ULUS İNŞASINDA ZORUNLU GÖÇ UNSURU: TEK PARTİ DÖNEMİ (1923-1945) İSKAN KANUNLARI Hayriye YÜKSEL

Girit ile ilgili Tezler
Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: ULUS İNŞASINDA ZORUNLU GÖÇ UNSURU: TEK PARTİ DÖNEMİ (1923-19445) İSKAN KANUNLARI Hayriye YÜKSEL

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 09 Ara 2019, 13:32

Madde 12: Ecnebi hizmeti resmiyesinde bulunanlar, mücazatı terhibiye veya sirkat, sahtekarlık, dolandırıcılık, emniyeti suistimal, hileli iflas cürümlerinden biriyle mahkum olanlar, mahçurlar tabiiyeti ecnebiye iddiasında bulunanlar, hukuku medeniyetten ıskat edilmiş olanlar, Türkçe okuyup yazmak bilmeyenler mebus intihap olunamazlar.


Madde 88: Türkiye ahalisine din ve ırk farklı olmaksızın vatandaşlık

itibariyle (Türk) itlak olunur.

Türkiye’de veya hariçte bir Türk babanın sulbünden doğan veyahut Türkiye’de doğup da memleket dahilinde ikamet ve sini rüşvet vusulünden resmen Türklüğü ihtiyar eden veyahut vatandaşlık kanunu mucibince Türklüğe kabul olunan herkes Türk’tür.
Türklük sıfatı kanunen muayyen olan ahvalde izae edilir.43


1924 anayasasında mebus seçme ve seçilmenin kaideleri de düzenlenmiş, yaş sınırının yanı sıra “Türk” olma koşulu da getirilmiştir. Bu koşulun vatandaşlık tanımında bulunan ifadesi ile hukuki bir tanım olduğu ileri sürülmektedir.


1924 anayasasının 1921 anayasasından farkı “Türk” teriminin ilk kez bilinçli olarak tanımlanmaya çalışılmasıdır. 1924 anayasasında ulus oluşturulmasında ırk ya da din ayrımı gözetilmeksizin hukuki bir vatandaşlık tanımı geliştirilmiştir.


V. TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (1923-1938) KÜRT İSYANLARI


Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanı ile birlikte ortaya çıkan isyanlar Tablo-3’te sırasıyla şu şekilde yer almıştır: 44






43 Kili, Gözübüyük, a.g.e., s.112-128.
44 T.C’de Ayaklanmalar (1924-1938), Ankara, Genelkurmay Harp Tarihi Başkanlığı, 1972
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: ULUS İNŞASINDA ZORUNLU GÖÇ UNSURU: TEK PARTİ DÖNEMİ (1923-19445) İSKAN KANUNLARI Hayriye YÜKSEL

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 09 Ara 2019, 13:35

Tablo-7: Türkiye Cumhuriyeti’nde Kürt İsyanları.
BELGE K3.png
BELGE K3.png (17.92 KiB) 2551 kere görüntülendi
Bu isyanlardan, büyük çaplı ve hükümeti daha fazla önlemler almaya

sevk edenleri: Şeyh Sait ve Dersim İsyanlarıdır.


Şeyh Sait İsyanı, 3 Mart 1924 yılında halifeliğin kaldırılması Kürt aşiretler arasında tepki ile karşılanmış, 1924 yazında Erzurum’da bir araya gelen Şeyh Sait, Cibranlı Halit ve Muşlu Musa Bey, “bu dinsiz düzene boyun eğmeme ve karşı koyma” kararlarını almışlardır.45 Ayaklanmaya hazırlık kapsamında Şeyh Sait imzalı bildiriler dağıtılmaya başlanmıştır. Bunlardan birinde yer alan ifadeler şöyledir:


45 Uğur Mumcu, Kürt-İslam Ayaklanması (1919-1925), Ankara, Um:Ag, 2005, s.44.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: ULUS İNŞASINDA ZORUNLU GÖÇ UNSURU: TEK PARTİ DÖNEMİ (1923-19445) İSKAN KANUNLARI Hayriye YÜKSEL

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 09 Ara 2019, 13:37

“Kurulduğu günden beri İslam dininin temellerini yıkmaya çalışan Türkiye Cumhuriyeti reisi Mustafa Kemal ile arkadaşlarının, Kur’an ahkamına aykırı hareket ederek Allah ve Peygamber’i inkar ettikleri ve İslam halifesini sürdükleri için gayrimeşru olan bu idarenin yıkılmasının bütün İslamların üzerinde farz olduğu…” 46


İsyan, planlanan 21 Mart tarihinden önce, Jandarma ile girilen bir çatışma sonrası, 13 Şubat 1925 tarihinde başlamış ve 17 şubat 1925’te Fethi Bey hükümeti, Doğu illerinde sıkı yönetim ilan etme kararı almıştır. Aynı gün Hıyanet-i Vataniye Yasası’nda yapılan bir değişiklikle, dince kutsal kavramları kullanmak için örgüt kurma suçu, vatana ihanet olarak tanımlanmış ve bu suçu işlemenin karşılığı idam cezası olarak belirlenmiştir. 47


Hükümetin iskana karşı aldığı önlemlere muhalefette yer alan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası destek vermiş, 24 Şubat 1925’te Şeyh Sait isyanının hemen sonrasında Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası reisi Kazım Karabekir, başvekil Fethi Bey ile yaptığı görüşmede şu hususları gündeme getirmiştir:

“…İster Kürt ister irtica olsun fıkramız beyannamesinde dahi ilan vehicle Hükümete yardım vazifemizdir…Bizim teklifimiz şudur: Kürt ihtilali Hükümet iradesizliği yüzünden çıkmış ve büyümüştür. Elbirliği ile bu hususta bulunuruz, ve fıkra şubelerine Kürt isyanına karşı Hükümetle birlikte aldığımızı, Hükümeti mahalliyelerine yardım etmelerini temin ederiz. Kürt ihtimalidir. Bunu irtica şeklinde tamamıyla tehlikeyi başka mıntıkada sardırmayınız.” 48


Muhalefetin desteğine rağmen Cumhuriyet Halk Fırkası (CHF) yöneticiler arasında Kürt hareketinin bastırılması konusunda farklılıklar ortaya çıkmıştır. CHF, isyana karşı alınacak önlemler konusunda üç gruba ayrılıştır: Ilımlılar, aşırı milliyetçiler ve sol kesim. Fethi Bey ılımlıların, İsmet Paşa aşırı milliyetçilerin, Mahmut Esat sol radikallerin başını çekmiştir. Parti yönetiminde çoğunluğu oluşturan aşırı milliyetçiler, ılımlıları hükümetten



46 Mumcu, a.g.e., s. 49.
47 Mumcu, a.g.e., ss.57-59.
48 Haz. Faruk Özerengin, Kürt Meselesi, Kazım Karabekir, İstanbul, Emre Yayınların, 2006, ss. 15-16.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: ULUS İNŞASINDA ZORUNLU GÖÇ UNSURU: TEK PARTİ DÖNEMİ (1923-19445) İSKAN KANUNLARI Hayriye YÜKSEL

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 09 Ara 2019, 13:40

uzaklaştırmak için fırsat kollamışlar ve aradıkları fırsatı Şeyh Sait isyanındaki tutumundan dolayı Fethi Bey’i eleştirerek bulmuşlardır. 49


Şeyh Sait ayaklanmasının başlamasının ardından 21 Şubat 1925 tarihinde Heybeli Adada istirahat eden İsmet Paşa Anakara’ya çağırılmış ve Çankaya köşkünde Gazi Mustafa Kemal, Başbakan Fethi Bey ve Meclis Başkanı Kazım (Özalp) Bey ile birlikte yapılan toplantıya katılmıştır. Toplantı sonrası meclis başkanlığına “sıkıyönetim” ilanı için şu yazı yazılmıştır:

“Ergani vilayetinin bir kısmında devletin silahlı kuvvetlerine karşı meydana gelen isyan Diyarbakır, Elazığ, Genç vilayetlerine de geçmiş ve genişlemeye müsait görünmüş olduğundan Muş, Ergani, Dersim, Diyarbakır, Mardin, Urfa, Siverek, Siirt, Bitlis, Van, Hakkari vilayetleriyle, Erzurum vilayetinin Kiğı ve Hınıs kazalarında bir ay müddetle örfi idare ilan edilmiştir.”50


Ancak alınan tedbirler yeterli olmamış, Fethi Bey hükümeti istifa etmiş,

03 Mart 1925’te İsmet Paşa hükümeti kurulmuş ve hükümet programına uygun olarak 04 Mart 1925’te 122 kabul 22 ret oyu ile Takrir-i Sükun Kanunu kabul edilmiştir. Takrir-i Sükun yasa tasarısına ilişkin ilk sözü Dersim Mebusu Feridun Fikri Bey almış ve tasarının, anayasayı denetim altına almasından ve hükümete anayasaya aykırı yetkiler sağlamasından endişe duyduğunu belirterek şu açıklamaları yapmıştır.


“Hükümet, istediğinde belirsiz bazı deyimlerle herhangi bir kavramı irtica sözcüğü kapsamına sokamaz mı? Herhangi bir kavramı da isyan sözcüğü kapsamı içine sokamaz mı? Memleketin sosyal düzeni kavramından daha belirsiz, sınırı çizilmemiş ne vardır?...Baskıcı hükümetler, sosyal düzen ilkesi altında hep kendi isteklerini ileri sürmüşlerdir.

Cumhuriyetimizde böyle bir maddeye yer olmamalıdır. Cumhuriyet ve ulusal egemenlik yönetimindeki amaç, bütün yurttaşların güven ve huzurudur. Bu gibi konularda hükümetin takdir hakkını kullanması, herkesin yararına güvenmesi demektir. Çünkü dünyada sükun ve huzur deyimi kadar geniş bir deyim yoktur. Bu deyime neler girmez ki?…

Dünyadaki keyfi yönetime dayanan bütün hükümetler, bütün yanlış işlerini bu
kapıdan içeri sokmuşlardır.Bir de güvenlik sözcüğü var. Bu sözcüğü hükümetin eline vererek insanların çabalarını, kuruluş, kışkırtıcılık, bozgunculuk yayayım diye sınırlamak doğru değildir. Öyle bir sınır ki insanların uslarından geçenleri bile bu kapsama sokmak mümkündür. Bu nedenlerle bu yasayı Cumhuriyet ve ulusal egemenlik ruhuna, Anayasaya aykırı görüyorum.”51










49 Hasretyan, Ahmad, 1925 Kürt Ayaklanması, istanbul, Medya Güneşi Yayınları, 1992,

s.23.
50 Göktaş, a.g.e., ss. 61-62.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: ULUS İNŞASINDA ZORUNLU GÖÇ UNSURU: TEK PARTİ DÖNEMİ (1923-19445) İSKAN KANUNLARI Hayriye YÜKSEL

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 09 Ara 2019, 13:43

Takrir-i Sükun Kanununun ardından Hükümetin icraatı birisi Ankara’da diğeri Diyarbakır’da olmak üzere iki İstiklal Mahkemesi’nin kurulması olmuştur. Ankara’da kurulan ve yetkileri sınırlı olan mahkemenin, idam kararlarını TBMM’nin onayına sunması şartı getirilmiş, Doğu illerinden sorumlu Diyarbakır merkezli mahkeme ise, sınırsız yetkilere ve herhangi bir kurumun izniolmaksızın idam kararı verebilmeye muktedir kılınmıştır.52 Bu durum karşısında muhalefeti temsilen Kazım Karabekir, Meclis kürsüsünden şu açıklamayı yapmıştır:


“Muhterem arkadaşlar…Evvelce bu kürsüden söylediğim vehicle hadise isyan zuhur eden mıntıkada hükümetimizin her türlü kanuni icraatına taraftarız. Ve bunu bir daha tekrar ediyorum. Fakat bu muayyen hadise karşısında milletin hukuki tabiyesini tazyike matuf olacak icraata kesinlikle taraftar değiliz. Huzuru alinize getirilen kanun gayri vazıf ve elastikidir. Eğer bu kabul edilirse ve buna istinaden teşkilatı esasiyemizin ruhundan doğan siyasi taazzuvlar ve bunların faaliyetini tahdide veyahut matbuatı tazyike teşebbüs edilirse halk hakimiyeti tenkis edilecek demektir. Çünkü artık milletvekillerinin sedaları dahi bu kubbe altında harice çıkamayacaktır.

Bu kanunu kabul etmek Cumhuriyet tarihi için bir şeref değildir. İstiklal mahkemelerine gelince: İstiklal mahkemeleri, isminin medlulü ve vehicle İstiklal Harplerimiz esnasında yapılmış ve yapılması lazım gelen bir mahkeme idi. Binaenaleyh bunların tarihe karıştırılması da Meclisi aliniz için tarihi bir şereftir. İsmet Paşa Hazretleri fikren istiklal mahkemelerine ıslahat aleti zannediyorlarsa pek ziyade yanılıyorlar.” 53


Mart 1925 sonunda General Kemalettin Sami Paşa Ordu

Komutanlığına getirilmiş hükümetin aldığı önlemlere ilaveten Kürt isyanları ile ilgili olarak hükümete şu önerileri sunmuştur: Ayaklanmaya karşı kanlı ve acımasız bir bastırma harekatı gereklidir, hedeflere göre genel saldırı Nisan başında gerçekleştirilebilir, ayaklanmaya katılsın ya da katılmasın bütün Kürtlerin silahsızlandırılmalıdır, Kürtlerin ülkenin diğer yörelerine çoğunluğu






51 TBMM Zabıtları, Devre:II, İçtima:II, Cilt:15 Yıl:1924, s.134.
52 Hasretyan, Ahmad, 1925 Kürt Ayaklanması, İstanbul, Medya Güneşi Yayınları, 1992,
s.28.
53 TBMM Zabıtları, Devre:II, İçtima:II, Cilt:15 Yıl:1924, ss.134-135.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: ULUS İNŞASINDA ZORUNLU GÖÇ UNSURU: TEK PARTİ DÖNEMİ (1923-19445) İSKAN KANUNLARI Hayriye YÜKSEL

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 09 Ara 2019, 13:50

oluşturmayacak bir biçimde dağıtılması ve Türklerin Kürt yörelerine yerleştirilmesi gereklidir.54


Şeyh Sait İsyanı, Mayıs 1925’te bastırılmış, isyanın ele başları yakalanmış, yargılanmış, bir ay kadar süren duruşmalar 28 Haziran 1925’te sonuçlandırılarak, Şeyh Sait’in de aralarında bulunduğu 46 sanık idama mahkum edilmiştir. İnfazlar, ipleri cellatların çekmesi yerine toplumun çeşitli kesimlerinden-bakkal, kasap gibi kişilerin-cellatların yerini alması suretiyle gerçekleştirilmiştir.55


İsyanın bastırılması sonrası bölgede sakıncalı olarak görülen kişi grup ve aşiretlerin Batı’ya, yerleştirilmesi kararlaştırılmış, bu uygulamalar 20 Nisan 1925 tarih ve 134 sayılı Heyet-i Umumiye kararına dayanarak
gerçekleştirilmiş, ancak asıl kanun 19 Haziran 1927 tarihinde 1097 sayılı “Bazı Eşhasın Şark Menatıkından Garp Vilayetlerine Nakline Dair Kanun” adıyla çıkartılmıştır. İsyanının bastırılması sonrasında hükümet, sıkıyönetimin kaldırılmasını öngörmüş ancak bölgede oluşacak boşluğu doldurmak için 26 Haziran 1927 tarihinde 1164 sayılı “ Umumi Müfettişlik Teşkiline Dair Kanun” çıkartılmıştır.56


Şeyh Sait İsyanı sonucu verilen kayıplara ilişkin her hangi bir kayıt bulunmamakla birlikte Kürt kaynaklarında yer alan rakamlara göre isyan sonucunda; 206 köy yıkılmış, 8752 ev yakılmış, 15.206 kadın, erkek ve çocuk öldürülmüştür. Süreyya Bedirhan’ın iddiasına göre ise; Türk hükümeti tarafından öldürülen ya da göçe zorlanan Kürtlerin sayısı 1 milyondur. Konuya ilişkin diğer rakamlar tarihçi Chirguh tarafından verilmiştir. Buna göre; 1925–1926, 1926–1927 ve 1927–1928 kışları boyunca 500.000’den fazla kişi göç ettirilmiş ve bunlardan 200.000’i Batı Anadolu’ya zorunlu göç esnasında hayatlarını kaybetmiştir. Ayrıca çatışmalarda 2.400 Kürt ve 50.000 Türk


54 Hasretyan, Ahmad, a.g.e., s.30.
55Osman Köker, “Kürt İsyanlarının Liderleri Nasıl Yargılandı, Nasıl Asıldı?”, Toplumsal
Tarih, Temmuz 1999, s.6
56 Göktaş, a.g.e., ss. 78-90.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: ULUS İNŞASINDA ZORUNLU GÖÇ UNSURU: TEK PARTİ DÖNEMİ (1923-19445) İSKAN KANUNLARI Hayriye YÜKSEL

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 09 Ara 2019, 13:51

ölmüştür. Harekâtın Türk hazinesine maliyeti ise 60.000.0000 Türk lirası olmuştur.57


Şeyh Sait’in torunu A.Melik Fırat’ın iddiasına göre ise; 1925 Şeyh Sait ayaklanması esnasında 8.758 ev harap olmuş ve 15.206 kişi hayatını kaybetmiştir. Ayrıca isyan sırasında bölge halkı, 200-250 km. yol kat ederek İran, Irak ve Suriye’nin sınır köylerine sığınmıştır.58


Dersim ve çevresi hem Osmanlı devleti hem de Türkiye Cumhuriyeti için sorunlu bir bölge olmuş ve çözüm önerileri içeren çeşitli raporlar hazırlanmıştır. Devletin Dersim ile ilgilenmeye başlaması Tanzimat Fermanı’nın ilanı ile birlikte gerçekleşmiş ve bu ilginin sebebi şu iki nedene dayandırılmıştır. Birincisi; yoksullaşmaya başlayan devlet için hiç vergi ödememiş Dersim, mali bir kaynaktır. İkincisi ise; Dersim gençlerinin yeni düzenlenmiş orduya katılması, ordunun asker gereksinimini karşılamasına katkı sağlayacaktır.59


Dersim hakkındaki raporların ilki, Dersim’e Vali olarak atanan Arif Paşa’ya aittir. Bunu 1896’da Anadolu Müfettiş-i Umumisi ve Dördüncü Ordu Komutanı Zeki Paşa’nın raporu ve 1916-1918 tarihli Kazım Karabekir tarafından hazırlanan raporlar izlemiştir. Cumhuriyet tarihinin raporları ise; Diyarbakır Valisi Cemal Bey, Hamdi Bey, İbrahim Tali Bey ve İçişleri Bakanı Şükrü Kaya’ya aittir. Raporlarda Dersim’e dair yer alan ortak ifadeler şunlardır:
- Dersim’in coğrafi ve toplumsal yapısı çapulculuk ve isyana teşvik eder niteliktedir. Halk bundan dolayı vergi vermemektedir ve askerlik hizmetini yerine getirmemektedir.
- Toprağın tarıma elverişli olmaması halkı çapulculuğa yöneltmektedir.



57 Wadie Jwaideh, Kürt Milliyetçiliğinin Tarihi Kökenleri ve Gelişimi, İstanbul, İletişim
Yayınları, 1999, s.398-399.
58Ferzende Kaya, Mezopotamya Sürgünü-Abdülmelik Fırat’ın Yaşam Öyküsü-, İstanbul,
Anka Yayınları, 2003, 46.
59 Faik Bulut, Dersim Raporları, İstanbul, Evrensel Basım Yayın, 2005, s.65.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: ULUS İNŞASINDA ZORUNLU GÖÇ UNSURU: TEK PARTİ DÖNEMİ (1923-19445) İSKAN KANUNLARI Hayriye YÜKSEL

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 09 Ara 2019, 13:51


- Halkın gerçek efendileri şeyh, seyit, dede, ağa ve beydir. Dersim’in

mutlaka devletin egemenliğine girmesi gerekir.

- Bölgede sadece asker ve jandarma bulundurularak itaat sağlanamaz,

tedip ve korkutmanın yanı sıra ıslahat da gereklidir.

- Dersim halkı aslında Türkmendir, sonradan Kürtleşmişlerdir, Türk

köklerine dönmeleri için kışlaların yanında okullar yapılmalıdır.

- Her durumda Dersimli önderlere karşı yumuşak davranılmamalı, seyit

ve ağalar bölgeden sürgün edilmelidir.

- Dersim olaylarının tekrar etmemesi için evler ve köyler yakılmalı, halk

topluca ülkenin başka yerlerinde iskan edilmelidir.60


Dersim yöresine ait bir başka çalışmada Ziya Gökalp, yöre halkının “ıslah edilebilmesi”, yani “göçebelikten kurtarılıp yerleşik hale getirilmesi” gerekliliğini belirtmiştir. Ziya Gökalp’e göre; bölge halkı, dağlık bir bölgede yaşamaktadır, bölgelerde ziraat mümkün olmadığından halkın düz arazilerde iskan edilmesi gerekmektedir, Kürtler uzak yerlere gidip askerlik yapmak istememektedirler, bölgede mahalli taburlar teşkil edilerek arzu edenlerin imalat ve inşaatta istihdam edilmeleri sağlanabilecektir ve böylelikle Kürtlerin göç ederek askerlikten kurtulma yolunu seçmeleri engellenecektir.61


Müfettiş İbrahim Tali Bey, Dersim’i 1928 yılında gezmiş ve 1930 yılında İçişleri Bakanlığı için bölgeye ilişkinsunduğu raporda; Dersim’in dışarı ile ilişkilerini keserek saldırılar ve ticarete engel olunması, her tarafı kapattıktan sonra kuşatma çemberini daraltarak fenalıklardan dolayı yakalananların derhal Dersim’den çıkarılması ve Batı’ya serpiştirilmesi, seyit, reis ve halifelerin Dersim’den çıkartılarak Batı’ya gönderilmesi, toprakların köylülere verilmesi, Adliyece aranan suçluların yakalanması, eski ve yeni vergilerin alınması, topraksız ve şuna buna kul olmuş fukaranın yine Batı’ya nakil edilerek buralara yerleştirilmesi ve dağ başlarında ve hakim



60 Bulut, a.g.e. ss.71-73.
61 Haz:Şevket Baysanoğlu, Kürt Aşiretleri Hakkında Sosyolojik Tetkikler, Ziya Gökalp, İstanbul, Sosyal Yayınlar, 1992, ss.49-50.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: ULUS İNŞASINDA ZORUNLU GÖÇ UNSURU: TEK PARTİ DÖNEMİ (1923-19445) İSKAN KANUNLARI Hayriye YÜKSEL

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 09 Ara 2019, 13:53

noktalardaki münferit evler ve köyleri yakılarak yerleşimin dağlık olmayan yerlerde gerçekleştirilmesi hususları yer almıştır.62


Ayrıca İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Batı illerinde iskan edilmesi gereken ağaları belirlemiş ve 347 ailenin adının yer aldığı listeyi rapora ek olarak sunmuştur. Rapor uyarınca Tekirdağ iline 76, Edirne iline 38, Kırklareli’ne 56, Balıkesir’e 65, Manisa’ya 73, İzmir’e 34 aile olmak üzere 3470 kişi için, 3000 TL ödenek ayrılarak sürgün kararı alınmıştır.63


1937’de yeni rejimin uygulamalarından rahatsız olan Dersim’de Seyit Ali Rıza liderliğinde isyan başlamış ve 1938 yılında gerçekleştirilen harekat ile isyan bastırılmıştır. Dersim Harekatı sırasında hayatını kaybedenlere ilişkin resmi rakamlar bulunmamakla birlikte, W.Jwaideh’e göre askeri birliklerden 33 kişi hayatını kaybetmiş, 60 kişi yaralanmış, isyancılardan ise
163 kişi ölmüş ve 866 kişi yaralanmıştır. Yakılan köy sayısı 60’tır.64 Dersim İsyanı sırasında hayatını kaybeden kişi sayısı başka bir kaynakta 40.000 kişi olarak verilmiştir.65


Ağrı İsyanı ve Dersim Harekatı sırasında Meclis’te hiç tartışma gerçekleşmemiş, Tunceli Kanunu’nu “kabul edenler, etmeyenler” şeklinde onaylanmış ve muhalefet etkisi söz konusu olmamıştır.66



62 Uğur Mumcu, Kürt Dosyası, Ankara, Um:Ag, 2005, ss. 31-33.
63 Mumcu, a.g.e., ss. 47-51.
64 Göktaş, a.g.e., s.140.
65 Jwaideh, a.g.e., s.419.
66 Göktaş, a.g.e., s.9.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: ULUS İNŞASINDA ZORUNLU GÖÇ UNSURU: TEK PARTİ DÖNEMİ (1923-19445) İSKAN KANUNLARI Hayriye YÜKSEL

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 09 Ara 2019, 13:54

VI. KÜRT İSYANLARI SONRASI İZLENİLEN POLİTİKALAR


A. Raporlar ve Çözüm Önerileri



Kürt isyanları ile birlikte devlet katında çözüm önerileri içeren raporlar hazırlanmıştır. Bunlardan ilki Kemalettin Sami Paşa Raporu’dur. 1925 yılında Şeyh Sait İsyana karşı Türk askerini komuta eden Kemalettin Sami Paşa’nın Kürt sorunu konusundaki çözüm önerileri: Ayaklanma kanlı ve acımasızca bastırılması, ayaklanmaya katılıp katılmamalarına bakılmaksızın bütün Kürtler silahsızlandırılması, hiçbir yerde çoğunluk oluşturmamaları için Kürtlerin, ülkenin değişik bölgelerine iskanı ve ayrıca Kürt bölgelerine Türklerin yerleştirilmesidir.67


Kürt isyanları ile ilgili ikinci çözüm önerisi Şark Islahat Planı’dır. 1925 sonrasında Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya ilişkin olarak pek çok rapor hazırlanmış ve neticede bu raporları ortak bir rapor haline dönüştürmek maksadıyla İçişleri Bakanı Cemil Uybadın, Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt, Çankırı Mebusu Abdulhalik (Renda) ve Genelkurmay İkinci Başkanı Kazım Orbay’dan oluşan “Şark Islahat Encümeni” isimli heyet, Bakanlar Kuruluna sunulmak üzere “Şark Islahat Planı”nı hazırlamıştır. Planda Şarkın ıslahı için öngörülenler: Sıkıyönetim uygulamasının sürekli hale getirilmesi, Türkiye’nin, Umumi Müfettişlik bölgelerine ayrılması, Umumi Müfettişlik içerisinde; Hakkari, Van, Muş, Bitlis, Siirt, Genç, Diyarbakır, Mardin, Urfa, Siverek, Elaziz, Dersim, Malatya, Ergani, Beyazıt, Pülümür, Kiğı ve Hınıs’ın bulunması, bölgede bulunan sivil ya da askeri mahkemelerde yerli halkın bulunmaması, Van ile Midyat arasındaki hattın batısında Ermenilerin boşalttığı bölgelere Türk göçmenlerini yerleştirilmesi, ayrıca Rize, Trabzon ve Erzurum’un kuzeydoğusunda yaşayanların da (Lazlar ve Gürcüler) eğer isterlerse göçmenlere tanınan haklardan yararlanması, Hınıs Çayı, Murat Vadisi ve Van Gölü’ne nakledilmesi, Ermenilerden kalan topraklara yerleşen


67 Haz. C. Celil, M. Lazarev, O.D.İ.Jagalina, M.A.Gasaratyan, Ş.Mihoyan, a.g.e., ss. 156- 157.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Cevapla

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 8 misafir