Lozan Mübadelesi’nin Ekonomik Sonuçlarını Emval-i Metruke Kanunları Üzerinden Okumak Ümit KURT

Girit İle ilgili Akademik Yayınlar
Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: Lozan Mübadelesi’nin Ekonomik Sonuçlarını Emval-i Metruke Kanunları Üzerinden Okumak Ümit KURT

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 05 Şub 2022, 18:29

kadar gelenler meyânında mevki’ ve vaz’iyetleri celb-i şübhe [şüpheli] görülenlerin de derhâl hudûd hâricine çıkarılması” bildirilir.35
Tüm bir yaz boyunca Rum muhacirlerin girişi engellenmeye çalışılacaktır.
Örneğin, 4 Haziran 1919’da Trabzon’a çekilen bir telgrafta “Firarî Rumların
Memâlik-i Osmaniye’ye adem-i duhulleri hakkındaki” 16 Nisan 1919 tarihli
Bakanlar Kurulu kararının gönderildiği hatırlatılır ve “Hükümet-i seniyyenin
memâlik-i ecnebiyeye veya Yunanistan’a firar eden bu kabil kesânın [kişilerin]
Memâlik-i Osmaniye’ye kabul edilmemeleri hakkındaki azmi kat’idir” denerek
bu kişilerin girişlerinin kesin olarak yasak olduğu tekrar edilir. Ayrıca “şimdiye
kadar gelenlerden ahvâl ve etvârı [davranışları] câlib-i şüphe [şüphe çekici] olanların
da derhal ihracı” istenir.36 Ağustos 1919 boyunca bölgelere yollanan yazılarda,
özellikle Balkan Savaşı veya Cihan Harbi sırasında göç etmiş ve Türkiye ile ilişkisini kısmen veya tamamıyla kesmiş Rumların kesinlikle sokulmaması gerektiği
konusunda Fransız ve İngiliz temsilcileri ile anlaşılmış olduğu bilgisi tekrar edilir, bu kişilerin kesin olarak sokulmaması istenir.37
Dışardan girişleri sınırlama bir tek Rumlar ile sınırlı değildir. Uygulama zamanla Ermenileri de kapsayacak şekilde genişletilecektir. 28 Nisan 1919 tarihinde Harbiye Nezareti, “bir yanlışlığa mahal kalmamak üzere Harb-i Umumî esnasında Rusya ve memâlik-i ecnebiyeye firar eden Ermenilerden mani-i kabul
halleri olmayanların kimler olabileceğinin” bir listesini çıkartır.38 Daha sonra bir
talimatname hazırlanır ve 4 Mayıs 1919 tarihinde tüm sınır kapılarına yollanır.
39

35 BOA/DH.ŞFR., 96/369 Dahiliye Nezareti AMMU’dan Trabzon Vilayeti’ne 28 Mayıs
1335 (1919) tarihli şifre telgraf. İtalikler bana ait.
36 BOA/DH.ŞFR., 100/21, Dahiliye Nezareti AMMU’dan Trabzon Vilayeti’ne 4 Haziran
1335 (1919) tarihli şifre telgraf. Burada ufak bir hatırlatma yapmakta fayda var. Burada sözü
edilen emri imzalayan Dahiliye Nazırı, İttihatçı karşıtı tutumu nedeniyle “Artin Kemal”
olarak adlandırılacak ve linç edilecek olan Ali Kemal’dir. İtalikler bana ait.
37 BOA/DH.EUM.ECB., 28/13, Dahiliye Nezareti AMMU’dan Bazı Vilâyât ve Elviyeye
yazılan 25 Ağustos 1335 (1919) tarihli şifre/tezkere sureti. Tam metin şöyledir; “Fransa ve
İngiliz mümessilleri nezdinde vukû’ bulan teşebbüs üzerine sevâhil ahâlîsinden olmayanlarla
mübâdele esâsına tevfikân Yunanistan’a giden veyahut firar etmiş olan Rumların adem-i
kabulü ve şu kadar ki henüz Memâlik-i Osmaniye ile alakasını kat’ etmemiş olanların kabulü
kararlaştırıldığı ve bu bâbda icap edenlere talimat verileceğinin Fransa mümessilliği
tarafından vaat olunduğu Hariciye Nezâreti’nden bildirilmiştir. Binaenaleyh Balkan
Harbi’nden sonra ve Harb-i Umumî esnasında memâlik-i ecnebiyeye firar edip alakalarını
kat’ etmiş yani kendi hanelerinde mukîm ve iaşeleriyle mükellef oldukları efrâd-ı ailelerini
firar ettikleri yerlere tamamen veya kısmen nakletmiş ve bu suretle sicill-i nüfustan kayıtları
terkîn kılınmış olan Rumların hiçbir sebep ve bahane ile kabul edilmemesi ve bu gibilerden
evvelce avdet edenler var ise haklarında 16 Nisan 1335 (1919) tarihinde tebliğ edilmiş olan
Meclis-i Vükelâ kararına tevfîk muamele olunması muktezîdir.”
38 BCA/TİGM., 272-00-00-11-13-47-12-7, Harbiye Nezaretinden Dahiliye Nezaretine 28
Nisan 1335 (1919) tarihli yazı.
39 BCA/TİGM., 272-00-00-11-13-47-12-5. Harp Esnasında Hudud-ı Hâkânî Haricine Çıkıp
El-yevm Dâhile Alınabilecek Osmanlı Ermenilerinin Suret-i Kabulleri Hakkında
Talimatnamedir.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: Lozan Mübadelesi’nin Ekonomik Sonuçlarını Emval-i Metruke Kanunları Üzerinden Okumak Ümit KURT

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 05 Şub 2022, 18:30

Özellikle Batı’da Yunanistan ve Güney’de Fransızlar ile savaşın giderek yoğunlaşması ile birlikte, Birinci Cihan Harbi yıllarında sürgün edilenlerin dönüşleri duracak ve aksine yeni göç dalgası başlayacaktır. Rum ve Ermeniler Batı Anadolu’dan Yunanistan’a, Güney sınırlarından ise Ermeniler Suriye’ye ya kaçacak
ya da zorla sürüleceklerdir.40 Gerek Birinci Dünya Savaşı sırasında gerekse 1919
sonrası ortaya çıkan mülteciler sorunu Versailles Antlaşması ile faaliyete geçecek
olan Milletler Cemiyeti’nin de en temel sorunlarından birisi olur. 1920 bahar
ayları ile birlikte Milletler Cemiyeti, savaş esirleri ve mültecilerin evlerine geri
dönmeleri sorunu ile de ilgilenmeye başlar, Fridtjof Nansen bu işle görevlendirilir. Nansen’in ilk işlerinden biri, Anadolu’yu terk etmek zorunda kalan ve sayıları
bir milyonu aşan Rum ve Ermeni mültecilerin Türkiye’ye geri dönüşlerini organize etmektir. 1922 yılı Ekim ayında İstanbul’a da giden Nansen, bir dizi görüşme sonucunda, Türkiye’nin tek bir mültecinin bile evine dönmesine müsaade
etmeyeceğini öğrenir.41
1919 Mart ayında, İşgal kuvvetlerinin geri dönen insanlara yeteri kadar yardım yapılmadığı şikayetleri üzerine Dahiliye Nezareti’nin hazırladığı bir raporda
geri dönenlerin sayısı 232.679 olarak verilir.42 Aynı günlerde çıkan gazete haberlerine göre Hükümet, 118.352 Rum ve 101.747 Ermeni’nin geri dönüp yerleştirildiğini açıklamıştır.43 17 Haziran 1919 tarihinde Damat Ferit Paşa, İngiliz Yüksek Komiserliği’ne verdiği bir raporda geri dönen Ermeni ve Rum sayısı
276.015 olarak bildirir.44 3 Şubat 1920’de ise gazeteler, “mütareke zamanından
beri memleketlerine hükümet ma’rifetiyle iade olunabilen Ermeni ve Rum”
sayısını 335.883 olarak verirler.45
Milli Mücadele dönemi olarak tanımlanan süreç sonunda Cumhuriyet’in ilanı
ile birlikte yeni bir döneme geçilir. Bu yeni dönemde, Büyük Millet Meclisi Lozan Antlaşması’nın yürürlüğe giriş tarihi olan 6 Ağustos 1924’e kadar birçok
kanun ve kararname çıkarttı. Bu dönemde de zorunlu büyük göçler yaşandı,
toplam 1.200.000 Rum ve 100.000 üzerinde Ermeni ve Yahudi Türkiye’yi terk
etmek zorunda kaldı.46 Hem savaş boyunca hem de hemen ertesinde bu insanla-


40 1920 sonrası Ermenilerin Suriye’ye kaçma ve sürülmeleri ile ilgili olarak bakınız; Vahe
Tachjian, “The expulsion of non-Turkish ethnic and religious groups from Turkey to Syria
during the 1920s and early 1930s”, ed. Jacques Semelin, Online Encyclopedia of Mass Violence,
http://www.massviolence.org/IMG/article ... groups.pdf. Doğu bölgesinde, sürgün ve imha sonucu hemen hemen hiç
Ermeni nüfusu kalmamıştı. Bu nedenle, Ermenilerle yapılan çatışmalar sırasındaki nüfus
hareketleri çok sınırlıdır ve Batı bölgeleri ile kıyaslanamaz.
41 Harry J. Psomiades, Fridtjof Nansen and Greek Refugee Crisis 1922-1924, Bloomingdale,
Illinois: The Asia Minor and Pontos Hellenic Research Center, 2011, s. 41.
42 Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, Osmanlı Belgelerinde Ermeniler (1915-1920),
s. 230. Yazıda bu sayının ne kadarının Rum ve Ermeni olduğu belirtilmez.
43 Memleket Gazetesi, 12 Mart 1335 (1919).
44 Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, Osmanlı Belgelerinde Ermeniler (1915-1920),
246.
45 Ati Gazetesi, 3 Şubat 1336 (1920).
46 Murat Koraltürk, Ekonominin Türkleştirilmesi, İstanbul: İletişim Yayınları, 2011, s. 56.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: Lozan Mübadelesi’nin Ekonomik Sonuçlarını Emval-i Metruke Kanunları Üzerinden Okumak Ümit KURT

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 05 Şub 2022, 18:31

rın geride bıraktıkları malların ne olacağı önemli bir sorun teşkil etti. Cumhuriyet döneminde ilk çıkan kanun ve kararnameler daha çok bu “ikinci göç” dalgasının sorunlarına yöneliktir.47

Konu hakkında ilk kararname, 12 Mart 1922 tarihinde çıkartılır. 1483 sayılı
kararname, kendileri kayıp sayılan kişilerin yurt dışından yollayacakları vekâletnamelerin kabul edilip edilmeyeceği ile ilgilidir.48 Kararname’den anlaşılana göre
TBMM Hükümeti, 1918 Mondros ateşkes antlaşması sonrası “Yunanlılık ve
Pontusculuk gibi davalar” nedeniyle Türkiye ile “ilişkisi kesilen ve Yunanistan,
İstanbul veya diğer ülkelere kaçanlar ile düşmanlarımıza katılan” kişileri TBMM
hükümetine ihanet etmiş saymaktadır. Bu insanlardan Trabzon, Samsun, Ordu,
Giresun havalisi Rumlarından bazıları, İstanbul noterlerinden onaylı vekâletnameler yollayarak mallarını idare etmeye çalışmaktadırlar. Ankara Hükümeti,
Bakanlar Kurulu kararı ile bu vekâletnameleri geçersiz sayıyor ve bu gibi isyan
eden kişiler tarafından gönderilmiş veya gönderilecek vekâletnamelerin gerek
mahkemeler gerekse diğer Hükümet dairelerince kabul edilmemesine karar veriyordu. Bu karar, bir yıl sonra, 28 Haziran 1923 tarihli ve 2559 sayılı kararname
ile yurt dışında bulunan tüm Gayrimüslimleri kapsayacak şekilde genişletilecektir.
VI. Kasım-Aralık 1922 Kararnameleri
İcra Vekilleri Heyeti, 29 Ekim ve 14 Aralık 1922 tarihlerinde Gayrimüslimlerin - özellikle Rumların - ülkeyi serbestçe terk etmelerine müsaade etmiş bulunuyordu. Bu insanların geride bırakacakları malların nasıl idare edileceği konusunda iki ayrı kararname çıkartılır. Önce 12 Kasım 1922’de çıkartılan bir kararname
ile 29 Ekim 1922 kararnamesine dayanarak yurt dışına çıkış izni verilen kişilerin
“emvali gayr-i menkullerini ahara [başka kişilere] ferağlarında [bırakmalarında] ve
menkul mallarını devir ve füruht etmelerinde [satmalarında] beis görülmediğine
karar” verilir. Yani, bu kişiler mallarını istedikleri gibi devredebilecek veya satabileceklerdi.49 Ama daha sonra, 14 Aralık 1922’de, serbest devir ve satış uygulaması geçici olarak durdurulur.50 Bu kararın, bütün Gayrimüslimlerin yurt dışına çıkışlarının tamamıyla serbest bırakıldığı günde alınmış olması önemlidir.
Kararlardaki bu ani değişikliğin çok mantıki bir nedeni vardır. Yunanistan’a
karşı savaşı kazanmış olan Türkiye, “Yunanistan’dan tazminât-ı harbiye ile be-


47 1920’de çalışmalarına başlayan TBMM’de savaş nedeniyle kaçanların geride bıraktıkları
mallar konusunda oldukça fazla teklif verilmiş, tartışmalar yapılmıştır. Konu hakkında daha
ayrıntılı bilgi için bakınız; Tayfun Eroğlu, “Tehcirden Milli Mücadeleye Ermeni Malları
(1915-1922)”, s. 170-8.
48 Salâhaddin Kardeş, ’Tehcir’ ve Emval-i Metruke Mevzuatı, Ankara: T.C. Maliye Bakanlığı
Strateji Geliştirme Başkanlığı, 2008, s. 125-6. Kararnamenin tam adı: “Hali Gaybubette Olan
Anasırı Gayrimüslimenin Gönderecekleri Vekâletnamelerin Kabul Edilmemesi Hakkında
Kararname”.
49 T.C. Maliye Vekaleti Milli Emlak Müdürlüğü, Milli Emlak Muamelelerine Müteallik Mevzuat,
Ankara: Başvekâlet Matbaası, 1937, s. 158. İtalikler bana ait.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: Lozan Mübadelesi’nin Ekonomik Sonuçlarını Emval-i Metruke Kanunları Üzerinden Okumak Ümit KURT

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 05 Şub 2022, 18:35

raber tahribât ve tamirat bedeli olarak mühim mebâlig” talep etmeyi düşünmektedir. Fakat “Yunanistan’ın malum olan ahvâl-i maliyesi” nedeniyle, “külliyetli
bir tazminat-ı nakdiyenin teminini” sağlayamayacağının da bilincindedir. Bu
nedenle, Yunanlıların geride bıraktıkları mallara bu tazminatın karşılığı olarak el
koymayı planlamaktadır. Eğer bu gerçekleşirse, bir taşla iki kuşun vurulacağı
hesaplanmaktadır; “bu suretle hem tazminat tahsili teshîl edilmiş olacak ve hem
de Yunanlıların Anadolu ile maddî alakaları kesilmiş bulunacaktır.”51
VII. İstanbul ile ilgili Kararnameler
Yine savaşın ortaya çıkarttığı bir başka sorun İstanbul ile ilgili idi. 29 Mart
1923’de, sadece İstanbul’a yönelik olarak “İstanbul’dan Kaçan ve Kaybolan
Kişilerin Terk Edilmiş Malları Hakkında Yönetmelik”52 çıkartıldı. Altı maddelik
bu yönetmeliğin birinci maddesine göre, “İstanbul işgal edilmiş şehirlerdendir”;
bundan dolayı, “kaçan ve kaybolan kişilerin terkedilmiş taşınır ve taşınmaz malları hakkında” 20 Nisan 1922 tarihinde Ankara hükümetinin çıkardığı ilk emval-i
metruke kanununun beşinci maddesi hükümleri uygulanacaktır.53 Bunun anlamı
şudur ki, Hükümet taşınır malları usulüne göre açık artırma ile satabilecek ve
taşınmaz malları ise idare edecek ve gelirleri, masraflar çıkartıldıktan sonra,
emanet hesabına kaydedilmek üzere mal sandıklarına yatıracaktır.
Bu kişilerin dönmesi durumunda hem taşınmaz mallar hem de mal sandıklarına yatırılmış tutar kendilerine iade edilecektir. Bu husus yönetmeliğin ikinci
maddesinde düzenlenir ve “siyasî sebepler veya savaş zorlamasıyla kaçan veya
kaybolanların terk edilmiş malları hakkında... hak iddiasında bulunulmadığı takdirde” 20 Nisan 1922 kanunu hükümlerine göre işlem yapılacağı söylenir. Eğer
birileri bu mallar hakkında hak iddiasında bulunursa, “yalnız malların yazılma ve
tespitiyle yetinilerek hüküm sonucu beklenir. Şu kadar ki söz konusu mallardan
çabucak bozulanlar varsa, bunlar derhâl satılır ve bedelleri sahipleri adına emaneten saklanır.”54

29 Mart 1923 yönetmeliğinin dördüncü maddesine göre, seyahat belgesi
ve/veya pasaportla gidenlerin malları terkedilmiş mallardan sayılmaz. Bu hüküm
son derece önemlidir. Çünkü ilerleyen aylarda bu hüküm geçersiz sayılacak,
seyahat belgesi veya pasaportla yurt dışına çıkanların malları da terkedilmiş mallardan sayılacaktır. Hem yönetmeliğin sadece İstanbul ve civarına yönelik olması
hem de çıkışlarda hangi tarihin esas alınacağı ciddi bazı karışıklıklara yol açacaktır.


51BCA/30.10.218.472.11.2, Erkan-ı Harbiye Umumiye Reisi’nden İcra Vekilleri Heyeti
Riyasetine 27 Eylül 1338 (1922) tarihli yazı.
52 Salâhaddin Kardeş, ’Tehcir’ ve Emval-i Metruke Mevzuatı, 153’üncü Kanunun tam adı; “Bilâdı Meşguleden Olan İstanbul’dan Firar ve Tagayyüb Eden Eşhâsın Emvâl-i Metrukesi
Hakkında Talimatname.”
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: Lozan Mübadelesi’nin Ekonomik Sonuçlarını Emval-i Metruke Kanunları Üzerinden Okumak Ümit KURT

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 05 Şub 2022, 18:38

29 Mart 1923 yönetmeliğini sorunlu hale getiren gelişme bir ay sonra yaşanır.
Çünkü bu yönetmeliğe esas teşkil eden 20 Nisan 1922 Emval-i Metruke Kanunu, 15 Nisan 1923 tarihinde çıkartılan yeni bir kanunla iptal edilir, ki bu Tasfiye
Kanunu olarak da bilinmektedir. Nedeni, 14 Eylül 1922 tarihi ile birlikte emval-i
metrukeler sorununa esaslı bir çözüm getirmeye yönelik yeni bir girişimin başlamış olmasıdır. Hedef, Lozan barış görüşmeleridir ve bu görüşmelerde Ermenilerin el konulmuş malları konusunda sıkıntı yaşanmak istenmemektedir. Bu
nedenle, İT döneminde Rum ve Ermeni mal ve mülkünün tasfiyesi saikiyle
çıkartılan 26 Eylül ve 8 Kasım 1915 kanun ve kararnamesinin yeniden yürürlüğe
sokulması gerekmektedir. 14 Eylül 1922 ve 15 Nisan 1923 tarihlerinde yapılan
bu olmuştur. 15 Nisan 1923 Tasfiye Kanunu, 26 Eylül 1915 tarihli İT Tasfiye
Kanunu’nun revize edilmiş biçimidir. Bu kanunun en önemli özelliği ise “bulundukları yeri her ne suretle olursa olsun terk edenlerin” mallarının emval-i
metruke sayılmasıdır.
29 Mart 1923 yönetmeliğine esas teşkil eden 20 Nisan 1922 Emval-i Metruke Kanunu iptal edildiği için, önce 29 Nisan 1923 tarihinde çıkartılan bir kararname ile İstanbul için özel çıkartılmış bulunan 29 Mart 1923 tarihli kararnamede
gerekli düzeltme yapılır. Artık İstanbul’dan kaçan ve kaybolan kişilerin taşınır ve
taşınmaz malları için de 26 Eylül 1915 Tasfiye Kanunu ve bunun bazı maddelerini değiştiren 15 Nisan 1923 tarihli Kanun uygulanacaktır.55 Kararnamenin
birinci maddesi de son derece önemlidir. Buna göre, 4 Kasım 1922 tarihinden
önce her ne suretle olursa olsun ve bu tarihten sonra Hükümetten izin almaksızın İstanbul ilinden ayrılmış olanların terkedilmiş malları tasfiyeye tabii tutula-caktır. 4 Kasım 1922 sonrası Hükümet izniyle ayrılmış olanların malları, bu
kanun çerçevesinde değerlendirilmeyecektir.
Bu değişikliğin yapılmasının nedeni basittir. 15 Nisan 1923 kanunu ve onun
en önemli ilkesi “bulundukları yeri her ne surette olursa olsun terk edenlerin
mallarına” el koyma, bu tarihten itibaren yürürlüğe gireceği için daha önceki
tarihe uygulanamazdı. Oysa İstanbul, 4 Kasım 1922 tarihinde Türklerin egemenliğine geçmişti. Bu tarihten sonra da İstanbul’u terk edenler vardı. Bu değişiklikle İstanbul’u 4 Kasım 1922 sonrası hükümet izni olmadan terk edenlerin
mallarına da el konabilecekti. Tüm bu düzenlemelerin bir anlamı vardır. Kurtuluş Savaşı ile birlikte ortaya çıkan sorunları çözmek için çıkartılan 20 Nisan 1922
Emval-i Metruke Kanunu ve bunu esas alan kararnameler iptal edilmekte veya
değiştirilmektedir.
VIII. 14 Eylül 1922 “Redd-i Emval Kararnamesi”
Uygulamada “Redd-i Emval Kararnamesi” olarak da adlandırılan56 bu karar
ile İttihat ve Terakki hükümeti döneminde çıkartılan tehcire tabi tutulan Rumların ve Ermenilerin taşınır ve taşınmaz mallarının kurulacak olan Tasfiye Komisyonları aracılığıyla tasfiyesini içeren 26 Eylül ve 8 Kasım 1915 tarihli kanun ve
kararname yeniden yürürlüğe giriyor ve Cumhuriyet’in İttihatçı yasaları üzerine
inşa süreci başlamış oluyordu. Yeniden yürürlüğe giren ilgili kanunların üzerinden yedi yıl geçmiş olduğu için zorunlu bazı düzenlemeler yapmak gerekiyordu.
İlk değişiklik 31 Ekim 1922 tarihinde yapıldı ve 8 Kasım 1915 tarihli kararnamenin bazı maddeleri değiştirildi, bazı maddeleri yürürlükten kaldırıldı.57 Yapılan değişiklik, Tasfiye Komisyonlarına kimlerin katılacağı ile ilgili idi. Komisyonlar artık bölgenin en büyük mülkiye memuru tarafından tayin olunacak mal
memurunun başkanlığında idare ve belediye meclisinden ve varsa ticaret odası
üyelerinden birer kişiden oluşacaktı.58 Yeni kararname ile 8 Kasım 1915’deki
tüzüğe bir de dördüncü madde eklenmiştir. Bu maddeye göre genel savaştan
önce veya sonra “her ne suretle olursa olsun” seyahat amacıyla yabancı veya
işgal edilmiş ülkelere gidip henüz dönmemiş olan kişilerin dönüşüne kadar,
taşınır ve taşınmaz malları hükümetçe idare olunacaktır.59

Bu değişiklikle birlikte, 1915 Kanunu’nun uygulama alanı genişletilmiş oluyor; 1915 tehcirine ek olarak savaş öncesi ve sonrası yurt dışına çıkmış olanları
da kapsıyordu. Böylece özellikle 1918 sonrası yeni göç dalgası ile ülkeyi terk
edenlerin malları da yasa kapsamına alınmış oluyordu. Yapılan bir başka değişik-





55 a.g.e., s. 128. Kararnamenin tam adı: “İstanbul’dan Firar Veyahut Tagayyüp Etmiş Olan
Eşhasın Menkul ve Gayr-i menkul Malları Hakkında Yapılacak Muameleye Dair
Kararname.”
56 Salâhaddin Kardeş, ’Tehcir’ ve Emval-i Metruke Mevzuatı, s. 122. Kararın tam adı; “Ahar
Mahallere Nakledilmiş Eşhasın Tasfiyeye Tâbi Emvali hakkında Mevcut Kararnamenin
Reddine Dair Heyet-i Umumiye Kararı”, s. 9.
57 a.g.e., s. 126. Kararın tam adı: “Mahall-i Ahara Nakledilen Eşhasın Emval-i Metrukesi
Hakkında 17 Zilkade 1333 Tarihli Kanun-u Muvakkatin Suver-i İcraiyesine Mütedair 26
Teşrinievvel 1331 Tarihli Nizamnamenin Bazı Mavaddını Muaddil Kararname.”
58 a.g.e., s. 127.
59 a.g.e., s. 127-8.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: Lozan Mübadelesi’nin Ekonomik Sonuçlarını Emval-i Metruke Kanunları Üzerinden Okumak Ümit KURT

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 05 Şub 2022, 18:39

lik de komisyon üyelerinin ücretlerinin arttırılması ile ilgilidir.60 26 Eylül 1915
tarihli kanunun yerine yeni kanun ise ancak 15 Nisan 1923 tarihinde çıkartılabilecektir.
IX. Lozan Antlaşması’nın Emval-i Metruke Meselesi
Üzerindeki Etkisi

Lozan Antlaşması, emval-i metrukeler konusunda kısmi bir dönüm noktası
olarak kabul edilmelidir. Lozan Antlaşması’nda, emval-i metruke sorunu ile
doğrudan veya dolaylı ilgili dört ayrı başlık tespit etmek mümkündür. Antlaşmadaki maddelerin sırasıyla, birincisi, Siyasal Hükümler başlıklı I. Bölüm II. Kesimde 30. ve 36. maddelerde yer alan “Uyrukluk” ile ilgili hükümler; ikincisi, yine I.
Bölüm ve III. Kesimde 37. ve 45. maddeler arasında yer alan “Azınlıkların Korunması” ile ilgili hükümler; üçüncüsü, “Ekonomik Hükümler” başlıklı III. Bölümde, 65. ve 72. maddeler arasındaki “Mallar, Haklar ve Çıkarlar” ile ilgili hükümlerdir. 65.-72. maddelere göre, ortaya çıkan sorunların çözülebilmesi için
Karma Hakem Mahkemesi kurulması kararlaştırılmış ve bu mahkemenin görev
ve çalışma koşulları, III. Bölüm V. Kesimde “Hakemlik Karma Mahkemesi”
başlığı altında 92 ve 98. maddeler ile düzenlenmiştir. Emval-i metrukelerle ilgili
dördüncü ve son başlık, “Genel Affa İlişkin Bildiri ve Protokol” başlıklı ektir.
Lozan’da konumuzla ilgili yapılan tartışmaları, dört büyük ana başlık altında
toplamak mümkündür. 1. Türkiye’de yaşamaya devam eden azınlıkların dil, din,
eğitim vb. konularda özgürlükleri; 2. 1 Kasım 1914 sonrası işlenmiş suçları kapsayan genel bir af; 3. 1 Kasım 1914 tarihinden itibaren parçalanmış ailelerin
birleştirilmesi ve mallarından yoksun bırakılmış kimselere mallarının geri verilmesi; 4. Azınlıkların isteğe bağlı göç ve dolaşım özgürlükleri.61

Bu konuların başında, Türkiye’yi terk etmiş olan Hıristiyanların (Rum, Ermeni, Süryani, Keldani vb.) geri dönmeleri meselesi geliyordu. Aslında, Lozan’a
gitmeden önce Türkiye’nin genel olarak Hıristiyanlar ve özel olarak da Ermeniler konusundaki siyaseti son derece açıktır. Yeni oluşan Türkiye devleti sınırları
dışında kalmış hiçbir Hıristiyanı içeri sokmamak ve mümkünse sınır içindekileri
de dışarıya atmak...
İsmet İnönü, Lozan’a giderken 14 maddelik bir talimat ile gider. Talimatın
birinci ve dokuzuncu maddesi konumuzla doğrudan ilgilidir: 1. Doğu sınırı: Ermeni Yurdu söz konusu olamaz, olursa görüşmeler kesilir ve 9. Azınlıklar: Esas,
mübadeledir.62 Özellikle Ermeni Yurdu meselesinde Türkiye, “savaşı göze alabilecek kadar kesin kararlıdır... Ermeni Yurdu istenirse... görüşmeler derhal kesile-


60 a.g.e., s. 127.
61 Konu, “Azınlıkların Korunması Konusunda Alt-Komisyonda Görüşülecek Sorunların
Özeti” başlığı altında, aslında 10 Maddelik bir tutanak biçiminde özetlenmiştir. Seha L.
Meray, Lozan Barış Konferansı, Tutanaklar-Belgeler, Cilt 2, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 1993,
s. 157.
62 Bilal N. Şimşir, Lozan Telgrafları I (1922-1923), Ankara: Türk Tarih Kurumu, 1990, XIV.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: Lozan Mübadelesi’nin Ekonomik Sonuçlarını Emval-i Metruke Kanunları Üzerinden Okumak Ümit KURT

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 05 Şub 2022, 18:41

cektir.”63 Nitekim, böyle bir talebin ileri sürülmesi, Türkiye’den toprak koparılması ve ülkenin bütünlüğünü bozmaya yönelik bir tehdit olarak algılanacak ve
tartışmak dahi istenmeyecektir.
X. Ermenileri de Mübadele Etmek
Yukarıda aktardığımız gibi, Lozan görüşmelerine giderken hazırlanan talimata göre Türkiye, sınırları içinde kalmış Ermenileri de mübadele yoluyla ülke
dışına çıkartmayı planlanmıştı.64 İsmet Paşa, Lozan’a varır varmaz “ekalliyetlerin
mübadelesi” konusunda girişimlerde bulunulur. İngiliz ve Amerikalılarla görüşür. Bu ülke temsilcileri, Ermenilerin kimlerle ve nasıl mübadele olunacağını
sorarlar. Görüşmeler hakkındaki ilk izlenimlerini aktaran İsmet İnönü, “benim
fikrimce Ermenilerin memleket haricine çıkartılmasını aleme karşı irad etmek
[dile getirmek] mümkün değildir” der ve mübadelenin sadece Rumlarla sınırlı
olarak tartışılmasını önerir. Ayrıca bir de çok önemli bir ricada bulunur: “Anadolu’dan bu esnada yeniden tehcir ve teb’id yapılmamasını sureti katiyyede istida
[rica] ederim.”65
28 Kasım 1922’de verilen cevapta, konu hakkındaki kararın kesin olduğu
bildirilir ve “Heyet-i Vekile Türkiye’deki Ermenilerin Ermenistan’daki Türklerle
mübadelesi, Türk Ortodoksların mümtâz bir hak iddia etmemek şartıyla memlekette kalmaları fikir ve kararındadır Efendim” denir.66 4 Aralık 1922 tarihinde
aynı karar tekrar edilir, “yerli Ermeniler ve Ortodoks Rumlar hakkında da 28
Teşrinisani tarihli telgrafla Heyet-i Vekile nokta-i nazarı bildirilmişti. Yerli Ermenilerin Ermenistan’daki Türklerle mübadelesi ve Türk Ortodoksların mümtaz bir hak iddia etmemek şartıyla memlekette kalmaları fikrindeyiz.”67
Ankara’nın kararlı tutumu İsmet Paşa’yı zor durumda bırakır. 6 Aralık’ta yolladığı telgrafta, konuyu Ermenistan ve Rusya hükümetleri ile görüşmenin sakıncalarına değinir. Ermenistan ile görüşmek “şark hudutlarını ve Moskova muahedesini onlarla mevzu bahis etmek” anlamına gelecek, Ruslarla görüşmek ise
“Boğazlar ve başka mesailimize onların iştirakleri” sonucunu doğuracaktır. Paşa’ya göre, “her ikisi de yapılamaz ve onun için Ermenilerin mübadelesini mevzu bahis edebilecek muhatap yoktur.” Bu nedenle İsmet Paşa, “Rumların mübadelesi ve diğerlerinin memlekette kalmasından başka ekalliyetler için yapılacak
bir şey göremiyorum” der.68
XI. Geride Bırakılan Mallar Konusu
Hıristiyanların ve özel olarak da Ermenilerin geri dönmeleri konusunu kısmen halletmiş görülen Türkiye, el konulan mallar konusunda ne yapacaktı?
Türkiye, bu sorunun çözümünde de “hariçten kimsenin karışmaması” ilkesi ile


63 a.g.e.
64 Bilal N. Şimşir, Lozan Telgrafları I (1922-1923), XIV.
65 a.g.e., s. 124. İtalikler bana aittir.
66 a.g.e., s. 143.
67 a.g.e., s. 162-3.
68 a.g.e., s. 172.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: Lozan Mübadelesi’nin Ekonomik Sonuçlarını Emval-i Metruke Kanunları Üzerinden Okumak Ümit KURT

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 05 Şub 2022, 18:43

hareket etmek isteyecektir. Lozan’da Birinci Komisyon’un 31 Aralık 1922 tarihli
oturumda İsmet Paşa, bu politikanın esasını şöyle özetler: “Azınlıkların dolaşım
özgürlüklerini sağlamak ve onların taşınır ve taşınmaz mallarının mülkiyetini
garanti altına almak” ile ilgili hususlar, “Türk Hükümeti’nin benimsemiş olduğu
davranış çizgisine uygun olarak, Türk kanunlarının tam bir memnunluk verecek
şekilde düzenlediği ve düzenlemekte devam edeceği konulardır.”69 Türkiye’nin
hedefi, emval-i metruke konusunda herhangi bir uluslararası bağlayıcı hükmün
altına imza atmamaktır.
Türkiye’nin Lozan’da emval-i metrukeler konusunda takındığı tutumun son
derece çelişkili olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Bir taraftan, özellikle
“Mallar, Haklar ve Çıkarlar” ile ilgili yapılan düzenlemeler ve “Uyrukluk” konusunda üzerinde anlaşılan ilkeler nedeniyle, malların sahiplerine iade edileceği
ilkesini kabul etmek zorunda kalmış; ama öbür taraftan Türkiye dışında kalmış
Rumların ve Ermenilerin gelmelerine ve mallarını almalarına, elindeki tüm imkânları kullanarak engel olmaya çalışmıştır. Bu iç çelişki görüşmeler sırasında da
açığa çıkar ve Türkiye, Ermenilerin ve İstanbul Rumlarının ülkeye dönüşlerine
engel olmak ve mallarına el koymakla suçlanır.
Lozan Antlaşması, 6 Ağustos 1924’te yürürlüğe girecektir. Antlaşmanın emval-i metrukeler ile ilgili getirdiği en önemli değişiklik Türkiye’de kalmayı başaran Rumlara ve Ermenilere mallarının geri verilmesi zorunluluğu idi. Bu nedenle
emval-i metruke kanunlarını Lozan hükümleri ile uyumlu hale getirmek için bazı
değişiklikler yapmak gerekiyordu. Ülke içi kanunların Lozan ile uyumlu hale
sokulması kadar ciddi bir başka sorun daha vardı. Yurt dışında yaşayan Rumlar
ve Ermeniler bireysel olarak gelmek ve mallarını almak isterlerse ne olacaktı? Bu
dönüşlere engel olmak, deyim yerindeyse Türkiye’nin etrafını bir kale gibi örmek gerekiyordu.
Lozan’da bu tür sonuçlar çıkacağını hesap eden hükümet, Lozan öncesi bazı
tedbirler almış, 14 Eylül 1922 tarihinde Rumlara ve Ermenilere mallarının geri
verilmesini öngören 12 Ocak 1920 kararnamesi iptal etmiş, 26 Eylül 1915 Tasfiye Kanunu’nu yeniden yürürlüğe sokmuştu. Buna uygun olarak, 31 Ekim
1922’de, 8 Kasım 1915 tarihli tüzükte yapılan çok önemli bir değişiklikle mallara
el koyma yetkisi, 1918-1923 arasını da kapsayacak şekilde genişletilmişti. Buna
göre, genel savaştan önce veya sonra “her ne suretle olursa olsun” seyahat amacıyla yabancı veya işgal edilmiş ülkelere gidip henüz dönmemiş olan kişilerin
dönüşüne kadar, taşınır ve taşınmaz malları hükümetçe idare olunacaktı.
Bu husus daha sonra, 15 Nisan 1923 tarihli kanun ile daha da pekiştirilmişti.
Kanunun altıncı maddesi ile, “her ne suretle olursa olsun kaybolan veya bir yerden ayrılan veyahut yabancı ve işgal edilmiş ülkelere veya İstanbul veya bağlı yerlerine kaçanların terk edilmiş taşınır ve taşınmaz malları, borçları ve alacakları” hakkında da 26
Eylül 1915 tarihli Kanun ile 15 Nisan 1923’de yapılan değişiklikler uygulanacaktır.70


69 Seha L. Meray, Lozan Barış Konferansı, Tutanaklar-Belgeler, Cilt 1, s. 211-2.
70 Salâhaddin Kardeş, ’Tehcir’ ve Emval-i Metruke Mevzuatı, s. 103. İtalikler bana aittir.
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: Lozan Mübadelesi’nin Ekonomik Sonuçlarını Emval-i Metruke Kanunları Üzerinden Okumak Ümit KURT

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 05 Şub 2022, 18:44

Hükümet, bu arada bir başka bir şey daha yapmış ve Lozan Antlaşması’nı
beklemeden elindeki emval-i metrukeleri dağıtmaya da başlamıştır. Örneğin, 13
Mart 1924’de çıkarttığı bir kanun ile “mübadeleye gayri tabi eşhasa ait olup Hükümet yedinde [elinde] bulunan metruk emlak ve arsa(yı)”, savaş sırasında
Emlâkları tahrip edilmiş olanlara “muhtaç olanlar tercih edilmek şartıyla,” vermeye başlar.71 Yine bunun gibi, 3 Nisan 1924’de, emval-i metrukeden hükümete
tahsisi gerekli görülen binaların hükümete devri hususunda kolaylık gösterilmesine ilişkin bir kararname çıkartılır.72
Alınan bu tedbirlerin ve mal dağıtımın başladığı koşullarda, eğer Rumlar ve
Ermeniler Lozan’ın yarattığı imkânlardan yararlanarak dönmek isterlerse ne
olacaktı? Bu kişilere malların geri vermek istemeyen Türkiye’nin yapacağı tek şey
elbette ki Rumların ve Ermenilerin ülkeye girişlerini engellenmekti. Girişleri
tümüyle yasaklamak Lozan nedeniyle mümkün değildi. Türkiye’nin bulabildiği
iki araç vardı. Birincisi, 1869 vatandaşlık yasası ve özellikle de beşinci maddesi;
diğeri ise bireysel bazda yapacağı emniyet soruşturması. “Tehlike”, sadece yurt
dışından Rumların ve Ermenilerin gelmesi ile de sınırlı değildi. Türkiye içinde
zorunlu yer değiştirmiş Rumlar ve Ermeniler de eski yerlerine geri dönmek ve
mallarını almak isteyebilirlerdi. Tüm bunların engellenmesi gerekiyordu. Bu


71 Resmi Ceride, sayı: 68, 7 Nisan 1340 (1924). Kanunun tam adı, “Hükümet Yedinde Sahipsiz
Olarak Mevcut Bulunan Emlâkin, Emvâl ve Emlâki Düşman, Usât ve Hasb-el-lüzum
Hükümet Tarafından Tahrip Edilmiş Olanlara Nispet Dâhilinde Tevzii Hakkında Kanun”,
tam metin için bknz; T.C. Maliye Vekaleti Milli Emlak Müdürlüğü, Milli Emlak Muamelelerine
Müteallik Mevzuat, s. 488.
72 a.g.e., s. 434. Kararnamenin tam adı, “Emvâl-i metrukeden Hükümet Konağı İttihazına
Elverişli Binaların Devâir-i Hükümete Tahsisi Zımnında Mümkün Olan Suhuletin
Gösterilmesi Hakkında Kararname.”
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: Lozan Mübadelesi’nin Ekonomik Sonuçlarını Emval-i Metruke Kanunları Üzerinden Okumak Ümit KURT

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 05 Şub 2022, 18:45

nedenle, ülkeye giriş-çıkış kanunları değiştirildi ve ülke içinde seyahat yasakları
kondu. Türkiye, etrafı surlarla çevrilmiş bir kaleye çevrildi.
Lozan’ın malların geri alınmasını olanaklı kıldığını duyan Rumlar ve Ermeniler, Türkiye’ye dönüp mallarını geri almak istediler. Üstelik bu Rumlar ve Ermeniler, başka bir ülke vatandaşlığına da geçmemişlerdi ve bu nedenle kendilerine
1869 vatandaşlık kanununu uygulama şansı da yoktu. Türkiye’nin yapabileceği
tek şey, bu kişiler hakkında güvenlik soruşturması yapmak ve bu kişileri sakıncalı bularak Türkiye’ye sokmamaktı. Böyle de yapıldı.
Bu konuda, bulabildiğimiz iki ayrı kararname vardı. Birincisi, 18 Haziran
1923 tarihli İçişleri Bakanlığı tamimidir. Buna göre, ancak Bakanlık’tan izin
isteyen ve pasaportlarında Türk temsilciliklerinden veya tanıdığı elçilik ve konsolosluklardan alınmış vize bulunan kişilere giriş izni verilecektir.73 İkincisi,
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 5 Eylül 1923 tarih ve 6549 numaralı emridir. Bu
emrin beşinci maddesine göre, “düşmanlarla teşriki mesai edip memleketimizden firar veya muhaceret edenler veya ecnebi pasaport veya lesepasesiyle gitmiş
olanlar, mübadeleye tabi Rumlar avdet edemez” denilmektedir.74 Fakat bu emirlerin girişleri tam anlamıyla yasaklaması mümkün değildi. Üstelik rüşvete son
derece uygun bir ortam yaratmaya da müsait idiler. Sonuçta öyle de oldu. 1924
ve 25 yıllarında büyük gürültüler koparacak olan önemli skandallar yaşandı ve
emniyet birimlerindeki görevlilere rüşvet vermek suretiyle Türkiye sınırlarına
giren Ermeniler oldu.
“Skandal” olarak sunulan tüm sorun aslında Rumların ve Ermenilerin malları
ve mülklerine ilişkindir, Lozan ile birlikte mallarının başında olanlara bu mülklerin geri verilmesinin zorunlu olacağının bilinmesidir. Bu anlamda, bu “rüşvet
skandal”larının gösterdiği gerçek son derece basittir. Lozan bir dönüm noktasıdır. Hayatta kalan Rumlardan ve Ermenilerden mali vaziyeti uygun olanlar dönüp mallarını almak isteyebilirler ve Türkiye bu malları vermemekte kararlıdır.
Bu nedenle, ne yapıp edip Rumların ve Ermenilerin girişlerini engellemek istemektedir.
Olayların gösterdiği bir başka gerçek, kişi bazında emniyet soruşturmalarının
kafi olmadığıdır. Bunun için, her nasılsa girmiş Rumlar ve Ermeniler tespit edilerek bazıları tekrar yurt dışına yollanır ve malları tekrar Hükümete devredilir.
Örneğin, rüşvet skandalı çerçevesinde adından en çok söz ettiren Sübuhyan ve
Tahtaburunyan’ın “muazzam apartmanları vardı” ve kendileri kovulduktan
sonra emlâkları Emlâk-ı Milliye İdaresi’ne devredildi.75


73 TBMM Gizli Celse Zabıtları, Devre: II, İçtima Senesi: II, Cilt 4, s. 497. Tamim, Meclisin 18
Şubat 1341 (1925) tarihli gizli oturumunda Bakan Ferit Bey tarafından okunmuştur.
Amerika’dan gelen Ermenilerin pasaportlarında uygun vizeler olmasına rağmen
sokulmadıklarını ve tutuklanarak geri yollandıklarını burada hatırlatmakta fayda vardır.
74 a.g.e., s. 505. Emrin ilgili beşinci maddesi, Meclis gizli oturumunda, Giresun Mebusu
Hacim Muhittin Bey tarafından okunmuştur.
75 Son Telgraf, 22 Ocak 1341 (1925).
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Cevapla

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 16 misafir