OSMANLI İMPARATORLUĞU’NUN GİRİT SEFERİ İÇİN YAPTIĞI ASKER YIĞINAĞI VE KATILAN BİRLİKLER

Osmanlı Dönemi Girit Türk Tarihi
Cevapla
Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

OSMANLI İMPARATORLUĞU’NUN GİRİT SEFERİ İÇİN YAPTIĞI ASKER YIĞINAĞI VE KATILAN BİRLİKLER

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 20 Şub 2020, 08:47

OSMANLI İMPARATORLUĞU’NUN GİRİT SEFERİ İÇİN YAPTIĞI
ASKER YIĞINAĞI VE KATILAN BİRLİKLER

GİRİT RESİMLERİ 001.JPG
Osmanlı donanması için kararlaştırılan harekat planına göre donanma önce Sarayburnu’ndan hareket ederek Gelibolu’ya gidecektir.Burada toplanmış olan Özi Eyaleti askerleri ve karşısındaki Çardak (Çanakkale) iskelesi’nden de getirilen on bir eyaletin askerleri alınacaktır.Buradan Midilli adasına gidilip,karşısındaki Edremit Limanı’ndan,Anadolu Eyaleti askerlerinden toplanabilenler alınacaktır.Ayrıca Sakız’a geçip,Çeşme’de bulunan Anadolu Eyaleti askerlerinin geri kalanı ve Selanik’ten buraya taşınacak Rumeli Eyaleti askerleri,oradan hareket ederek Mora’nın doğu sahillerine uğranıp,Benefşe’den de bura askerleri alınacaktır.Daha sonra Venedikliler’i Malta’ya doğru gidileceğine ikna için doğuya doğru giderek,Kerpe adalarına yakın bir yere gelindikten sonra Girit’e yönelip,kuzey sahillerini batıya doğru keserek,Çuka adalarının batı sahilleri yoluyla,Avarin’e gidecektir.Burada orduya,Mağrip ocaklarının askeri ve barut yüklü gemileri katılacaktır.
Avarin’den kuzeybatı yönünde Zaklisa ve Kefalonya adalarının batısından geçilecektir.Ondan sonra batıya doğru açılıp,düşmandan uzak bir noktaya gelindiğinde,Serdar-ı Ekrem,geriye doğru dönerek Girit’e gideceklerini ilan edecek ve bu doğrultudaki padişah emrini açıklıyacaktır.Bunun üzerine,donanma,topluca geriye dönüp geceleyin Girit’in batı sahillerine yanaşacak,ilk önce Todori adacığını zapt ettikten sonra Hanya Kalesi’nin fethine girişecektir.
Bundan sonra gerekecek askeri harekat,Serdar-ı Ekrem ve emrinde bulunan askeri amirlerin sağduyusuna bırakılmıştır.
Harekat hakkında gerekli kararlar alındıktan sonra uygulanmaya başlanmıştır.Şöyle ki:

1-Özi Eyaleti askerinin Gelibolu’da toplanması ve donanmadaki gemilere bindirilmesi emri eyaletin sancak beylerine bildirilmişti.

2-Bağdat’taki görevinden alınmış olan Vezir Küçük Hüseyin Paşa,Rumeli mirmiranı payesiyle Rumeli ordusu başkumandanlığına tayin edilmiş,Rumeli Eyaleti sancak beylerinin askerini Selanik Limanı’ndan toplamak ve Durak Paşa ile gönderilecek doksan gemiye bindirip Sakız’a sevk etmek ve donanmaya katmak fermenıylaSelanik’e gönderilmişti.

3-Mora askerinin Benefşe’de toplanıp,donanma geldiğinde gemilere binmesi emri sancak beylerine bildirilmişti.

4-Anadolu Eyaleti Askeri,kısmen Edremit’te ve kısmen Çeşme’de toplanmıştı.Edremit’tekilere,donanma Edremit Limanı’na uğradığında gemilere binmek,Çeşme’dekilere de,Anadolu ordusu başkomutanlığına atanan mirahorısabık,Amasya Beyi Ahmet Paşa ile gönderilecekaltmış gemiye binip,Sakız’daki donanmaya katılmak fermenı tebliğ edilmişti.

5-On bir eyaletin erlerini Çardak (Çanakkale) iskelesi’nde toplayıp,donanmanın Gelibolu’da bekleyen gemilerine bindirmek emri sancak beylerine bildirilmişti.

6-Mağrip ocakları eratının toplanıpbir kısmının Mağrip Eyaleti mirmiranı Abdurrahman Paşa’nın gemilerine bindirilmesi,geriye kalanlar ile harp gereçleri bahsinde yazılan barutu kendi gemilerine alıp,birlikte Avarin’e götürülmesi görevleri de Tunus Eyaleti rütbesi tevcih edilerek Kaptan Bekir Paşazade’ye verilmişti.

7-Donanmanın ikmalinden sonra İstanbul’dan bindirilecek olan bahriye askeri,yeniçeriler,topçular,cebeciler,aşağı bölükler,lağımcılar,beldarcılar ve diğer askeri sınıfların,kararlaştırılan günde hazır bulundurulması emri de amir ve subaylara bildirilmişti.

8-Donanmanın eksiklerinin tamamlanması için gereken kerestenin getirilmesi için 225.000 Osmanlı altını,saray mutemedi eliyle,Karadeniz’in Canik sancağıyla,Sinop,Amasra,Ereğli şehirlerine,Kocaeli Livasına ve İzmit’in Alem,Kapudağı ve Kemerler tarafında olan 125 kazasına iletilmişti.Gereken donanma marangozlarının adalardan getirilmesi için,ilgililere emirler gönderilmişti.

9-Barut’un tamamlanması için devlet hazinesinden 12.000 filori altın,yani şimdiki rayiçle 6.000 Osmanlı altını,Kaptan Bekir Paşazade’ye Mağrip’te kullanılmak üzere teslim edilmişti.Barutun bir kısmının da,Karaman baruthanesinden temin edilerek,İstanbul’a gönderilmesi emri Karaman Eyaleti’ne bildirilmişti.

10-Karaman Eyaleti Valisi Durak Paşa,Amasya Beyi Ahmet Paşa,savaş için gerekli diğer önemli gereçlerin hazırlanması ve Selanik ile Çeşme limanlarında toplanacak kuranın donanmaya katılması için,Karaman’dan gelen 15.000 kantar ve İstanbul’dan tahsis olunan barut ile 50.000 demir gülle,50 adet bedaluşka topu,kazmalar,kürekler,sepetler ve bunlar gibi gerekli malzemeyle yüklü Karamürsel,kalyon ve şaykalardan oluşan 150 gemiyi alıp yola çıkmışlardı.

11-Zaruri ihtiyaç maddelerinin hazırlanmasından sonra yığınak yerlerindeki ordulara iletilmesi için 50’den gazla ticaret gemisi kiralanarak bedeli ödenmişti.Gerekli hazırlıklar yapıldıktan az bir müddet sonra,Karadeniz ve İzmit sahillerinden uygun kereste getirilmişti.Bütün iskeleler,tersaneler dolmuştu.Yetenekli marangozlar gelerek tersanenin her gözüne birer kadırga tezgahı kurup haftada bir kadırga tamamlamaya başlamışlardı.Bundan başka bir padişah baştardası,on kara mavna yapılmasına emir verilip,inşaata girişilmişti.Padişah,her gün muntazaman tersaneye gelerek çalışmaları teşvik ve takdir ediyordu.
Yapılan hazırlık çalışmalarının Malta seferi için olduğu yayılmakta ise de,Venedik sefiri durumdan kuşkulanarak büyük bir telaşla başvuruda bulunup bilgi ister.Kendisine hazırlıkların Malta üzerine olduğu ve kalyon vukuatının intikamı için Malta’ya sefer yapılacağı tekrar bildirilerek teminat verilmiştir.Her şeye rağmen,Venedik bu savaş hilesini sezmiş ve gerekli olan tedbirleri almaya başlayarak kaleleri tahkim etmeye koyulmuş,kalelerde askeri yığınaklara girişmiştir.Bunun yanı sıra 23 kadırgadan oluşan yeni bir donanmayı da Girit’e göndermiştir.Yani,Osmanlılar’ın teminatına rağmen,Venedik tedbiri elden bırakmamıştır.
Osmanlılar’da ise gerekli hazırlıkların tamamlanmasından sonra İstanbul’dan sefere katılacak olan asker gemilere bindirilir.Bu arada padişah adet olduğu üzere Şeyhülİslam Ebu Said Efendi’den sefere çıkması için gerekli fetvayı elde etmek için başvuruda bulunur.Bu başvuru ve cevabı Evliya Çelebi şöyle aktarmaktadır:
‘’Sabıka bir vilayet dar ül İslam olup murür-ı eyyam ile oraları küffar istila ederek vevami,mesacid,medaris,minare mehafil-i sairesi küfre-i dalalet-i ayin ile malamal olsa ve nice ef’al-i habise ile rehzenlik edip muabir-i hüccac ve tüccarı tutup nehib ve garet etseler,din-i Muhammediye,şan-ı İslamiyete rıhte verseler,etraf-ı aleme evza-ı habiselerini işaa etseler padişah-ı din-i İslam hamiyet-i İslamiye muktezasınca diyar-ı mezkuru küffar-ı hakisar elinden alıp İslama ilhak etmeye kadir olur mu?Beyan buyrula:
El cevab:
Allahü a’lem padişah-ı İslamın kefere ile sulh ve selm üzere olamsı o zaman meşru olur ki bu selm ve aman kaffe-i müslimine menfaat bahşola.Öyle olmazsa,asla sulh u meşrü değildir.Menfaat müşahade olunup müeyyed veya muvakkat olduktan sonra menfaatli zamanda sulhun bozulması enfa’görülse elbette bozmak vaciptir ve elzem-i levazımdadır.Hatta hazreti risaletpenah efendimiz ehl-i Mekke ile sulh etmişti,altıncı senede Hz.Ali keremallahü vechehu sulhu bozmayı enfe’görüp sulha mugayir bazı işler işledi.Hicret-i nebeviyenin sekizinci senesiMekke-i mükerreme üzerine varılıp bizzat Hz.Fahri Kainat Mekke gazasında bulunup fethettiler.Saadetlü padişah dahi sünnet-i resullullaha iktida buyursunlar.Gazalarını Allah mübarek eylesin.’’
Padişah,şeyhülİslamın tefvasını elde ettikten sonra,beraberce Eyüpsultan’a gidilmiş,şeyhülİslam zafere erişilmesi dileğiyle padişahın beline Hazreti Ömer’in kılıcını takmıştır.Daha sonra tersane bahçesine gelinerek askerin gemilere yerleştirilmesine nezaret edilmiştir.
200 Kadırga tersane önünde askerle doldurulduktan sonra 50 kadırga da Unkapanı İskelesi’ne yanaşıp,10.000 kişiden oluşan 36 odanın yeniçerilerini almıştır.Bu 200 kadırgaya bindirilen askerin miktarı hakkında kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte,40.000 kişi oldukları tahmin edilmektedir.5.000 kadar olduğu tahmin edilen on oda cebeci de mavnalara binmiştir.Deniz erleri de mavna ve kadırgalara taksim edilmiştir.Deniz erlerini Cezayirliler oluşturuyor olabilir.
Rumeli ve Anadolu ordularının Boğaz Hisarı’na gelecek olanların hazır olduğu haberi gelince dört aşağı bölük,lağımcı ve beldar askerleri de gemilere binmiştir.
Osmanlı sancağı altında,birlik ve beraberlik içindeki bölük bölük toplanmakta olan orduların başına Kaptanıderya Silahtar Yusuf Paşa ‘’Leşker-i bahr ve berr sipahsalarlığı’’rütbeimübeccelesiyle Serdar-ı Ekrem,yani asakiriberriye ve bahriye umum başkumandanı rütbesiyle getirilerek Girit’in fethi için görevlendirilmiştir.
Maiyetine,sadaret kaymakamı Bosnalı Koca Musa Paşa tayin edilmiştir.Yeniçeri ağalığı,Bağdat’tan getirilen,zağarcıbaşılıktan yeniçeri kethüdası olan Murat Ağa’ya verilmiş,onun maiyetine de Samsuncu İbrahim ve Haseki Ali ağalar ile birkaç çorbacı tayin edilmiştir.Koron’lu Kara Batak Bey ve inebahtılı Durak Bey on tane uçkun fırkate ile donanmanın öncülüğüne kılavuzluk ve kolluk etmeye tayin edilmiştir.Bu doğrultuda iyi hizmetleri olduğu takdirde kendilerine tersane beyliği ihsan olunacağı vaadinde bulunulmuştur.
Makam ve rütbelerin tayininden sonra,tüm tayin edilenlerin rütbelerine göre hil’atıfahireler (övünç giysileri) dağıtılmıştır.Daha sonra bütün bu amirler gurup halinde Sedrar-ı Ekremin huzuruna gelip sefer ile ilgili fikir alışverişinde bulunmuşlardır.Bunun üzerine herkes birliğinin başına geçip sefer hareket emrini beklemeye başlar ve bu emir 1055 yılının Safer ayının yirmi ikinci günü (19 Nisan 1645)’te gelir.
Bu arada her tarafta büyük gürültü koparan bu büyük askeri hazırlığa katkıda bulunmak üzere Rodos Paşasının iki oğlu Rodos’tan kalkıp İstanbul’a doğru yola çıkmışlardır.İskri adası limanı önünden geçerken,on adet yendirme top çeker ve 36 mürettebatlı bir malta gemisine rast gelerek dövüşmeye başlarlar.Paşazadeler galip gelerek gemiyi ve mürettebatını alıp İstanbul’a getirirler.Serdar-ı Ekremin huzurunda olayı anlattıklarında takdir ve iltifat görüp ödüllendirilirler.Bundan başka,padişah da kendilerini hil’atlarla onurlandırır.Serdar,bu olayı seferin muvaffakiyetine ve fethe yorarak hoşlanır ve çok mutlu olur.
1055 yılı Rebiyülevveli’nin dördüncü Pazar günü,büyük küçük 700 parça gemiden oluşan bir donanma Haliç’ten hareket ederek Sarayburnu önünde demir atar.Donanmanın 250 parçası kadırga,100’ü fırkata,12’si kara ejderha gibi mavna,geriye kalanlar ise baştarda,kalite,kırka,karavana,kalyon,botan,penk,poralık,sitiya,şayka,Karamürsel,taporna gemilerinden oluşuyordu.Sarayburnu’na demir attıktan sonra serdar,vezirler,mirmiran,ümera,askeri ileri gelenler,Sarayburnu’nda Sinanpaşa Köşkü’nde maiyetiyle beraber bulunan padişahın huzuruna varırlar.Seferle ilgili konuşmalar bittikten sonra,hazır bulunan 1700 kişiye sefer hil’atları giydirilir.
Veda merasiminden sonra Serdar-ı Ekrem Yusup Paşa dışında herkes gemilere döner.O zamana kadar Malta seferi adı altında yapılan sefer hazırlıklarınınGirit üzerine olduğunu bilmeyen Yusuf Paşa’nın artık durumdan haberdar edilmesi zamanı gelmiştir.Sadrazam Kara Mustafa Paşa ile Şeyhülİslam Ebu Said Efendi’nin de hazır bulundukları sırada padişah,Yusuf Paşa’nın elini avucuna alarak onu bir köşeye çeker ve aralarında şu konuşma geçer:
Padişah.’’Baka Yusuf,sen ne canibe sefere gidiyorsun?’’ der.
Paşa.’’Malta gazasına gidiyorum’’ diye cevaplayınca padişah.’’inşallah,bitakdirül hayyul kayyum Cezire-i Girid gazasına memur edildin.Olmaya ki,bu sırrı bir ademe ifşa edesin.Asla bir ferd-aferidenin haberi olmasınAğzından ‘Malta gazasına memuruz’sözüne başka bir cevap sadır olmasın.İptida yolun üzerinde Girit Ceziresinin önünden ubur edip Malta’ya doğru azimet eyle.Sonra Mora ceziresinde bir iki gün mihman olup sonra oradan bir kalkıp Girid’e avdet eyle.Vakt-i şafide cezireye asker döküp iptida(Todori) kal’alarını fethedip bir sığınıp yapacak yer eyle.Sonra,Hanya’ya ordu döküp muhasara ederekfetheyle.Sana nasihat ve vasiyetim budur.Ve inşallah ba’delfeth mansur ve muzaffer gelirsin de sana avdını (karşılığını) ederim.Emin ol ki,huzur-ı Hakk’a alnın açık,yüzün ak
Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Kullanıcı avatarı
eyuphuseyin
Site Admin
Mesajlar: 6926
Kayıt: 05 Haz 2019, 22:41
Konum: İstanbul
Teşekkür etti: 1098 kez
Teşekkür edildi: 27 kez
İletişim:

Re: OSMANLI İMPARATORLUĞU’NUN GİRİT SEFERİ İÇİN YAPTIĞI ASKER YIĞINAĞI VE KATILAN BİRLİKLER

Mesaj gönderen eyuphuseyin » 20 Şub 2020, 08:49

gidersin.Amma,sual edenlere,Malta’ya gidiyorum diyesin ki,sair düşmanlar ser ü hareketinden haberdar olmaya’’.
Padişah gizli tertiplerini Yusuf Paşa’ya bu şekilde açıkladıktan sonra eline süslü bir fermen verir.Müteakiben iki kat altın sırmalı hil’atla taltif eyler,alnından öperek.’’Yürü Rabbülalemin olan Allah mu’in ve zahirin olsun’’ duasını eder.
Yusuf Paşa huzuruhumayundan çıkar.Kayığa binerek baştardasına gelir.
Donanmanın hareketini saat saate tesadüf ettirmek için müneccimbaşı Çelebi,Müneccim Hasan’ı Küfri,müneccimek Sadrettinzade efendiler ilmi usturuplaiştigal ederek Serdar-ı Ekreme, ‘’Sultanım,bu an eyyam-ı saattır,hareket buyuruni’’ diye ihbar ettiler.
Serdar-ı Ekrem dahi o anda,’’Salpa demir!’’ emrini verir.
Derhal 700 yerden cengiharbiler çalınmaya başlar.İptida baştardadan gülbankı Muhammedi çekilir.Akabinde bin yaylım tüfek ve top sadaları etrafa velvele salar.Bu nevbet-i ateş üç defa tekrar edildikten sonra evvela baştarda avanta edilir.Çalıcı mehterbaşı segah faslını ederken,Sinan Paşa köşkü önüne gelinir.Serdar-ı Ekrem,Hazret-i Padişah’ı ve Sadrazamı selamlayıp geçince,sair gemiler turna katarı gibi alay alay geçerler.
Bu defa dahi yaylım top atılarak hicri Rebiyülevvel 1055,miladi 30 Nisan 1645 Pazar günü yola girilir.15 Temaşaya çıkmış olan halk,havanın suret-i matlübede veza-nin-i fal-ı hayır addederek,’’Eyyam-ı muvafık oldu.İnşallah mansür ve muzaffer gelür’’ diye dua eder.
Evliya Çelebi kendi içinde, ‘’Bu hakir dahi Serdar-ı Ekrem efendimizin müezzinbaşısı olup,baştarda-i hümayunda hazine katibi İbrahim Çelebi ile beraber olduk.Şir-i hurma ve kand ü nebat yiyerek muazzez,mükerrem zevk u safa iderek bir gün bir gecede Gelibolu Kalesi’ne gelüp mnezil aldık’’ demektedir.(Cilt 12,Sayfa 148)
Donanma 5 Rebiyülevvel’de Gelibolu’da demirler.Kaleden hoş geldin ve gemilerden selamet topları atılır.Burada toplanmış bulunan Rumeli Özi Eyaleti askerleri ile 50 birlikten oluşan Cezayir,Tunus,Trablus askerleri ve karşıda Çardak iskelesinde bekleyen 11 eyaletin askeri de gereçleri ile beraber gemilere yerleştirilir.Bir gün bir gece konakladıktan sonra yine bir yaylım tüfek ve top ile hareket edip kartal kanadı yelkenleriyle 6 Rebiyülevvel tarihinde boğazdan çıkarlar.
Piştarlığa tayin olunan Koron’lu Karabatak ve inebahtılı Durak beyler,on kıta uçkun fırkata ile onar mil mesafe ileri gitmeye başlarlar.Bozcaada ve Limni Adası arasından geçerek Midilli Adası’nın doğu sahiliyle Edremit arasındaki limana 6 Rebiyülevvel Salı günü demir atarlar.Edremit limanından Anadolu Eyaleti’nin bir kısım efradını alırlar.Buranın işi dahi görüldükten sonra:’’Baştardada flandıra bayrağı dikilip bir top-ı irtihal atılıp üçüncü topta avanta edilip nefir-i rihlet çalındı.Hareket olundu.’’
Müsait bir havada o gün ikindiden sonra Sakız Adası’na varıp demirler atarlar.Sakız’a varınca Küçük Hasan ve Durak paşaların ihtimamlarıyla toplanıp gemilere bindirilen Rumeli Eyaleti efradının Eğriboz Adası’nın güneyinde olan Kızılhisar’a nakilleri gerekince Karahoca lakaplı Rodos Beyi İbrahim Bey,sekiz kıta fıkrateyn ile Selanik Limanı’na memur olarak gönderilmiştir.
Amasya Beyi Ahmet Paşa dahi Çeşme’de hazır bulundurduğu Anadolu Eyaleti efradının öbür kısmınıkırk parça şayka ile Sakız’a naklederek 25 Rebiyülevvel Pazar günü donanmaya ilhak eylemiştir.
Donanma Sakız’da gerekli işlerini bitirdikten sonra davet olunan gemilerle buluşmak için Kızılhisar Limanı’na hareket etmiştir.Yolda fırtınaya tutulunca gemiler öteye beriye dsğıldığından mecburen güneye doğru dönerek İstendil Adası’nın doğu sahilinden geçmiştir.Burası Venedikliler!in elindedir.’’İstendil Adası’nın generalinden Serdar-ı Ekrem’e hediye geldiyse de asla itibar olunmadı’’ Buradan güneybatı istikametiyle Değirmenlik Adası’nın kuzey sahilinden geçip kuzeye doğru ilerlemişlerdir.Temaşalık burnunu,Atina kalesi önlerinden geçerek Termiş Hisarı’na gelip barınmışlardır.Gemilerin çoğu,hisarın batısındaki Anadolu Limanı’na girer.Fırtınadan dağılıp her biri bir tarafa dağılmış olan 49 gemiyi bulup,donanmanın durduğu yere geçirmeye tayin olunan Midilli Beyi Veli Bey’in çalışmasıyla üç günde toplanıp Termiş Hisarı’na getirilir.
Rumeli Eyaleti askeri evvelce almış olduğu emir üzerine,24 Rebiyülevvel’de Kızılhisar’a gelip başlarından geçenleri anlattıktan dört gün sonra oradan hareket ederek,98 gemi ve külliyetli cephane ve mühimmat ile 1 Rebayülevvel tarihinde Termiş ve Anadolu sahillerindeki donanmaya gelip iltihak etmişlerdir.Gelen askerlerin bazıları,mühimmatıharbiye ve erzakın çokluğundan hasıl olan darlığı gidermek için gemilere geçirilmiştir.
Rumeli askerlerinin vardıkları günün ertesinde Serdar-ı Ekrem baştardadan çıkıp Anadolu Limanı kenarında kurulmuş olan Küçük Hasan Paşa'’ın otağına gelmiştir.Rumeli Eyaleti sancak beylerini vesair ileri gelen askerleri de davet ederek fikir alışverişinde bulunmuştur.
Serdar-ı Ekrem,devletin Malta fethi için göze aldığı sıkıntıları,fedakarlıkları,
Hazırlıkları vesaireyi beyan ederek bu bapta büyük bir çabayla hizmet etmelerinin beklendiğini,din ve devletin namusunun korunması için icra olunan askeri harekatta herkesin yurtseverliğinin ve sadakatinin bir araya gelmesinin ne kadar şart olduğunu beyan eder.Hazır bulunanlar da bu hususta lazım gelen gayreti esirgemeyeceklerini,elden geldiği kadar hizmet göreceklerini arz ederler.Serdar,bu fikir alışverişinin sonunda hepsine rütbelerine göre hazır hil’atlar ihsan eyler.
İleri karakol beklemekle memur beylerden Koron’lu Karabatak Bey,yolda tesadüf ettiği bir Girit fıkratasını 12 mürettebatıyla beraber zapt edip gelmiş ve bunun üzerine serdar tarafından taltif olunarak kendisine hil’at verilmiştir.
Ertesi gün Tereş ve Anadolu sahillerinden hareket edilir.Yıldız rüzgarıyla Benfşe Kalesi’ne varılır.Rüzgarın sertliği münasebetiyle üst subayları taşıyan bir çok gemi 0oraya yanaşamayıp Manya burnu ile Çuka adalarına kaçırılır.Mora Adası efradı da Benefşe’den ecele ile alındıktan sonra derhal yola çıkılır.Manya ve Çuka’ya kaçan gemiler ile birleştikten sonra doğuya doğru yürümeye başlanır.Uzak bir noktaya geldiklerinde Girit Adası’na doğru inerek kuzey sahilini doğudan batıya kat edip Malta Adası’na yönelirler.Çuka adalarının batısından giderek Koron,Moton kaleleri ile Burak Adası’nı geçip 12 Rebayülevvel tarihinde Avarin Limanı’na gelirler.
Avarin’e vardıklarında Kaptan Bekir Paşazade’yi,almaya memur bulunduğu barut ve Mağrip ocakları efradının bir kısmını taşıyan yedi kıta kalyon ile orada bulurlar.Adı geçen eratın kalan kısmı da Trablus ve Tunus Mirmiranı Abdurrahman Paşa’nın kumandasındaki kadırga ile gelip donanmaya katılır.Serdar,Abdurrahman Paşa’ya,gemi kaptanlarına ve ocak zabitlerine çiçekli kumaştan hil’atlar ihsan eyler.Avarin Limanı’ndan donanmaya Arnavutluk gençlerinden oluşan 3.000 gönüllü de gelir.
Burada donanma gemileri teftiş ve muayeneden geçirilmiştir.Ağır hareket ettikleri için 20 Kadırga tahliye edilerek yükü başka gemilere yerleştirildikten sonra İstanbul’a gönderilmek üzere terk olunmuştur.Bazı gemilerden de asker çıkarılarak lazım gelen yerlere yağ sürülmüştür.
Donama Avarin’de 13 gün oyalanır.25 Rebiyülahir,Salı günü 900 parça gemiden oluşan donanma kuzeye doğru hareket eyler.
Zakilise ve Kefalonyoz adalarından geçerler,Bu adalar Venedikliler’in elinde bulunmaktadır.Bu sırada Venedik generali barut,gülle,kurşun,çuha,kumaş hediyeleriyle gelip Serdar-ı Ekremin gazasını kutlar.Evliya Çelebi’nin tahminine göre generalin maksadı casusluktur;fakat durumu gördükten sonra bu askeri harekatın Malta üzerine olduğuna kanaat getirip,rahatlayarak ayrılmıştır.
Kefalonyoz Adası’nı geçtikten sonra donanma Malta’ya doğru dönmüştür.Öğle vakti,donanma deniz açıklarında giderken ve herkes Malta’ya pek bir mesafe kalmadığını düşünürken, ‘’Kaşkaalavantra’’ emrini vererek,yani aniden sola dönmelerini buyurarak orsa ile flandıraya bayrak çektirir.Bu durum herkesi meraka düşürür.
Bunun üzerine donanma,istikametinigüneydoğuya çevirip kürek ve yelken ile giderek 25 Rebiyülahir tarihinde,ikindi vakti Çuka adalarından geçmiştir.Buradan geçerken Venedikli karakolların ikazı üzerine Çuka adaları kalelerinin dört yanından top atışına maruz kalırlar.Çuka adalarından sonra donanma,Venedik’ten Girit’e giden ve dane,kurşun,fişek,tüfek,fitil ile yüklü bir gemiye rast gelerek zapt eder.
İleri karakol memurlarından Karabatak Bey,kendi fırkatasıyla geriye dönerek işaretlerin çıktığı Çuka adalarından Sekliye adasına gelip,nöbet bekleyen Venedik askeriyle tutuşur.İki saat muharebeden sonra hayatta kalanları esir tutarak geri döner.Bu hizmetinden dolayı serdar kendisine iltifatlarda bulunur.
Hava şartları müsait olduğundan o gün gurup vaktinde Girit dağları seçilmeye başlar.25 Rebiyülahir Salı günü,gece çökmeden Granbusa önünden geçerek Girit Adası’nın batı sahiline yanaşılır.
‘’Girit Rumları ifa-yı hoş-amedi zımmında buralarda muamele-i na laikada bulundu.Lakin bu cüretleri çoğunun telefi ve miskinlerinin nehbet ve gareti ile ihrakını intaç etti.’’
Yabancı kaynaklardan birine göre donanma batı sahiline değil güney sahilindeki Selina kazasına gelmiş ve kara askerlerini oradan adaya çıkarmış,sonra dolaşıp Hanya’ya gelmiştir.Söz konusu olan yazının tercümesi şöyledir:’’ 1645 Temmuzu yirmisinde Türk donanması Selina’ya geldi.Ve orada piyade ve süvarileri çıkardı.Bunlar oradan ovalara yayılıp mezraları tahrip etmiş,meskenleri ve parlak kiliseleri yakmış ve rast geldiklerini hiçbirini bırakmadan boğazlarken Hanya’ya doğru mesafe katetmekteydiler.Aralıkta ise donanma Hanya Kalesi sahiline gitmişti.

USTAZADE YUNUS BEYİN GİRİT FETHİ TARİHİ
EDİTÖR:Ali Ekrem ERKAL

Ma ida thelis na su ğo,oste va zis çe nase
Se hrisoprasina dendra,na thetis na kimase.

Sana ne dememi istersin,yaşayıp var olman için
Altın yeşili ağaçların altında,yatıp uyuman için

Cevapla

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 4 misafir