin mübadele sürecinde ve öncesinde azınlıklara yaptığı iyi muameleler göz ardı edilmeden kamuoyuyla paylaşılır. Haberde, sakıncalı olmayan bir Patriğin bizzat Türk hükümeti tarafından atanabileceği savunmasına yer verilirken, devamında editörün tüm siyasi otoritelerin üstünde olan bir makamın sadece manevi güçle seçilebileceği, üstelik Müslüman bir devletin Hristiyan kilisesinin başını seçmesinin son derece sakıncalı olabileceğine ilişkin bir açıklama da yapılır59. Amerikan basını 1925 yılı içinde mübadele konusuna kısmen suskun kalır, söz konusu yılın sonlarına doğru az sayıda haberle mü- badele konusu tespit edilebilmektedir. The Evening Star gazetesinin Pazar günleri çıkan The Sunday Star ekinin 23 Ağustos 1925 tarihli “Versay Göçlere Sebep Oldu” başlıklı haberine göre, Versay’ın Po- lonyalıları Silezya’dan, Macarların Transilvanya’dan göç etmesine sebep olduğu bildirilir. Ancak haberin en ilgi çekici detayı kuşkusuz, bu konuya ilişkin en büyük örneğin, klasik çağlardan beri atalarının Anadolu’da varlıklarını sürdürdüğü 1 milyon Yunanlının mübadeleyle birlikte Yunanistan’a gönderilmesi ve yarım milyon
Türk’ün de Türkiye’ye gönderilmesini içeren Türk- Yunan mübadelesinin olduğunun hatırlatılmasıdır60. The Evening Star gazetesinin
14 Kasım 1925 tarihli “Olayların Özeti” başlıklı haberinde de Türk- Yunan mübadelesi nedeniyle yoksulluk çeken Yunanistan ve Bulgaristan halklarına Kızıl Haç tarafından yardım edildiği, kamuoyuyla paylaşılmıştır61.



57 New Britain Herald, 31 Ekim 1924, s. 1.
58 The Evening Star, 1 Kasım 1924, s. 2.
59 The Evening Star, 3 Şubat 1925, s. 6.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: Mübadele Deneyimi ve Amerikan Basınında Türk- Yunan Nüfus Mübadelesine İlişkin Tespitler

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 16 Eki 2020, 19:01

Sonuç
Mübadele, süreç ve yarattığı sonuçları itibariyle Osmanlı’dan Cumhuriyet’e intikal eden meselelerden biridir. Lozan Konferansı görüşmelerinde Yunanistan ve Türkiye’nin ortak sorunu haline ge- len azınlıklar konusu, her iki devletin de kendi içerisinde sorun ya- ratacağı düşünülerek, Türk- Yunan nüfus değişiminin uluslararası arenaya taşınmasına neden olmuştur.
Mübadele, Türkiye için yeni bir ulus devlet yaratma projesinin belki de en önemli adımıdır. Üstelik Türkiye için kolektif bilincin inşasında, yurttaşlık duygularının pekiştirilmesine ilişkin uzun va- dedeki sonuçları da bu deneyimin gerekliliğini ispatlamıştır. Lozan Anlaşması kadar, bu anlaşma sırasında mübadeleye ilişkin Türk he- yetinin elde ettiği kazanımlar, diplomatik bir başarıya da işaret et- mektedir. Çok daha önemlisi mübadele, Lozan’da Türk tarafının güncel reflekslerden uzak, uzun vadede efektif ve kalıcı çözüm ara- yışı içinde olduğunun da en başat örneğidir. Gerek Lozan görüşme- leri ve gerekse mübadele kararının alınıp uygulanması süresince Amerika’nın yüksek tirajlı gazeteleri, iç kamuoyunu Türk- Yunan mübadelesi hakkında bilgilendirme gayreti içine girmiştir. Milletler Cemiyeti’nin kuruluşundaki etkisi tartışmasız olan Amerika’nın Monroe Doktrini nedeniyle Avrupa iç işlerine eşit mesafedeki tavrı, mübadele konusunda kısmen de olsa sürmüştür. Amerikan hükümeti mübadelede fiilen rol oynamasa da, kendi bünyesindeki sözde ba- ğımsız fakat kongreden maddi destek alan yardım kuruluşları vası- tasıyla azınlıklar üstünden hem Yunanistan hem de Türkiye üze- rinde söz sahibi olmaya çalıştığı da anlaşılmaktadır. Amerikan bası- nında çıkan haberler, Türk tarafının ufak tavizler verse de menfaat- leri doğrultusunda kararlı bir tutum sergilediği ve mübadele görüş- melerini de bu çerçevede sürdürdüğü üzerinde yoğunlaşmaktadır. Söz konusu basın hareketliliğinde mübadelenin her iki tarafta da sosyal, ekonomik ve kültürel sıkıntılara neden olduğu, göç edenlerin yoksul duruma düştüğüne ilişkin sıkça haberler yer almıştır. Ameri- kan basını, Yunan tarafının İstanbul içinde bulundurabildiği kadar Yunan bulundurma çabasını gözler önüne seren çok sayıda haber de yapmıştır. Amerikan basını başından beri “Patrik” sorununa ayrı bir ilgi göstermiş, bu sorun yüzünden Türk ve Yunan tarafının gerilmesi ve Milletler Cemiyeti’nin olayları yatıştırmadaki yetersizliği yüzün- den Amerika kamuoyunda oluşan hassasiyet her haliyle açıkça his- sedilir bir hal almıştır. Amerikan basını Lozan Konferansı’nda ve Mübadele görüşmeleri esnasında Türk delegelerinin tarihten ders al- mış bir şekilde Patrik ve Patrikhane ayrımı gözeterek azınlık hima- yesi konusundaki tutumunu da ilgiyle takip etmiştir.




60 The Evening Star, 23 Ağustos 1925, s. 39.
61 The Evening Star, 14 Kasım 1925, s. 6.


Kaynakça

A. Gazeteler
Albuquerque Morning Journal, 14 Aralık 1922, s. 1. (Albuquerque, New
Mexico) 1903- 1926

Grand Forks Herald, 14 Aralık 1922, s. 1. (Grand Forks, Kuzey Dakota)

1916- 1955
Iowa County Democrat, 28 Aralık 1922, s. 3. (Mineral Point, Wisconsin)
1877- 1938

New Britain Herald, 31 Ekim 1924, s. 1. (New Britain, Connecticut)

1890- 1976
The Bennington Evening, 14 Aralık 1922, s. 3. (Bennington,

Vermont)

1903- 1961
The Bisbee Daily Review, 14 Aralık 1922, s. 1. (Bisbee, Arizona) 1901- 1971 The Bismarck Tribune, 24 Temmuz 1923, s. 1. (Bismarck, Kuzey Dakota)
1916- günümüz

The Evening Star, 18 Aralık 1923, s. 34. (Washington, D.C.) 1854-

1972
The Evening Star, 23 Ekim 1924, s. 13.

The Evening Star, 24 Temmuz 1923, s. 1. “

The Evening Star, 28 Ekim 1924, s. 12. “

The Evening Star, 1 Kasım 1924, s. 2. “

The Evening Star, 3 Şubat 1925, s. 6. “

The Evening Star, 23 Ağustos 1925, s. 39. “

The Evening Star, 14 Kasım 1925, s. 6. “

The Great Falls Tribune, 14 Aralık 1922, s. 1. (Great Falls, Montana) 1921-
günümüz
The New York Herald, 13 Aralık 1922, s. 1. (New York, New York)
1920- 1924
The Pensacola Journal, 14 Aralık 1922, s. 1. (Pensacola, Florida) 1898-
1985
The Union Daily Times, 13 Aralık 1922, s. 1. (Union, Güney Carolina)
1918- günümüz
The Washington Times, 2 Aralık 1922, s. 1. (Washington D.C.) 1902-
1939

B. Araştırma İnceleme Eserleri
Akandere, Osman, “Yunanistan’dan Mübadele ile Türkiye’ye Gelen Göçmen- lere Yönelik Gazetelerde Yer Alan Duygusal Mesajlar”, Geçmişten Günü- müze Göç- II, Ed. Prof. Dr. Osman Köse, Samsun, 2017.
Aktar, Ayhan, “Nüfusun Homojenleştirilmesi ve Ekonominin Türkleştirilmesi Sürecinde Bir Aşama: Türk- Yunan Nüfus Mübadelesi 1923- 1924”, Ege’yi Geçerken 1923 Türk Yunan Zorunlu Nüfus Mübadelesi, Derleyen: Renée Hirschon, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yay., 2. Baskı, İstanbul, 2007.
Aktın, Kibar, “Sinop’a 1924’te Göç Eden Mübadil Aileler İle Bir Sözlü Tarih Çalışması”, Geçmişten Günümüze Göç II, Ed. Prof. Dr. Osman Köse, Sam- sun, 2017.
Alekxandris, Alexis, “Din ve Etnisite: Yunanistan ve Türkiye’deki Azınlıkların Kimlik Meselesi”, Ege’yi Geçerken 1923 Türk Yunan Zorunlu Nüfus Mü- badelesi, Derleyen: Renée Hirschon, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yay., 2. Baskı, İstanbul, 2007.
Alpan, Aytek Soner, The Economic İmpact of the 1923 Greco-Turkish Popula- tion Exchange Upon Turkey, A Thesis Submitted to the Graduate School of Social Sciences of Middle East Technical University, Ankara, 2008.
Arı, Kemal, Büyük Mübadele- Türkiye’ye Zorunlu Göç (1923- 1925), Tarih
Vakfı Yurt Yay., İstanbul, 2003.
Balta, Evangelia, “Greek Historiographical Production on The Population Exchange over The Last Fifteen Years (2000- 2014)”, Mübadele Kitabı, Ed. O. Yapucu- Y. Aksan- C. Özgün, Ege Üniversitesi Yay., İzmir, 2017.
Barutciski, Michael, “Lozan’a Yeniden Bir Bakış: Uluslararası Hukuk ve Siya- sette Nüfus Mübadeleleri”, Ege’yi Geçerken 1923 Türk Yunan Zorunlu Nü- fus Mübadelesi, Derleyen: Renée Hirschon, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yay., 2. Baskı, İstanbul, 2007.
Blanchard, Raoul, “The Exchange of Populations Between Greece and Tur-
key”, Geographical Review, Volume 15, Issue 3, Jul., 1925, ss. 449- 456.
Bozdağlıoğlu, Yücel, “Türk Yunan Nüfus Mübadelesi ve Sonuçları”, TSA, Yıl
18, Özel Sayı S.3, Ocak 2014, ss. 9- 32.
Brown, Robert Rudmose, Obituary: Fridtjof Nansen, The Geographical Jour-
nal, Vol. 76, No. 1, July 1930, ss. 92- 95.
Budak, Ömer, “Mübadele Meselesi ve Lozan’da Çözümü”, Karadeniz Araştır-
maları, Yaz 2010, Sayı 26, ss.129- 142.
Colonas, Vassilis, “1923’ten Önce ve Sonra Küçük Asya Rumlarının Konut Sorunu ve Mimari Tarzı”, Ege’yi Geçerken 1923 Türk Yunan Zorunlu Nü- fus Mübadelesi, Derleyen: Renée Hirschon, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yay., 2. Baskı, İstanbul, 2007.
Çanlı, Mehmet, “1924 Mübadelesi ile Yunanistan’dan Samsun’a Gelen Muha- cirlerin Nakli ve Nakil Sırasında Karşılaşılan Sorunlar”, Geçmişten Günü- müze Göç- II, Ed. Prof. Dr. Osman Köse, Samsun, 2017.
Değerli, Esra Sarıkoyuncu, “Atatürk Dönemi Türk-Yunan Siyasi İlişkileri”, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı 15, Ağustos- 2006, ss. 239- 262.
Edwards, Martin Baldwin, “Migration Between Greece and Turkey: From the Exchange of Populations to Non-Recognition of Borders”, To Appear in South East Europe Review, V. 3, 2006, ss. 115- 122.
Emgili, Fahriye, “Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi Hakkındaki Araştırmalara Bir Bakış”, Tarih ve Günce Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Dergisi, I/1, 2017- Yaz, ss. 29- 54.
Emgili, Fahriye, “Türk-Yunan Nüfus Mübadelesinin Türkiye Cumhuriyeti’nin Millî İktisadının Oluşumundaki Etkisi”, TSA, Yıl: 18, Özel sayı 3, Ocak- 2014, ss. 105- 121.
Faulkenberry, Jason B., The 1923 Greco- Turkish Population Exchange: Suc- cessful Prevention of Genocide and Mass Atrocities, A Master Thesis U.S. Army Command and General Staff College, Fort Leavenworth, Kansas, 2012.
Goularas, Gökçe Bayındır, “1923 Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi Ve Günü- müzde Mübadil Kimlik Ve Kültürlerinin Yaşatılması”, Alternatif Politika, 4/ 2, Temmuz 2012, ss.129- 146.
Grabill, Joseph, Protestant Diplomacy and the Near East, University of Min-
nesota Press, Minneapolis, 1971.
Hirschon, Renée, “Ege Bölgesi’ndeki Ayrışan Halklar”, Ege’yi Geçerken 1923 Türk Yunan Zorunlu Nüfus Mübadelesi, Derleyen: Renée Hirschon, İstan- bul Bilgi Üniversitesi Yay., 2. Baskı, İstanbul, 2007.
İnan, Canan Emek, “Türkiye’de İskân Siyaseti: İskâna Yönelik Örgütsel Yapı Üzerinden Bir İnceleme”, Yönetim ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi, Sayı: 22, 2014, ss. 82- 102.
İnan, Canan Emek, “Türkiye’de Göç Politikaları: İskân Kanunları Üzerinden Bir İnceleme”, Göç Araştırmaları Dergisi, Cilt: 2, Sayı: 3, Ocak-Haziran 2016, ss. 10- 33.
Kalayoğlu, Sinan, The Greek Muslim Migration: Rethinking the Role of Secu- rity and Nationalism within the Compulsory Exchange of Populations Between Greece and Turkey, A Master’s Thesis, Department of Internatio- nal Relations, Bilkent Üniversity, Ankara, 2004.
Kara, Bülent, “Dramatik Bir Huzur Mücadelesi: Mübadele”, Atatürk Üniversi-tesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 5/1, 2005, ss. 187- 198.
Karpat, Kemal, Osmanlı Nüfusu ( 1830- 1914 ), Tarih Vakfı Yurt Yayınları,
İstanbul, 2003.
Keyder, Çağlar, “Nüfus Mübadelesinin Türkiye Açısından Sonuçları”, Ege’yi Geçerken 1923 Türk Yunan Zorunlu Nüfus Mübadelesi, Derleyen: Renée Hirschon, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yay., 2. Baskı, İstanbul, 2007.
Kiracı, Mehmet, Cumhuriyet Döneminin İlk Göçü: Türk- Yunan Nüfus Müba-
delesi, Edirne Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Mayıs 2006.
Koçak, Y. – Terzi, E., “Türkiye’de Göç Olgusu, Göç Edenlerin Kentlere Olan Etkileri ve Çözüm Öneriler”, Kafkas Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi KAÜ-İİBF, Cilt: 3, Sayı: 3, Yıl: 2012, ss. 163- 184.
Milas, Herkül, “Mübadele’den Yüz Elli Yıl Sonra”, Mübadele Kitabı, Ed. O.
Yapucu- Y. Aksan- C. Özgün, Ege Üniversitesi Yayınları, İzmir, 2017.
Okçay, Hale, “Mübadeleye Sosyolojik Bakmak”, Mübadele Kitabı, Ed. O. Ya-
pucu- Y. Aksan- C. Özgün, Ege Üniversitesi Yay., İzmir, 2017.
Özcan, Eda, “Ahali Mübadelesi ve Yardımların İstanbul Örneği”, ÇTTAD,
IX/20- 21, 2010/Bahar-Güz, ss.55- 75.
Sepetcioğlu, Tuncay Ercan, “İki Tarihsel Eski Kavram, Bir Sosyo-Kültürel Yeni Kimlik: Mübadele Nedir, Mübadiller Kimlerdir?”, TSA / Yıl 18, Özel Sayı 3, Ocak- 2014, ss. 49- 83.
Yapucu, Olcay P., “Gitmek İstemeyenler; Dr. Aleko Perikli Camuzakis”, Mü- badele Kitabı, Ed. O. Yapucu- Y. Aksan- C. Özgün, Ege Üniversitesi Yay., İzmir, 2017.
Yıldız, Nural – Yıldız, Emel, “Mübadele Meselesi ve Cumhuriyet Dönemi Ta- rımsal Kalkınma Politikası”, Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Haziran 2012, 14/ 1, ss. 349- 370.
Yılmaz, Cevdet, Tağrikulu, Pınar, “Giresun ve Trabzon Kırsalında Göçe Katıl- mayan Ailelerin Gerekçeleri”, Geçmişten Günümüze Göç II, Ed. Prof. Dr. Osman Köse, Samsun, 2017.
Yiğit, Yücel, “Mübadele Sürecinde Erdek Kato Horyo/Aşağıyapıcı Köyü”, Mü- badele Kitabı, Ed. O. Yapucu- Y. Aksan- C. Özgün, Ege Üniversitesi Yay., İzmir, 2017.
Zürcher, Erik- Jan, Grek and Turkish Refugees and Deportes, Turkology Up- date Leiden Project Working Papers Archive Department of Turkish Stu- dies, Universiteit Leiden, January 2003.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: Mübadele Deneyimi ve Amerikan Basınında Türk- Yunan Nüfus Mübadelesine İlişkin Tespitler Cihan Özgün İbrahim Hamaloğ

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 18 Eki 2020, 15:13


MÜBADELE GÖÇMENLERİ
VE BURSA












EDİTÖR:
Dr. Hacer Karabağ


Yayın Kurulu:
Prof.Dr. Yusuf Oğuzoğlu
Prof.Dr. Kemal Arı
Prof.Dr. Barış Özdal
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Cevapla

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 18 misafir